Muhtarlar isyan etti… Tebligat grevi’ne gidiyorlar. erolkaranet olarak uygulamanın yanlışlığını ve muhtarların mağduriyetini dile getireli 5 yıl oldu. O yazımız üzerinden beş yıl geçti ve muhtarlar tebligat isyanına başladı. Eyleme gidecekler.
"Tebligatlar Muhtarla Vatandaşı Düşman Etmesin" başlığı ile tebligatların muhtarlığa bırakılması uygulamasının yanlışlığını vurguladığımız yazımız üzerinden 5 yıl geçti. Ve muhtarlar tebligatlar için isyan ederek bu işe son verilmesini istediler.
İstanbul’da Arnavutköy Muhtarlar Derneği’nin, düzenlendiği toplantıda bu konuyu gündeme getirdi.
Toplantıda konuşan Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyonu Başkanı Selami Aykut, *Şu an İstanbul’daki muhtarlarımızın en büyük sorunu posta tebligatları ile ilgili. Postacılarımız binaya giriyor, kapıyı çalıyor, beşinci kata çıkmayı kendisine zulüm olarak görüyor ve çıkmıyor. Dış kapıya haber kağıdını bırakıyor ve evrağı da geliyor muhtara teslim ediyor. Vatandaşın icradan dairesinin satışa çıktığından haberi olması gerekirken posta memuru o tebligatı getirip muhtarlığa bırakıyor ve vatandaşın bundan haberi olmuyor. Vatandaş ‘haberim yok’ diyor, onlar da ‘Nasıl haberin yok, biz tebligatı muhtara bıraktık’ diyor. Sonra o vatandaş da gelip muhtara her türlü hakarette bulunuyor. Vatandaşa trafik cezaları geliyor. Vatandaş tebligattan haberi olmadığı için cezayı erkenden ödeme şansını yitiriyor. Burada muhtarla vatandaş karşı karşıya geliyor. Posta görevlileri her bir evrağı teslim ederken pirim kazanırken, ‘muhtarlar bu işin neresinde’ diye sormak istiyoruz. *Maaşının dışında bir geliri olmayan muhtarlarımız bu posta evrakları için ayrıca bir eleman tutmak zorunda kalıyor. Tebligatları mahalleliye ulaştırmaya çalışmaktan mahallemizin sorunları ile ilgilenmeye fırsat bulamıyoruz neredeyse. Şu an muhtarlıklar adeta bir posta hizmeti veriyor. Postanelerin çalışanı gibi her gün yüzlerce tebligatı mahalle sakinlerimize ulaştırmak için çalışıyoruz. Devlet büyüklerimizin bu konuda desteğine ihtiyacımız var. Ya bize ödenek ayırsınlar ya da bu iş için bize eleman desteği versinler” dedi.
İstanbul Muhtarları olarak bu duruma karşı olduklarını söyleyen Selami Aykut, duruma tepki göstermek amacıyla 1-10 Şubat tarihleri arasında posta tebligatlarını posta elemanlarından almayacaklarını söyledi.
NE DEMİŞTİK
"Tebligatlar Muhtarla Vatandaşı Düşman Etmesin" başlığı ile yazdığımız ve yetkilileri uyardığımız yazımızda özetle şöyle demiştik.
"Örneğin, tebligat yapılacak kişilerin adres kayıt sisteminde yer alan adreslerinde o anda bulunmuyor olmaları; bulunmalarına rağmen tebellüğden kaçınmaları; o adresten geçici bir süre için ayrılmış olmaları; o adreste hiç oturmamış olmaları ya da sürekli olarak ayrılmış olmaları gibi durumlarda kişiye tebligat yapılamamaktadır.
Tebligat yapılacak olanların adreslerinde bulunamadıkları için tebligatın yapılamadığı durumlarda, tebligat evrakı ilgili muhtara de teslim edilebilmektedir.
Evrakın muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden birine teslim edilmesi durumunda, bu evrakın muhatabına (tebligatın yapılması gereken kişiye) tebliğ edilmiş sayılması mağduriyetin temelini oluşturmaktadır.
Tebligatın yapılacağı kişi veya kişilerin söz konusu adreste olmalarına rağmen, tebliğ evrakını tebellüğ etmekten kaçınmaları durumunda, tebligat evrakı imza karşılığında o yerin muhtarına teslim edilmektedir.
****
Bizim dile getirmek istediğimiz muhtarların bir postacı gibi sorumluluk altına sokulmalarının önlenmesidir. Zaten hiç bir muhtar kendisine teslim edilen tebligatların asıl muhataplarına dönüpte "Bana bırakılmış tebligatın var" gibi bir hizmeti olmadığı gibi, böyle bir sorumlulukları da yazılı olarak görevleri dahilinde yok. Yani muhtarlar postacılık yapmak zorunda değil. ( Bazı muhtarların insanlık adına ve tanıdığı kimselere haber vermesi istisna kabul edilmelidir.)
İşimiz gereği görüştüğümüz muhtarlar kendilerine bırakılan tebligatları bir iki ay beklettikten sonra çöpe attıklarını ifade ettikleri de sır değil.
Muhtarlar 5490 sayılı adrese dayalı sistem çıktıktan sonra kişilerin adres kontrollerini Mernis'ten yapıyor. Bugün bir çok muhtar mahallesinde kim oturuyor, kim taşınmış eskisi gibi bilemiyor. Kayıt işlemlerini kendi yapmadıkları gibi bir sorgu yapmak zorunda kaldıklarında Mernis sistemine girerek kişi hakkında bilgiye böyle kavuşuyor.
*****
Postacı işini bitirmiş, muhtar şeklen görevini yapmış vatandaş mağdur olmuş kanun koyucunun umurunda değil.
Vatandaşın tebligatı kendisine ulaşmadığında; icra, tapu, trafik vs cezaların tamamı indirim, itiraz ve ve masraflardan yararlanamamaktadır.
Bunun sonucunda evini, işini hatta aile birliğini dahi kaybetmektedir.
Neden tebligat gıyabında muhtara yapılmış. Kapısına kağıt yapıştırılmış, o kağıt yerinde durmuş mu durmamış mı sorgulanmaz. Muhtar haber vermiş mi vermemiş mi sorgulanmaz. Yasa emretmiş, işlem usulüne uygun yapılmış ve tebligat tebliğ edilmiş sayılmaktadır.
****
Vatandaş mağdur edilmiştir.
İstediği kadar muhtarla kavga etsin, sonuç değişmiyor.
Kavga etsin diyoruz ya bu gerçek, mağdur olan vatandaş bu durum karşısında belki de ilk kez gördüğü muhtarın yakasına yapışıyor. Tebligatımı neden haber vermedin. diyebiliyor. Bu durum cinayete kadar gidebilir. Zira vatandaşın mağdıuriyeti hapse yada aile birliğinin bozulmasına kadar sürebiliyor
***
Hatta elektronik tebligat uygulaması genişletilmeli. Herhangi bir kurumda iş yaptığında sistemden hakkında yasal takip yapıldığı bilgisi karşısına çıkabilmeli. E-devlet sistemi yaygınlaşıyor. Sisteme girdiğinde böyle bir uyarı alması sağlanmalıdır. Farklı uygulamalar da hayata geçirilebilir.
Hem muhtarlar hem vatandaş mağdur olmamış olur.
"Tebligatlar Muhtarla Vatandaşı Düşman Etmesin" başlığı ile tebligatların muhtarlığa bırakılması uygulamasının yanlışlığını vurguladığımız yazımız üzerinden 5 yıl geçti. Ve muhtarlar tebligatlar için isyan ederek bu işe son verilmesini istediler.
İstanbul’da Arnavutköy Muhtarlar Derneği’nin, düzenlendiği toplantıda bu konuyu gündeme getirdi.
Toplantıda konuşan Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyonu Başkanı Selami Aykut, *Şu an İstanbul’daki muhtarlarımızın en büyük sorunu posta tebligatları ile ilgili. Postacılarımız binaya giriyor, kapıyı çalıyor, beşinci kata çıkmayı kendisine zulüm olarak görüyor ve çıkmıyor. Dış kapıya haber kağıdını bırakıyor ve evrağı da geliyor muhtara teslim ediyor. Vatandaşın icradan dairesinin satışa çıktığından haberi olması gerekirken posta memuru o tebligatı getirip muhtarlığa bırakıyor ve vatandaşın bundan haberi olmuyor. Vatandaş ‘haberim yok’ diyor, onlar da ‘Nasıl haberin yok, biz tebligatı muhtara bıraktık’ diyor. Sonra o vatandaş da gelip muhtara her türlü hakarette bulunuyor. Vatandaşa trafik cezaları geliyor. Vatandaş tebligattan haberi olmadığı için cezayı erkenden ödeme şansını yitiriyor. Burada muhtarla vatandaş karşı karşıya geliyor. Posta görevlileri her bir evrağı teslim ederken pirim kazanırken, ‘muhtarlar bu işin neresinde’ diye sormak istiyoruz. *Maaşının dışında bir geliri olmayan muhtarlarımız bu posta evrakları için ayrıca bir eleman tutmak zorunda kalıyor. Tebligatları mahalleliye ulaştırmaya çalışmaktan mahallemizin sorunları ile ilgilenmeye fırsat bulamıyoruz neredeyse. Şu an muhtarlıklar adeta bir posta hizmeti veriyor. Postanelerin çalışanı gibi her gün yüzlerce tebligatı mahalle sakinlerimize ulaştırmak için çalışıyoruz. Devlet büyüklerimizin bu konuda desteğine ihtiyacımız var. Ya bize ödenek ayırsınlar ya da bu iş için bize eleman desteği versinler” dedi.
İstanbul Muhtarları olarak bu duruma karşı olduklarını söyleyen Selami Aykut, duruma tepki göstermek amacıyla 1-10 Şubat tarihleri arasında posta tebligatlarını posta elemanlarından almayacaklarını söyledi.
NE DEMİŞTİK
"Tebligatlar Muhtarla Vatandaşı Düşman Etmesin" başlığı ile yazdığımız ve yetkilileri uyardığımız yazımızda özetle şöyle demiştik.
"Örneğin, tebligat yapılacak kişilerin adres kayıt sisteminde yer alan adreslerinde o anda bulunmuyor olmaları; bulunmalarına rağmen tebellüğden kaçınmaları; o adresten geçici bir süre için ayrılmış olmaları; o adreste hiç oturmamış olmaları ya da sürekli olarak ayrılmış olmaları gibi durumlarda kişiye tebligat yapılamamaktadır.
Tebligat yapılacak olanların adreslerinde bulunamadıkları için tebligatın yapılamadığı durumlarda, tebligat evrakı ilgili muhtara de teslim edilebilmektedir.
Evrakın muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden birine teslim edilmesi durumunda, bu evrakın muhatabına (tebligatın yapılması gereken kişiye) tebliğ edilmiş sayılması mağduriyetin temelini oluşturmaktadır.
Tebligatın yapılacağı kişi veya kişilerin söz konusu adreste olmalarına rağmen, tebliğ evrakını tebellüğ etmekten kaçınmaları durumunda, tebligat evrakı imza karşılığında o yerin muhtarına teslim edilmektedir.
****
Bizim dile getirmek istediğimiz muhtarların bir postacı gibi sorumluluk altına sokulmalarının önlenmesidir. Zaten hiç bir muhtar kendisine teslim edilen tebligatların asıl muhataplarına dönüpte "Bana bırakılmış tebligatın var" gibi bir hizmeti olmadığı gibi, böyle bir sorumlulukları da yazılı olarak görevleri dahilinde yok. Yani muhtarlar postacılık yapmak zorunda değil. ( Bazı muhtarların insanlık adına ve tanıdığı kimselere haber vermesi istisna kabul edilmelidir.)
İşimiz gereği görüştüğümüz muhtarlar kendilerine bırakılan tebligatları bir iki ay beklettikten sonra çöpe attıklarını ifade ettikleri de sır değil.
Muhtarlar 5490 sayılı adrese dayalı sistem çıktıktan sonra kişilerin adres kontrollerini Mernis'ten yapıyor. Bugün bir çok muhtar mahallesinde kim oturuyor, kim taşınmış eskisi gibi bilemiyor. Kayıt işlemlerini kendi yapmadıkları gibi bir sorgu yapmak zorunda kaldıklarında Mernis sistemine girerek kişi hakkında bilgiye böyle kavuşuyor.
*****
Postacı işini bitirmiş, muhtar şeklen görevini yapmış vatandaş mağdur olmuş kanun koyucunun umurunda değil.
Vatandaşın tebligatı kendisine ulaşmadığında; icra, tapu, trafik vs cezaların tamamı indirim, itiraz ve ve masraflardan yararlanamamaktadır.
Bunun sonucunda evini, işini hatta aile birliğini dahi kaybetmektedir.
Neden tebligat gıyabında muhtara yapılmış. Kapısına kağıt yapıştırılmış, o kağıt yerinde durmuş mu durmamış mı sorgulanmaz. Muhtar haber vermiş mi vermemiş mi sorgulanmaz. Yasa emretmiş, işlem usulüne uygun yapılmış ve tebligat tebliğ edilmiş sayılmaktadır.
****
Vatandaş mağdur edilmiştir.
İstediği kadar muhtarla kavga etsin, sonuç değişmiyor.
Kavga etsin diyoruz ya bu gerçek, mağdur olan vatandaş bu durum karşısında belki de ilk kez gördüğü muhtarın yakasına yapışıyor. Tebligatımı neden haber vermedin. diyebiliyor. Bu durum cinayete kadar gidebilir. Zira vatandaşın mağdıuriyeti hapse yada aile birliğinin bozulmasına kadar sürebiliyor
***
Hatta elektronik tebligat uygulaması genişletilmeli. Herhangi bir kurumda iş yaptığında sistemden hakkında yasal takip yapıldığı bilgisi karşısına çıkabilmeli. E-devlet sistemi yaygınlaşıyor. Sisteme girdiğinde böyle bir uyarı alması sağlanmalıdır. Farklı uygulamalar da hayata geçirilebilir.
Hem muhtarlar hem vatandaş mağdur olmamış olur.