Beklenmeyen güzellikte Ezan-ı Muhammediye dinliyorum.
Alışılagelmiş sesler yok.
O can sıkıcı, susturmaya çalıştığımız türden, kim bunlara izin verdi, Bu nasıl ses diye şaşırdığımız o seslerden biri değildi.
Keyifle, huşuyla., huzurla dinlenebilen. İnsanı kendine çağıran bir ses..
Demek ki oluyormuş.Böyle güzel sesli olanlarda varmış.
Her kelimesine keyifle eşlik ediyorum. Yüreğimi delip geçiyor ve uzağında oluşumdan ,
"Hayye Alel Salah" davetine icabet edemediğim için kendimden utanıyorum.
Vicdanım dürtüyor. Rahatsız oluyorum. Kızıyorum kendime..
O can sıkıcı, susturmaya çalıştığımız türden, kim bunlara izin verdi, Bu nasıl ses diye şaşırdığımız o seslerden biri değildi.
Keyifle, huşuyla., huzurla dinlenebilen. İnsanı kendine çağıran bir ses..
Demek ki oluyormuş.Böyle güzel sesli olanlarda varmış.
Her kelimesine keyifle eşlik ediyorum. Yüreğimi delip geçiyor ve uzağında oluşumdan ,
"Hayye Alel Salah" davetine icabet edemediğim için kendimden utanıyorum.
Vicdanım dürtüyor. Rahatsız oluyorum. Kızıyorum kendime..
Bir mahcup Yaradan Allah'ıma karşı yüzümün kızardığını hissediyorum.
Bu güzel çağrıya, söylenen sözlere karşı kendimi aciz hissedip ayaklarımı gideceğim o çok ama çok önemli toplantıdan geriye alıyorum.
Geleceğimi değiştirecek olan toplantıdan oluşacak beklentilerimi hiçe sayıyorum.
Müezzin efendinin davetine doğru yöneliyorum. O mükemmel daveti yayan o sese doğru yürüyorum.
Yürümüyorum, hızlandım..
Hızlı hızlı yürüyorum.
Sesin geldiği yere doğru yürürken Ezanı Muhammediye'nin bittiğini anladım.
O bitti bitmeyen dudaklarımdan dökülen dua oldu.
"Ey, bu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın Rabbi olan Allah'ım! Sevgili peygamberim, efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) vesileyi ve fazileti ver. O'nu vaad ettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır. Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin."
Bu güzel çağrıya, söylenen sözlere karşı kendimi aciz hissedip ayaklarımı gideceğim o çok ama çok önemli toplantıdan geriye alıyorum.
Geleceğimi değiştirecek olan toplantıdan oluşacak beklentilerimi hiçe sayıyorum.
Müezzin efendinin davetine doğru yöneliyorum. O mükemmel daveti yayan o sese doğru yürüyorum.
Yürümüyorum, hızlandım..
Hızlı hızlı yürüyorum.
Sesin geldiği yere doğru yürürken Ezanı Muhammediye'nin bittiğini anladım.
O bitti bitmeyen dudaklarımdan dökülen dua oldu.
"Ey, bu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın Rabbi olan Allah'ım! Sevgili peygamberim, efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) vesileyi ve fazileti ver. O'nu vaad ettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır. Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin."
Minareyi görünce heyecandan terlediğimi hissettim.
Ve cami...
Eski bir Osmanlı cami.. Mütevazi, küçük, sakin ve davetkar bir yapı...
Kalbimin göğüs kafesinden çıkacağını sandım.
Sağ ayağımı içeriye doğru uzatırken. “Allahım, bize rahmet kapısını aç. Fazlından rahmetini eksik etme. İbadetimi ve itikafımı kabul eyle ”
Sünnete kalkan insanların arasına kuş gibi karıştım.
Kamet okuyan o ses... Bayıldım adeta. Edebince, adabınca okuyor.
Dönüp müezzin mahfiline bakamıyorum. Kameti dinliyorum.
Başlama tekbiri içimden Sübhaneke ve sıuskunluk.
Kıyamda gözlerim secdeye, Rükûda ayaklarıma bakarken bir an önce Huzurda yüz sermeye, secde de O'na yakın teşehhüdde yine O'nunla dizdize olmanın heyecanı..
Her seferinde “Allahü ekber” "Semiallahu limen hamideh" "Rabbena lekel hamd"
Sağa sola, meleklere, müminlere selam verdikten sonra "Allahümme Entesselamü ve Minkesselam Tebêrakte ya zel celali vel ikram" ve yine sünnet.
Ve cami...
Eski bir Osmanlı cami.. Mütevazi, küçük, sakin ve davetkar bir yapı...
Kalbimin göğüs kafesinden çıkacağını sandım.
Sağ ayağımı içeriye doğru uzatırken. “Allahım, bize rahmet kapısını aç. Fazlından rahmetini eksik etme. İbadetimi ve itikafımı kabul eyle ”
Sünnete kalkan insanların arasına kuş gibi karıştım.
Kamet okuyan o ses... Bayıldım adeta. Edebince, adabınca okuyor.
Dönüp müezzin mahfiline bakamıyorum. Kameti dinliyorum.
Başlama tekbiri içimden Sübhaneke ve sıuskunluk.
Kıyamda gözlerim secdeye, Rükûda ayaklarıma bakarken bir an önce Huzurda yüz sermeye, secde de O'na yakın teşehhüdde yine O'nunla dizdize olmanın heyecanı..
Her seferinde “Allahü ekber” "Semiallahu limen hamideh" "Rabbena lekel hamd"
Sağa sola, meleklere, müminlere selam verdikten sonra "Allahümme Entesselamü ve Minkesselam Tebêrakte ya zel celali vel ikram" ve yine sünnet.
ve zikir faslı...
Lâilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr ellerimizi kaldırıp, avuçları tam açık olarak yüzümüze çevirip dilediğince iste.
İstedikçe vereceğini, boş çevirmeyeceğini bilerek doyasıya istiyorum.
“Velhamdü lillâhi rabbil âlemîn” salevât ve Fâtiha-i şerîfe
Amin...
Lâilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr ellerimizi kaldırıp, avuçları tam açık olarak yüzümüze çevirip dilediğince iste.
İstedikçe vereceğini, boş çevirmeyeceğini bilerek doyasıya istiyorum.
“Velhamdü lillâhi rabbil âlemîn” salevât ve Fâtiha-i şerîfe
Amin...
@erolkaranet - 04.12.2022