Burası Mahmutpaşa'da bir hanın girişi..
Osmanlı tuğralarını yok eden hazımsızlığın bugünkü örneği "adam sende" etiketi ile değerlendirebileceğimiz ticaret ahlakının yok olduğu günümüzde tarihi değeri bir yana duaya bile tahammül edemeyen zihniyet...
Burası Mahmutpaşa'da bir hanın girişi
Önde görünen insanlar için sadece bir mağazanın tabelası, tabela sahibi için gurur kaynağı arkasında ise başta ticaret sahiplerine ve tüm insanlığa bir hatırlatma, bir dilek, bir niyaz kısaca koskocaman anlamı olan DUA..
Burası Mahmutpaşa'da bir hanın girişi...
Hanın girişi kapısında ise bir dğeil, iki değil üç değil tam 5 lisanla ifade edilmiş koskocamn DUA..
Burası Mahmutpaşa'da bir hanın girişi..
Kapısı züerinde olan duadan sadece gelen geçen değil, o duanın önünü kapatan işyeri sahibinin dahi ihtiyacı olan sözler.
Ne yapılmış.
Tabelası için bu nimetin önü kapattırılmış.
Bakın o söze...
“El Kasibi habibullah" yani “Kazananı Allah sever"
Arapça, İbranice, Fransızca, Ermenice ve Rumca yazılı kitabe,
2. Abdülhamit dönemine ait.
İnsan dükkan açmakla nasiplenmiyor. Nasibi için dükkan açıyor.
Nasibine anahtar olacak, diğer insanlara da uyarı niteliğinde bir söz olan “Kazananı Allah sever" tümlecini engellemeye çalışmış.
Nasisizlik böyle başlar.
Duaya tahammülsüzlük mü, cehalet mi. Artık ne derseniz..
erolkaranet