Soru: Ayakta namaz kilamayan hasta, sandalyede kılsa veya yükseğe secde etse caiz olur mu?
Cevap: Namaz kılarken 25 cm'den yükseğe secde etmek câiz degildir. Daha az yüksege secde mekrûhtur. Resûlullah efendimiz az yükseğe de secde etmemistir. (R.Muhtâr s.338)
Az yüksege bile secdenin câiz olmadigini bildiren âlimler de vardir. (Câmi'ur-rumûz s.69)
Ayakta duramayan hasta, namazlarini oturarak kilar. Secde için yere egilemiyen, 25 cm'den yüksek olmayan sert bir yere secde edebilir. Bunu da yapamazsa îmâ ile kilar. Peygamber efendimiz bir hastanin yastik üzerine secde ettigini görünce yastigi aldi. Hasta, odun üzerine secde edince onu da aldi. Sonra, (Gücün yeterse yere secde et! Yere egilemezsen, yüzüne birsey kaldirip, bunun üzerine secde etme! imâ ile kil ve secdede, rükü'dan daha çok egil) buyurdu. Oturdugu hâlde yere secde edemiyen hasta, îmâ ile kilar. (Halebî)
Uygun oturamayan hasta istedigi gibi oturur. Sandalyeye oturup îmâ ile kilmasi câiz degildir ve kildigi namaz kabûl olmaz. Çünkü, sandalyede oturabilen, yerde de oturabilir. Namazdan sonra, yerden ayaga kalkamayan, sandalyeden ise kolay kalkan hastayi yerden bir kimse kaldirir. Veya, kibleye karsi uzatilmis sedir üzerinde, ayaklarini sarkitmadan oturarak kilar. Namazdan sonra, ayaklarini sedirin bir yanina sarkitip, sandalyeden kalkar gibi kalkar.
Bir seye dayanarak veya bir kimsenin tutmasi ile de, yerde oturamayan hasta, sirt üstü yatarak kilar. Ayakta hiç duramayan hasta, oturarak namazlarini kilar. Rükü' için egilir, secde için basini yere koyar. Duvara, direge, insana veya herhangi bir seye dayanarak biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir almasi ve o kadarcik ayakta okumasi farzdir.
Alninda ve burnunda birlikte yara olan veya baska bir hastalik sebebiyle basini yere koyamiyan kimse, ayakta durabilse de ilk tekbîr dahil, oturup îmâ ile namazini kilar. Rükü' için biraz egilir, secde için, rükü'da egildiginden daha çok egilir. Ayakta duramayan ve oturarak da kilamiyan hasta, sirt üstü yatip basi ile îmâ ederek kilar. Yüzü kibleye karsi olmasi için basi altina yastik konur. Yüzü kibleye karsi olur. Veya kibleye karsi sag veya sol yani üzerine yatar. Rükü' ve secdeleri, basi ile îmâ eder. (Hindiyye)
Dinimizin bu emirlerine ragmen birçok câmilerin giris yerlerine sandalyeler konmus. Birçok kimse, sandalyede namaz kiliyor. Sebebini sorunca da dini bir gerekçe gösteremiyorlar. (Dinimiz kolaylik dinidir. Dinde güçlük olmadigi için sandalyeye oturarak namaz kiliyoruz) diyorlar. Dinde güçlük yok demek, (Size güç gelen ibâdetleri yapmayin veya bu ibâdetleri istediginiz gibi degistirin) demek degildir. Dinimizin izin verdigi ruhsatlardan istifâde edilir. Gerek peygamber efendimizin asrinda ve gerekse daha sonraki asirlarda, ya'ni 14 asirdir hiç kimse hastalanmadi mi? Peygamber efendimiz veya herhangi bir âlim, sandalyede namaz kilmaya izin verdi mi? Kendi kafasina göre, dini degistirenler büyük vebal altindadir
Ayakları uzatmak
Sual: Ayakta namaz kılamayıp, secde de edemeyip, ayaklarını bükemeyen de olduğu gibi, bükebilenin de, ayaklarını kıbleye karşı uzatması gerekir mi?
CEVAP : Ayaklarını bükemeyen, ayaklarını kıbleye karşı uzatarak kılar; fakat bükebilen, ayaklarını altına toplar. Kolayına geldiği gibi bağdaş kurarak veyâ dizlerini dikip kollarını kavuşturarak yahut başka türlü yere oturur. Mazeretsiz kıbleye doğru ayak uzatmak mekruh olur. Bükemeyen için mekruh olmaz.
Sandalyede namaz
Sual: Belim ve dizim ağrıyor, eğilemiyor ve secde edemiyorum. Ayaklarımı bükemiyorum, namazımı nasıl kılabilirim? Sandalyeye oturup kılabilir miyim?
CEVAP : Ayaklarınızı bükemiyorsanız, yere oturup ayaklarınızı kıbleye doğru uzatarak ima ile kılarsınız. Yere oturamazsanız, kıbleye karşı uzatılmış yatak üzerinde, ayaklarınızı sarkıtmadan oturarak kılarsınız.
Eğer sandalyeye veya koltuğa oturmak gerekiyorsa, o zaman önünüze başka bir sandalye veya sehpa koyarak ayaklarınızı onun üstüne koyarsınız, yani ayaklar kıbleye karşı uzatılarak namaz kılınır. Ayaklarını bükebilen büker, kıbleye karşı uzatmaz.
Sual: Ayakta duramayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP : Ayakta duramayan veya zarar gören, başı dönen kimse, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rüku için eğilir, secde için, başını yere koyar. Duvara, direğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadarcık ayakta okuması farzdır. Dayanarak oturmak mümkün iken, yatarak ima caiz olmaz.
Farz kılarken özürsüz, duvara, direğe dayanmak mekruhtur. Bir özür olursa mekruh olmaz.
Hamile veya hasta, sağ ve soluna sehpa gibi bir şey koyup onlara dayanarak ayağa kalkabilirse öyle kılması gerekir. Bu da mümkündür.
Sual: Doktor hareket edersen çocuğun düşer, hep yatman lazım dediği hamile, namazı oturup kılabilir mi, abdest yerine teyemmüm edebilir mi?
CEVAP : Evet.
Sual: Hastamızın iyi olana kadar hareket etmeden yatması gerekiyor. Rüku ve secde yapamıyor. Ama ayakta dikilebiliyor. Bu hasta namazlarını nasıl kılmalı?
CEVAP : Ayakta veya oturup ima ile kılar. Bunları da yapamıyorsa yatarak ima ile kılar.
Sual: Ayakta da, oturarak da namazını kılamayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP : Bir şeye dayanarak veya bir kimsenin tutması ile de, yerde oturamayan hasta, sırt üstü yatarak kılar. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. Rüku ve secdeleri, başı ile ima eder. Baş ile de ima edemeyen hasta, namazını kazaya bırakır.
Sual: Alnı ile burnunda yara olan veya başka bir hastalık sebebiyle başını yere koyamayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP : Oturup ima ile namazını kılar. Rüku için biraz eğilir, secde için, rükuda eğildiğinden daha çok eğilir.
Sual: Ne kadar yüksek olan yere secde etmek caiz olmaz?
CEVAP : 25 cm den yükseğe secde etmek caiz değildir. Bazı âlimlere göre, az yükseğe de secde etmek caiz değildir. (Camiur-rumuz)
Sual: 25 cm den az olan mesela 5 cm yükseğe secde etmek caiz mi?
CEVAP
Mekruhtur. Yani namaz sahih olursa da sevabı gider. Secde edilen yer hiç yüksek olmamalıdır.
Sual: Hastanede hastamız var. Çeşitli cihazlar bağlı. Kıbleye tam dönemiyor. Ne yapması gerekir? Namaz kılarken, ayaklarını kıbleye karşı uzatmasında mahzur var mıdır?
CEVAP : Kıbleye dönemeyen hastanın, kolayına gelen tarafa doğru kılması caiz olur.
Ayaklarını kıbleye uzatır. Dikebilirse, dizlerini dikmesi iyi olur. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. İma ile kılar. Kolayına hangisi geliyorsa öyle yapar.
Sual: Ayakta fazla duramayan hasta, tekbiri de oturarak mı alır?
CEVAP : Duvara falan dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması farzdır.
Sual: Ayakta namaz kılınca idrar veya yel kaçıran, oturunca idrarı kaçırmazsa, oturarak mı kılar?
CEVAP : Evet.
Sual: Oturamayan hasta, ayakta ima ile mi kılar?
CEVAP : Evet.
Sual: Yatarak ima ile kılarken, sağa veya sol tarafa yatarak da kılabilir mi?
CEVAP : Evet. Sağ tarafa yatmak, sol tarafa yatarak kılmaktan evladır. Sırtüstü yatmak da sağa yatıp ima ile kılmaktan evladır.
Sual: Göz ile ima olur mu?
CEVAP : İma baş ile, vücut ile olur. Göz, kaş ve kalb ile ima olmaz. Fetva böyledir. İmam-ı Ebu Yusuf’a göre, başı ile ima edemeyen hastanın gözü ile ima etmesi caizdir. İmam-ı Züfer’e göre ise, kalbi ile de ima caizdir. (Redd-ül-muhtar, Halebi, Tahtavi)
Baş ile de ima edemeyen hasta, isterse, imam-ı Ebu Yusuf’un kavlini tercih ederek veya Şafii mezhebini taklit ederek göz ile ima ederek kılabilir.
Sual: Beyin ameliyatı geçirdim. Başımı sağa sola çeviremiyorum. Namazı nasıl kılabilirim?
CEVAP : Başı sallamak sağa sola çevirmek gerekmez. Secde edebiliyorsanız hiç mesele yok. Edemiyorsanız, oturarak ima ile kılarsınız.
Sual: Sağlam iken kılınamayan namazlar, hasta iken teyemmümle ve oturup ima ile kaza edilebilir mi?
CEVAP : Evet caizdir. (Redd-ül-muhtar)
Sual: Ayağımda mantar var. Ayakta durunca tazyikten dolayı yaşlık çıkıyor. Abdestimin bozulmaması için oturarak kılsam caiz olur mu?
CEVAP : Evet oturarak namaz kılmak gerekir. (Hindiyye) Maliki’yi taklit ederseniz, yaşlık çıkmakla abdestiniz bozulmuş olmaz.
Sual: Yatalak bir hasta, abdest alması veya aldırtması mümkün değilse ne yapar?
CEVAP : Teyemmüm eder, namazlarını ima ile kılar. (Merakıl-felah)
Sual: Bir hastalıktan dolayı konuşamaz hâle gelen namazı nasıl kılar?
CEVAP : Dinimiz, hiç kimseye gücünün yetmediğini emretmez. Dilsiz olanlardan veya konuşamayan kimselerden yahut ses telleri kuruyup konuşamayanlardan kıraat farzı sakıt olur [düşer.] (Merakıl-felah)
Demek ki, şuuru yerinde olan bir hasta, her halükârda namazını kılması gerekir. Bu da namazın çok önemli bir ibadet olduğunu göstermektedir.
Sual: İyileşmesi mümkün olmayan bir hastalığa yakalanan kimsenin teyemmüm edecek durumu olmadığı gibi, bir yardımcısı da yoksa namazını nasıl kılar?
CEVAP : Şuuru yerinde olduğu müddetçe bütün çarelere baş vurup kılmaya çalışması gerekir. Yemeğini kim yediriyor, diğer hizmetlerini kim yapıyorsa o teyemmüm ettirir. Gerekirse, iki namazı cem edebilir. Yatarak ima ile kılabilir. İma ile de kılamayan namazını kazaya bırakır.
Sual: Kuyruk sokumunda kıl dönmesi nedeniyle ameliyat olan bir yakınımız var. Ameliyat yerindeki dikişler açıkta, doktorlar iki hafta su değdirmeyeceksin demişler. Yaranın üzerinde sargı falan yok. Bu hasta gusül abdesti alırken nasıl hareket etmeli. Dikişli yaralı bölgenin üzerini bir bezle örtüp sargı gibi yaptıktan sonra bunun üzerini mesh edebilir mi?
CEVAP : Evet edebilir.
Sual: Bir hasta bir ay falan yüz üstü hareket etmeden yatması gerekiyor. Yürümesi dahi yasak, sadece ayakta dikilebiliyor. Fakat rüku ve secde yapamıyor. Bu hasta namazlarını nasıl kılar?
CEVAP : Oturup ima ile kılar. Oturamıyorsa yatarak ima ile kılar.
Sual: Bacağına ameliyatla protez takılan bir hastanın bir ağrısı ve sızısı yok, namazı nasıl kılar?
CEVAP : Ayakta kılamazsa oturarak kılar.
Sual: Beli ağrıyan namazını nasıl kılar?
CEVAP : Secdeye gidemeyen, yere oturup ayaklarını kıbleye doğru uzatarak ima ile kılar. Yani rüku için azıcık eğilir, secde için ondan biraz daha fazla eğilir, böylece namaz kılınır. Sandalyeye oturarak kılınmaz. İlla ki sandalyeye veya koltuğa oturmak gerekiyorsa, o zaman önüne başka bir sandalye, tabure vesaire koyarak ayaklarını onun üstüne koyar, yani ayaklar kıbleye karşı uzatılarak namaz kılınır. Sandalyede oturup ayakları aşağı salarak kılınmaz.
Sual: Ağır hasta namazını nasıl kılar? Namaz üzerinden sakıt olmuyor mu?
CEVAP : Aklı başında ise namaz sakıt olmaz. Oturarak veya yatarak kılması lazım. Secdeye gidemezse, oturarak rüku için başını biraz eğer, secde için biraz daha fazla eğer. Secdeye gidebiliyorsa oturarak kılar. Ayağa bir şeye dayanarak kalkabiliyorsa yanına sehpa gibi bir şey koyarak ayağa kalkar. Ayakta duramayan oturarak kılar. Oturamayan yatarak kılar. Dinimizde kolaylık var. Bu herkesin kolayına, işine geleni yapması demek değildir. Ayağa kalkabiliyorsa oturarak kılamaz. Oturarak kılıyorsa ima ile kılamaz.
Hasta olan için abdest almak zor ise, Maliki’de iki namazı cem edip kılması caiz olur. Bir yakını abdest aldırmazsa ancak o zaman teyemmüm edebilir.
Sual: Boynumdan ameliyat olacağım için başımla ima edemem. Ne yapmam lazım?
CEVAP : Vücudunuz sağlam olduğuna göre, yere oturursunuz. Rüku için belini biraz eğersin, secde için de ondan biraz daha fazla eğersin, boynu hareket ettirmemen mühim değil. Selam verirken de sağa sola dönmeye ihtiyaç yok. Zaten sağa sola dönmek farz ve vacip değil sünnettir. Selam vermek vaciptir.
Sual: Oturarak kılarken, rükuya ve secdeye ima ile eğilirken eller nereye konulacak?
CEVAP : Rükuda dizler tutulur, secde için de eller uyluklara konur. Kıyamda iken de eller bağlanır. Eller bu şekilde konamasa da namaza zararı olmaz.
Sual: Kolumda serum varken teyemmüm edilir mi?
CEVAP : Serumun teyemmüme zararı olmaz.
Sual: Ameliyata girmeden önce, takdim veya tehir edilir mi?
CEVAP : Elbette edilir ve etmek de lazımdır, Hanbeli taklit edilir. Ağızda dolgu varsa Maliki taklit edilir.
Sual: Özürlü olan Hanefi, ikindiyi kılarken akşam girse, abdesti bozulduğu için namazı sahih olur mu?
CEVAP : Sahih olmaz. Kaza etmesi gerekir. Ama Maliki’yi taklit ederse, abdesti bozulmuş olmaz.
Sual: Abdest alamayacak kadar hasta olanın, hanımı yardım etmezse, teyemmüm mü eder?
CEVAP : Evet. Kadın ile kocasının birbirine abdest aldırması vacip değildir. Birbirine yardım ederek abdest aldırmaları iyi olur. Abdest alamayacak bir kimse, para ile de bir yardımcı bulamazsa, teyemmüm eder.
Sual: Kekeme, namaz kılarken kendi işiteceği kadar bir sesle okuyunca fazla zaman alıyor. Kendi duymayacak kadar içinden okuması caiz olur mu?
CEVAP : Kendi işitemeyecek kadar sessiz okumak caiz olmaz. Kekeme de fazla zaman alsa da kendi işiteceği kadar sesle okur.
Sual: Dizim oturup kalkarken ağrı yapıyor. Üzerine de oturamıyorum. Ayakta durabiliyorum ama secdede dizimi kıvıramadığım için ayağımı arkaya doğru uzatıyorum. Mahzuru var mı?
CEVAP : Bir mahzuru olmaz, istediğiniz gibi uzatın. Secde yapabilenin ve ayakta durabilenin ayakta kılması gerekir. Bir şeye dayanarak kalkabilirsiniz, yanınıza tabure veya sehpa koyun öyle kalkın, istediğiniz gibi oturun. Ayağa kalkabiliyorsunuz, oturarak kılamazsınız. Ama gerçekten ayağa kalkınca çok ağrı oluyorsa, namaza ayakta başlarsınız, diğer rekatları oturarak kılabilirsiniz.
Sual: Namaz kılamayan hasta, kılamadığı namaz ve tutamadığı oruç yerine fidye verir mi?
CEVAP : Ağır hasta ve çok ihtiyar kimse, namaz kılamazsa, yerine fakire fidye [para] veremez. Ama tutamadığı oruç yerine fidye vermesi lazımdır.
Sual: Hastayım, hanımı uyandıramazsam namazı teyemmümle kılabilir miyim?
CEVAP : Evet.
Sual: Ayağa protezin giyilmesi meşakkatli oluyor. Protezsiz ayakta duramıyorum. Oturarak namaz kılmam caiz mi?
CEVAP : Meşakkatli olunca caiz olur.
Sual: Secde edemeyen, oturup ima ile kılarken, iftitah tekbirini ayakta mı alması gerekir?
CEVAP : Hayır. Secde edemeyen, ayakta durmaz.
Sual: Oturunca ayağa kalkamayan, oturarak mı namaz kılar?
CEVAP : Ayakta tekbir alır, sonra oturup kılar.
Sual: Sağ kaşımda yara var. Secde edince kanıyor. Yalnız alnımın sol tarafını ve burnumu yere koyup secde etmem caiz mi?
CEVAP : Evet.
Sual: Narkozdan kurtulma esnasında namaz vakti çıkarsa ne yapmalı?
CEVAP : İki namaz cem edilir.
Sual: Tehlike zamanında, namazı oturarak veya ima ile kılmak caiz midir?
CEVAP : Düşman veya yırtıcı hayvan korkusundan veya hastalanıp ayakta duramayan veya çamur olup kuru yer bulamayan kimse, namazını ima ile kılar. Daha sonra bunları iade etmesi gerekmez. (Halebi)
Sual: Şizofreni hastasının namaz durumu nasıl olur?
CEVAP : Gayri tabii hareketleri devamlı değilse, sıhhatli iken namazını kılar, kılmadıklarını da kaza eder.
Sual: İki eli veya iki ayağı olmayan kimseye de namaz kılmak farz mıdır?
CEVAP : Evet farzdır. Herkes, gücü nispetinde ibadet eder. Ayakta namaz kılamayan oturarak kılar, oturarak da kılamayan yatarak ima ile kılar. Abdest alamayan teyemmüm eder.
Sual: Bir veya birkaç özrü olan kimse namazını nasıl kılar?
CEVAP : Özürlü kimse, Maliki mezhebini taklit ederse iyi olur. Çünkü Maliki’de, abdesti bozan başka bir sebep yoksa, devam eden özür, namaz vakti çıksa da, abdesti bozmaz. Maliki mezhebine göre, özür sahibi olmak için, abdesti bozan bir şeyin hastalık sebebi ile bir kere çıkması kâfidir. Bir namaz vakti içinde devamlı çıkması gerekmez. Namazdan önce veya namaz içinde idrar veya yel kaçıran veya yarasından kan irin çıkan veya basuru kanayan yahut başka bir akıntısı olan, abdest ve namazının bozulmaması için, Maliki mezhebini taklit eder. (M.Erbea)
Sual: Bir vaktin girmesiyle eli veya herhangi bir yeri kanayan bir kimse farzı kılacak kadar bir zamanda kan durmazsa, vaktin sonuna doğru o haliyle vaktin farz namazını kılabiliyorken yatsı vaktinin girmesiyle eli kanayan ve kanaması devam eden bir kimse yatsı namazını ve vitri kılmak için yatsının son vakti olan imsak vaktine kadar mı beklemesi lazım?
CEVAP : Evet. Ancak Maliki taklit edilirse hemen kılınır, sabaha kadar beklenmez.
Sual: Abdesti hangi miktarda olan kan bozar, tükürükten fazla olursa mı?
CEVAP : Ağızdaki bir yara veya hastalıktan dolayı kan ne kadar çok çıkarsa çıksın Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Hanefi’de ise, elini dişe sürünce kan bulaşmışsa kan çıktığı için abdest bozulur, ama elma ısırınca misvaktaki kürdandaki bozmaz. Tükürünce tükürükten az ise yine bozmaz.
Sual: Arkadaş namaza yeni başlamış. Her namazda yel zorlaması başlıyormuş. Yel kaçırdığını hissediyor. Bu durum sadece namaz kılmaya başladığı zaman oluyormuş. Bu sebepten birkaç kere abdest alma ihtiyacını hissediyor. Bu kişinin ne yapması lazım?
CEVAP : Bu konuda hadis-i şerif var. Bunu şeytan yapıyormuş. Dübür kısmını üflüyor, insanı şüpheye düşürüyormuş. Onun için Peygamber efendimiz, (Bir ses ve koku duymadıkça abdestiniz bozulmuş olmaz) buyuruyor. Demek ki bu vesvesedir, önem vermemek gerekir. Eğer, gerçekten bozuluyorsa, o zaman Maliki mezhebini taklit eder. Maliki’de elde olmadan çıkan gaz, abdesti bozmaz.
Sual: Kadın, günde bir defa gelen akıntı için, Maliki’yi taklit eder mi?
CEVAP : Evet.
Sual: Sinüzit ameliyatı olacağım. Burnuma tampon koyacaklar, abdest alırken, namaz kılarken nasıl bir yol izlemeliyim?
CEVAP : Abdestte burnun içini yıkamak farz değil. Yani bir problem yok.
Bayıltıyorlar, ameliyattan uyanınca vakit geçmiş olabilir. Onun için Hanbeli mezhebini taklit etmek gerekebilir. Diyelim ki öğle vakti ameliyat olacaksanız, ikindiyi de öğle ile birlikte kılarsınız. Sabah ameliyat olacaksanız, öğleyi belki yetiştiremem diyerek ikindi vaktinde ikisini birden kılarsınız.
İkindi namazını kıldıktan sonra ameliyat olursanız, akşamı yatsı vaktinde kılarım dersiniz. İki namazı bir arada kılmaya ayarlarsınız.
Eğer Maliki’yi taklit ediyorsanız, o zaman Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem edersiniz. Hastalık halinde Maliki’de de iki namaz cem edilir.
Sual: Abdest almak istiyoruz fakat yüzümüzdeki kesik kanamaya devam ediyor. Bu durumda Maliki’ye uyduğumuzu düşünüp abdest almamızda bir mahzur olmaz değil mi?
CEVAP : Evet mahzuru olmaz. Fakat bir yara bandı yapıştırıp abdest almak daha uygun olur. Kan çıkmazsa Maliki’yi bile taklide lüzum kalmaz, kan çıkarsa Maliki taklit edilir.
Sual: Bugün öğleye doğru dişimi çektirdim, çektirdikten sonra diş etinde kanamalar devam ediyor. Maliki’yi taklit ediyorum.Öğleyi kaçırmamak için, abdest aldım namazımı kıldım. Ve kanama hâlâ devam ediyor. Kıldığım öğle namazının kazasını kılmam gerekir değil mi?
CEVAP : Abdestiniz bile bozulmamıştır. O abdestle ikindiyi de akşamı da kılabilirsiniz. Tabii abdesti bozan başka bir şey olmamışsa. Kanamak Maliki’de abdesti bozmaz. Namazı kaza etmeniz gerekmez.
Sual: Soğuktan el veya dudak yarılıp kanarsa Maliki’yi taklit edenin abdestini bozar mı?
CEVAP : Bozmaz. Semavi sebepler bozmaz, bir müdahale varsa bozar.
Sual: Hastalıkla sık sık kusan, Maliki’yi taklit ederse abdesti bozulmamış mı olur?
CEVAP : Evet.
Sual: Ameliyatla, karnımdan delik açılarak torba bağladılar. Torbadan bazen necaset sızıyor. Maliki’yi taklit caiz mi?
CEVAP : Evet.
Sual: Hastanede, yatağından kalkamayan hastanın yatağı, uygun vaziyette değilse, namazını nasıl kılar?
CEVAP : Kıble sağ tarafında ise, sağ tarafa dönerek kılar, kıble solunda ise sol tarafa dönerek kılar. Kıble ayak istikametinde ise, başının altına yastık koyarak yüzü kıbleye gelecek şekilde ima ile kılar. Başı kıble tarafına geliyorsa veya ara yönlerden bir tarafa doğru ise, dönebildiği kadar başını kıbleye dönmeye çalışır.
Sağ tarafa yatmak, sol tarafa yatarak kılmaktan evladır. Sırtüstü yatmak da, sağa yatıp ima ile kılmaktan evladır.
Not: Maliki mezhebini taklit ile ilgili geniş bilgi, Mezhep ve Mezhepsizlik maddesinde, Mezhep taklidi rahmettir kısmında var.
Hamile kadının namazı
Sual: Hamile kadın, namazlarını oturarak kılabilir mi?
CEVAP : Namazda ayağa kalkmakta zorlanıyorsa, sağına ve soluna, sehpa koyup, onlara dayanarak kalkabilir. Bu şekilde de ayakta kılamazsa, o zaman oturarak kılabilir.
Hamilelikte namaz
Sual: Doktor hamileye, (Hareket edersen çocuğun düşer. Hep yatacaksın) dese, çocuğun düşmemesi için namazlarını oturarak kılması, abdest yerine teyemmüm etmesi caiz midir?
CEVAP : Evet, caizdir.
Tek kolu olmayan
Sual: Tek kolu olmayan, namazda elini nasıl tutar?
CEVAP : İki eli varken yaptığı gibi yapar. Mesela tek elini, yine göbeğin altına koyar.