Akçakese,
Taşköprü ilçesine bağlı yedi mahalleden oluşan bir köy. Tümüyle ormanlarla çevrili bir yerleşim birimi.
Türkünün anlatılan hikâyesi:
Günün birinde köye bir ormancı gelir. Ormancı, köye yerleşen ilk yabancıdır. Evlidir ormancı. Köylülerle dostlukları, komşulukları olduğu gibi, zaman zaman onlarla çelişkiye de düşer. Çünkü köylü, hayvanını ormandan beslemekte, yakacağını ormandan temin etmektedir. Yapraklı meşe dalları ile hem hayvanların kışlık yiyeceğini hem de kendi yakacaklarını ormandan kesmektedirler. Bu durum, ormana zarar verdiği için ormancı ile köylüyü karşı karşıya getirir.
Evli olan ormancı, köyde güzel bir kızla gönül bağı kurar. Ancak bu bağ köylülerce sezilir ve hoş karşılanmaz. Dostları, ormancıyı uyarırlar... Ormancı, aldırmaz ve ilişkisine devam eder. İlişkiyi öğrenen kızın yakınları, bunu namuslarına bir leke sayarak ormancıyı pusuya düşürüp öldürmek isterler. Olaydan yaralı olarak kurtulan ormancı köyü terk eder. Olay, türküye konu olur. Düğün ve semet törenlerinde söylenir.
Sabah güneşi doğdu
Çay başına başına
Bir heybe saman takın
Ormancının atına
Aman ormancı, canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.
İki tabak makarna
Şu karşıdan bakarla
Demedim mi ormancım
Sana türkü yakarla
Aman ormancı, canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.
At bağladım belmeye
Yine mi geldin görmeye
Ne yüzün var ormancı
Bizim köye gelmeye
Aman ormancı, canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.
Darı toplarım darı
Ağlarım zarı zarı
Ormancımı vuranlar
Eşkiyanın kıralı
Aman ormancı, canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.