
Kulları için Beytullah'ı haccetmeyi farz kılan Allah'a hamdolsun.
O'nu her türlü noksanlıktan tenzih ederek O'na hamdederim. O, haccın faydalarını güçlü bir şekilde insanlara sunmuştur. Şehadet ederim ki Allah'dan başka ilah yoktur. O; tektir ve ortağı yoktur. Ve şehadet ederim ki nebimiz Muhammed, O'nun kulu ve rasulüdür. En iyi hacceden ve yüce ibadet mekanlarında durandır. Allah'ım! Kulun ve rasulün olan efendimiz Muhammed'e, ailesine, önder imamlar olan sahabilerine, tâbiîne ve iyilikle onlara uyanlara salât ve selam eylesin.
Bundan sonra...
Ey Allah'ın kulları!..
Allah'dan hakkıyla korkun! Şüphesiz siz, zaman ve mekan şerefinin biraraya toplandığı bir diyardasınız. Bu iki şerefi değerlendirin ki kurtuluşa eresiniz.
Ey müslümanlar!..
Ne kadar çok toplantı olursa olsun, ne kadar çeşitli birliktelik olursa olsun ve bunların hedeflerinin yüceliği, gayelerinin yüksekliği nereye ulaşırsa ulaşsın hiçbiri bu toplantının ve birlikteliğin hedeflerine ve beklentilerine ulaşamaz.
Allah'ın güvenlikte kıldığı beldede, Allah'ın evi Kabe'yi haccetmek için yapılan bu toplantı kutsal değerlerin alanı ve rahmetlerin indiği yerdir. Allah bu beldeyi haram kılmış ve sınırlarını korumuştur. Üzerine kapsamlı bir güvenlik örtüsü yaymıştır.
Öyle ki bu güvenlik insanları, hayvanları ve bitkileri içine alır. Sükûneti indirmiş ve ibadetlerin yerine getirilebilmesi için barış sancaklarını çekmiştir. Allah subhânehu şöyle buyurur: (Şüphesiz alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mabet) Mekke'deki (Kabe)'dir.) (3/Âl-i İmrân/96/97) Bunu, dinde kardeş olanların buluşma yeri olması, kulların toplandıkları ve mü'minlerin kendisine sığındıkları yer olması için yapmıştır.
Ona koşarlar ve Allah'ın Halil'i, haniflerin imamı İbrahim aleyhisselam'ın çağrısına katılarak gölgesinde toplanırlar. Rabbi O'na emrederek söyle buyurmuştu: (Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (O'na şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma; tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rüku ve secdeye varanlar için evimi temiz tut.
Ve insanlar arasında haccı ilan et. Hem yürüyerek, hem de her uzak yerden gelecek yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları için sana gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.) (22/el-Hacc/26-28)

Haccın en belirgin hedeflerinden ve amaçlarından biri olan faydalara tanık olmak bu ibadet ile sıkı ilişkisi ve sağlam bağı olan bir olaydır. Çünkü bu haccın bir eseri ve meyvelerinden bir meyvedir. Ey Allah'ın kulları! Bu faydalar sayılamayacak kadar çoktur. Fakat bir tek amaç üzerinde toplanmıştır. Bu amaç, din ve dünya işlerinin ıslahıdır. İslam Ümmeti'ni, mükemmelliğin basamaklarında yükseltmektir.
Dayanışma ve birlik için çalışma, bağları sağlamlaştırma, silinenleri yenileme ve gevşeyenleri kuvvetlendirme, kırılanı onarma bu faydaların en büyüğü, derecesi en yüksek ve makamı en yüce olanıdır. Çünkü bu, Allah Subhanehu'nun makamını yükselttiği ve mübarek kıldığı kardeşliği koruma çabasıdır. Allah Subhanehu şöyle buyurur: (Mü'minler ancak kardeştirler.) (49/el-Hucurat/10) Bu kardeşliği muhafaza etmek ve haklarını yerine getirmek, ümmet binasını korumak için en belirgin vasıtadır.
Böylece ümmet binası, zamanın felaketleri ve yıkıcı unsurlar karşısında dimdik ayakta kalır. İzzet ve üstünlüğü, yeryüzünün halifeliği bu şekilde gerçekleşir. Bu, Allah Subhanehu'nun kullarına değişmeyen ve bozulmayan bir hak sözle vadettiğidir. Allah azze ve celle şöyle buyurur: (Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dinlerini (İslam'ı) iktidar yapacağını, önceki korkularını güvene çevireceğini vadetti. Onlar Bana hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etsinler. Bundan sonra artık kim inkar ederse, onlar fasıkların ta kendileridirler.) (24/en-Nur/55)
Hacc yapan müslümanın bu şuuru hissetmesi bu dinin kuvvetinin sırrıdır. Bu kuvvet, Alemlerin Rabbi Allah'ı birleme üzerine kurulu bir birliktelikte kendini gösterir. Hacc ibadetlerinin her biri, tevhidi seslendirir ve hacc yapan kimse, haccın her durağında tevhidi ilan eder. Bu da; derin bir anlayışla, yorulmak bilmeyen ve acizliğe düşmeyen ya da saflığını bıkkınlıkla kirletmeyen sürekli bir amel ile bu kuvveti korumayı sağlayacak vasıtaları üretmeye ve onu hakkıyla gözetmeye sevkeder.
Bu nedenle, Allah'ın evini haccedenlerin, hacc ibadetlerini yapmak için geldiklerinde ufuklarının genişlemesi ve anlayışlarının, haccın faydalarını idrak edecek kadar yükselmesi gerekir. Satırlara yayılmış bilgiler ve kalpleri heyecanlandıran beklentiler olmaktan çıkıp iz bırakan, etkisi geniş olan ve ileriye uzanan canlı bir gerçeğe dönüşmelidir. Hacc yapan kimse telbiye getirirken, mahluka ibadetten kurtulup emrine icabet ederek ve hükmüne boyun eğerek Allah azze ve celle'ye kulluğa eriştiğini hissetmelidir.
Allah'ın, Halili İbrahim aleyhisselamın diliyle yaptığı çağrıya katıldıktan sonra bölünmeye ve ümmetin mensupları arasında ayrılığa davet eden şeytanın çağrısına müslümanın katılmaması gerekir. Müslüman; rahmet ve mağfiret makamlarında, Beytullah'ı haccederken ve hacc ibadetlerini yerine getirirken ilan ettiği iman sloganından başka slogan edinmemelidir ki topukları üzerine geri dönen ve Allah'a verdiği sözü bozan kimse gibi olmasın.
Ey Allah'ın kulları! Allah'dan korkun ve Beytullah'ı haccetme münasebetiyle gerçekleştirdiğiniz bu mübarek ziyareti hakkıyla değerlendirin. Bu ziyarette manevi kazanç elde etmeye, haccın faydalarına tanık olmaya çalışın. Bu faydalar, Rabbinize yaklaştıracak ibadet ve itaattir. Hacc, her alanda bu ümmetin yararı için İslam ülkelerinden bir çoğunu yakan zulüm ateşini ve uykuları kaçıran baskıyı defetmek için birleşme ve dayanışmadır.
Hayali ve sözde faydalardan kendinizi uzak tutun ki amelleriniz kabul edilsin, Allah'ın rızasına ve bağışlamasına nail olun. Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım: (Hacc, bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse, hacc esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur. Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. Ahiret için azık edinin! Bilin ki azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Benden sakının!) (2/el-Bakara/197)
Allah beni ve sizleri Kitabı'nın hidayetiyle ve Rasulü'nün sünneti'yle faydalandırsın. BU sözümü söyler, Yüce Allah'dan kendim için, sizler için ve tüm müslümanlar için her türlü günahtan bağışlanma dilerim. Siz de O'ndan bağışlanma dileyin. Şüphesiz O, çokça bağışlayan ve merhamet edendir.
Muhakkak ki hamd Allah'adır. O'na hamdeder, O'ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allah'a sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse onu saptıracak yoktur. Kimi de saptırırsa ona hidayet verecek yoktur. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur; O tektir ve ortağı yoktur. Ve şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve rasulüdür. Allah'ım! Kulun ve rasulün olan efendimiz Muhammed'e, ailesine ve ashabına, tabiîne ve iyilikle onlara uyanlara salât ve selam eyle!.
Bundan sonra... Ey Allah'ın kulları!.. Şüphesiz haccın faydaları gözardı edilmemesi gereken büyük fırsattır. Nasıl olmasın; Allah Subhanehu haccı farz kıldığını bildirmiştir. İnsanların faydalara tanık olması için onlara haccı ilan etmesini Halili İbrahim aleyhisselam'a emretmiştir. Nasıl olur da bu yüce gaye gözardı edilir? Ümmet, bu ibadetin faydalarından yüz çevirirse ve bu hayra sırtını dönerse muradına ne zaman ulaşır?!
Allah'dan hakkıyla korkun ey Allah'ın kulları!.. İslam'ın bu yüce esasının ve değerli buluşmanın sağladığı fırsattan yararlanın ki kazanan ve kurtuluşa erenlerden olun.
Aydınlatıcı bir ışık kaynağı olan müjdeleyici ve uyarıcı peygambere salât ve selamda bulunun. Bu, size Allahın Kitabı'nda emredilmiştir.
Allah Subhanehu şöyle buyurur: (Muhakkak ki Allah ve melekleri peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de O'na salât ve çokça selam eyleyin.) (33/el-Ahzâb/56)
Şeyh Usame el-Khayyât 03.12.1422 hicri
Ey müslümanlar!..
Ne kadar çok toplantı olursa olsun, ne kadar çeşitli birliktelik olursa olsun ve bunların hedeflerinin yüceliği, gayelerinin yüksekliği nereye ulaşırsa ulaşsın hiçbiri bu toplantının ve birlikteliğin hedeflerine ve beklentilerine ulaşamaz.
Allah'ın güvenlikte kıldığı beldede, Allah'ın evi Kabe'yi haccetmek için yapılan bu toplantı kutsal değerlerin alanı ve rahmetlerin indiği yerdir. Allah bu beldeyi haram kılmış ve sınırlarını korumuştur. Üzerine kapsamlı bir güvenlik örtüsü yaymıştır.
Öyle ki bu güvenlik insanları, hayvanları ve bitkileri içine alır. Sükûneti indirmiş ve ibadetlerin yerine getirilebilmesi için barış sancaklarını çekmiştir. Allah subhânehu şöyle buyurur: (Şüphesiz alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mabet) Mekke'deki (Kabe)'dir.) (3/Âl-i İmrân/96/97) Bunu, dinde kardeş olanların buluşma yeri olması, kulların toplandıkları ve mü'minlerin kendisine sığındıkları yer olması için yapmıştır.
Ona koşarlar ve Allah'ın Halil'i, haniflerin imamı İbrahim aleyhisselam'ın çağrısına katılarak gölgesinde toplanırlar. Rabbi O'na emrederek söyle buyurmuştu: (Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (O'na şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma; tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rüku ve secdeye varanlar için evimi temiz tut.
Ve insanlar arasında haccı ilan et. Hem yürüyerek, hem de her uzak yerden gelecek yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları için sana gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.) (22/el-Hacc/26-28)
Haccın en belirgin hedeflerinden ve amaçlarından biri olan faydalara tanık olmak bu ibadet ile sıkı ilişkisi ve sağlam bağı olan bir olaydır. Çünkü bu haccın bir eseri ve meyvelerinden bir meyvedir. Ey Allah'ın kulları! Bu faydalar sayılamayacak kadar çoktur. Fakat bir tek amaç üzerinde toplanmıştır. Bu amaç, din ve dünya işlerinin ıslahıdır. İslam Ümmeti'ni, mükemmelliğin basamaklarında yükseltmektir.
Dayanışma ve birlik için çalışma, bağları sağlamlaştırma, silinenleri yenileme ve gevşeyenleri kuvvetlendirme, kırılanı onarma bu faydaların en büyüğü, derecesi en yüksek ve makamı en yüce olanıdır. Çünkü bu, Allah Subhanehu'nun makamını yükselttiği ve mübarek kıldığı kardeşliği koruma çabasıdır. Allah Subhanehu şöyle buyurur: (Mü'minler ancak kardeştirler.) (49/el-Hucurat/10) Bu kardeşliği muhafaza etmek ve haklarını yerine getirmek, ümmet binasını korumak için en belirgin vasıtadır.
Böylece ümmet binası, zamanın felaketleri ve yıkıcı unsurlar karşısında dimdik ayakta kalır. İzzet ve üstünlüğü, yeryüzünün halifeliği bu şekilde gerçekleşir. Bu, Allah Subhanehu'nun kullarına değişmeyen ve bozulmayan bir hak sözle vadettiğidir. Allah azze ve celle şöyle buyurur: (Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dinlerini (İslam'ı) iktidar yapacağını, önceki korkularını güvene çevireceğini vadetti. Onlar Bana hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etsinler. Bundan sonra artık kim inkar ederse, onlar fasıkların ta kendileridirler.) (24/en-Nur/55)
Hacc yapan müslümanın bu şuuru hissetmesi bu dinin kuvvetinin sırrıdır. Bu kuvvet, Alemlerin Rabbi Allah'ı birleme üzerine kurulu bir birliktelikte kendini gösterir. Hacc ibadetlerinin her biri, tevhidi seslendirir ve hacc yapan kimse, haccın her durağında tevhidi ilan eder. Bu da; derin bir anlayışla, yorulmak bilmeyen ve acizliğe düşmeyen ya da saflığını bıkkınlıkla kirletmeyen sürekli bir amel ile bu kuvveti korumayı sağlayacak vasıtaları üretmeye ve onu hakkıyla gözetmeye sevkeder.
Bu nedenle, Allah'ın evini haccedenlerin, hacc ibadetlerini yapmak için geldiklerinde ufuklarının genişlemesi ve anlayışlarının, haccın faydalarını idrak edecek kadar yükselmesi gerekir. Satırlara yayılmış bilgiler ve kalpleri heyecanlandıran beklentiler olmaktan çıkıp iz bırakan, etkisi geniş olan ve ileriye uzanan canlı bir gerçeğe dönüşmelidir. Hacc yapan kimse telbiye getirirken, mahluka ibadetten kurtulup emrine icabet ederek ve hükmüne boyun eğerek Allah azze ve celle'ye kulluğa eriştiğini hissetmelidir.
Allah'ın, Halili İbrahim aleyhisselamın diliyle yaptığı çağrıya katıldıktan sonra bölünmeye ve ümmetin mensupları arasında ayrılığa davet eden şeytanın çağrısına müslümanın katılmaması gerekir. Müslüman; rahmet ve mağfiret makamlarında, Beytullah'ı haccederken ve hacc ibadetlerini yerine getirirken ilan ettiği iman sloganından başka slogan edinmemelidir ki topukları üzerine geri dönen ve Allah'a verdiği sözü bozan kimse gibi olmasın.
Ey Allah'ın kulları! Allah'dan korkun ve Beytullah'ı haccetme münasebetiyle gerçekleştirdiğiniz bu mübarek ziyareti hakkıyla değerlendirin. Bu ziyarette manevi kazanç elde etmeye, haccın faydalarına tanık olmaya çalışın. Bu faydalar, Rabbinize yaklaştıracak ibadet ve itaattir. Hacc, her alanda bu ümmetin yararı için İslam ülkelerinden bir çoğunu yakan zulüm ateşini ve uykuları kaçıran baskıyı defetmek için birleşme ve dayanışmadır.
Hayali ve sözde faydalardan kendinizi uzak tutun ki amelleriniz kabul edilsin, Allah'ın rızasına ve bağışlamasına nail olun. Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım: (Hacc, bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse, hacc esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur. Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. Ahiret için azık edinin! Bilin ki azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Benden sakının!) (2/el-Bakara/197)
Allah beni ve sizleri Kitabı'nın hidayetiyle ve Rasulü'nün sünneti'yle faydalandırsın. BU sözümü söyler, Yüce Allah'dan kendim için, sizler için ve tüm müslümanlar için her türlü günahtan bağışlanma dilerim. Siz de O'ndan bağışlanma dileyin. Şüphesiz O, çokça bağışlayan ve merhamet edendir.
Muhakkak ki hamd Allah'adır. O'na hamdeder, O'ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allah'a sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse onu saptıracak yoktur. Kimi de saptırırsa ona hidayet verecek yoktur. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur; O tektir ve ortağı yoktur. Ve şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve rasulüdür. Allah'ım! Kulun ve rasulün olan efendimiz Muhammed'e, ailesine ve ashabına, tabiîne ve iyilikle onlara uyanlara salât ve selam eyle!.
Bundan sonra... Ey Allah'ın kulları!.. Şüphesiz haccın faydaları gözardı edilmemesi gereken büyük fırsattır. Nasıl olmasın; Allah Subhanehu haccı farz kıldığını bildirmiştir. İnsanların faydalara tanık olması için onlara haccı ilan etmesini Halili İbrahim aleyhisselam'a emretmiştir. Nasıl olur da bu yüce gaye gözardı edilir? Ümmet, bu ibadetin faydalarından yüz çevirirse ve bu hayra sırtını dönerse muradına ne zaman ulaşır?!
Allah'dan hakkıyla korkun ey Allah'ın kulları!.. İslam'ın bu yüce esasının ve değerli buluşmanın sağladığı fırsattan yararlanın ki kazanan ve kurtuluşa erenlerden olun.
Aydınlatıcı bir ışık kaynağı olan müjdeleyici ve uyarıcı peygambere salât ve selamda bulunun. Bu, size Allahın Kitabı'nda emredilmiştir.
Allah Subhanehu şöyle buyurur: (Muhakkak ki Allah ve melekleri peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de O'na salât ve çokça selam eyleyin.) (33/el-Ahzâb/56)
Şeyh Usame el-Khayyât 03.12.1422 hicri
Derleme @erolkaranet - 20.02.2020