Son yıllarda sözde programlar yaparak insanları ilan ya da davet yolu ile bir de sosyal medyayı kullanarak toplu olarak , yani cemaat haline gelerek teheccüd namazı kılmak artık moda oldu.
Hatta bilhassa mübarek gecelerde bir çok camide de tesbih namazını cemaatle kılmak da bu şekilde moda olan ve genelde de rağbet gören bir namaz şekline dönüştürüldü.
Ne yazık ki, günümüzde bidat olan bu tür namaz kılmalar farzları da unutturmuş oldu.
Hatta şahit olduk ve oluyor nafile olan Teravih namazını kılan insanlar vacip olan vitr namazını terk ederek camilerden dağılmaya başladı. Hatta bu manzarayı gören imamların bir çoğu da buna göz yumarak uyarmayı kendine zul sayarak, susmayı tercih ediyorlar.
Sözde ibadet ettiklerini sanan binlerce kişi, hayır işlediklerini sanarak mutlu olarak evlerine döndüklerini sanmış olsalar da aslında alimlerin mekruh saydıkları ibadetleri yaparak, dinde olmayanı dine sokmanın günahı altında uyumaya devam ediyorlar.
Teheccüd olsun tesbih namazı olsun cemaatle kılmanın mekruh olduğunu bir kez daha vurgulayalım ve konu hakkında detayı yazmaya çalışalım.
Tesbih namazını cemaatle kılmak
Kaynaklarımız, tesbih namazını cemaatle kılınan nafile namazlar arasında saymamışlardır.
Bu konuda Hz. Peygamberden (s.a.s.) de bir uygulama nakledilmediğinden, tesbih namazının cemaatle değil tek başına kılınması uygun olur.
Nafile namazlarda aslolan; cemaatle değil yalnız başına kılınmasıdır. Hz. Peygamber (asm) duha, evvâbin, teheccüd, tahiyyetu’l-mescit namazı, hacet namazı ve istihare gibi nafile namazları cemaatle değil, tek başına kılmıştır.
Kaynaklarımızda nafile namazlardan sadece teravih, küsûf (güneş tutulması) ve bir görüşe göre istiskâ (yağmur duası) namazının cemaatle kılınması meşru görülmüştür. Bunların dışındaki tüm sünnet ve nafile namazların cemaatle kılınması mekruhtur (Serahsî, el-Mebsût, II, 144).
Muteber kitaplarda, Teravih, küsuf ve istiska namazından başka, bütün nafile namazları başkalarına haber vererek cemaatle kılmak mekruhtur. Eğer çağırılmadan, bir iki kişi nafile kılana uysa, mekruh olmaz. Üç kişide ihtilaf vardır. Dört kişinin uyması ise, ittifakla yani sözbirliğiyle mekruh olur. Bu durum Kâfi ve diğer kitaplarda böyle zikredilmiştir. (Halebi-yi sagir)
Birbirini çağırarak, nafile bir namazı cemaatle kılmak mekruhtur. İmamdan başka üç kişi olursa mekruh olmaz; fakat dört kişinin nafileyi cemaatle kılmaları, esas olan kavle göre mekruhtur. Hulâsa’da da böyledir. (Fetava-i Hindiyye)
Birbirine duyurarak cemaatle nafile namaz kılmak dört kişi olursa mekruhtur. (Dürr-ül-muhtar)
Hanefi mezhebinde, Ramazan ayı dışında vacib olan vitir vacibi de cemaatle kılmak, nafile kılmak gibi, mutlak surette mekruh olur. İmama uyanlar üç kişiden fazla olurlarsa, cemaatle nafile kılmak mekruh olur, üç veya daha azsa mekruh olmaz. (Mezahib-i Erbea)
Ravda-tül Fetâvâ’da diyor ki: Gece veya gündüz, nafile namazı cemaatle kılmak mekruhtur. Teravih namazını bile yirmi rekatten fazla cemaatle kılmak mekruhtur.
Vitri de Ramazandan başka zamanda cemaatle kılmak mekruhtur.
Mebsut’ta diyor ki: Çağrılarak toplanıp cemaatle nafile namaz kılmak mekruhtur. Şemsül Eimme, (Eğer biri imam üç kimseyle, cemaatle nafile namaz kılsalar caizdir) demiştir. (Tergib-üs salat)
Teravih hariç, farzı hatırlatacağı için, nafile kılan imamın açıktan okuması mekruhtur. (Nimet-i İslam)
Yazıklar olsun, binlerce yazıklar olsun! Birçok bid’atler meydana çıkarıldı. Teheccüd namazını cemaatle kılıyorlar. Gece yarısı, bu namaz için uzaklardan akın edip geliyorlar. Cemaatle kılıyorlar. Hâlbuki nafile namazları cemaatle kılmak, tahrimen mekruhtur. Fıkıh âlimlerinden birkaçı, bunun mekruh olması için duyurulması, ilan edilmesi şarttır demişlerse de, bunlar da, nafile namazı caminin bir köşesinde ve en çok üç kişi cemaatle kılabilir, demişlerdir. Üçten fazla kimsenin cemaatle kılması, sözbirliğiyle mekruhtur. (Mektubat-ı Rabbani 1/131)
Haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce geldiği gibi, mekruhtan kaçmak, sünneti yapmaktan önce gelir. Haram işleyerek nafile namaz kılmaya çalışmak, kaş yapayım derken göz çıkarmak olur.
Yine belirtmek isteriz ki , Kaynaklarımız, tesbih namazını cemaatle kılınan nafile namazlar arasında saymamışlardır. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.)’den de bir uygulama nakledilmediğinden, tesbih namazının cemaatle değil tek başına kılınması uygun olur.
Din uleması bu konuda kesin bilgileri bize iletmişken günümüz ilahiyatçılarının farklı düşünceleri içerisinde yer alan nafilelerin cemaatle kılınması konusunda dayandıkları "öğretmek amaçlı " yapılmasında bir beis yoktur, denilmektedir. İşte bunlardan biri ;
"Tesbih namazını cemaatle kılmak sünnet değildir. Ama cemaatle kılınsa da namaz bozulmaz. Yalnız tesbih namazını kılmasını bilmeyen kimselere öğretmek için cemaatle eda etmekte sevab vardır. Tesbih namazı cemaatla kılındığı takdirde her ne kadar fasid değilse de, münferiden kılınması evladır.
SONUÇ :
Müslümanlara ilk önce "oku" emrini ileten Allahu Teala ilimsiz yapılan ibadetin nafile bir çaba olduğunu vurgular. Öğrenilmeden, idrak edilmeden ibadet yapılması kişiyi sadece taklidi iman içinde yaşamaya mahkum eder ki, bundan manevi haz alamaz. Bu demektir ki, imamın arkasına geçerek ya da müezzini dinleyerek ibadet öğrenilmeyeceği gibi nafile ( kimsenin şahit olmaması gereken ibadetlerin) ibadetlerin yapılması sırasında da taklide gerek yok. Öğrenmek gerekir . Arkasından uygulamak lazımdır. Hal böyle olunca günümüzün değil ama asırlardır kabul görmüş kişinin mezhebine uygun İslam alimlerinin bildirdiklerine riayet şarttır.
O halde Teravih, küsuf ve istiska namazından başka, duha, evvâbin, teheccüd, tahiyyetu’l-mescit namazı, hacet namazı ve istihare gibi bütün nafile namazları başkalarına haber vererek cemaatle kılmak mekruhtur. Tek başına kılmak lazımdır
Kaynaklar :
- https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/220/tesbih-namazi-cemaatle-kilinabilir-mi-
- dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2894
- nsanveislam.org/?pnum=1557&pt=Tesbih+namaz%C4%B1+cemaatle+k%C4%B1l%C4%B1nabilir+mi%3F
- (Günümüz Meselelerine Fetvalar, Halil Gönenç)