
MEVLANA MÜZESİ KONYA
Bugün müze olarak kullanılmakta olan Mevlâna Dergâhı'nın yeri, Selçuklu Sarayı'nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alâeddin Keykubad tarafından Mevlâna'nın babası Sultânü'l-Ulemâ Bâhaeddin Veled'e hediye edilmiştir.
Mevlevî Dergâhı ve Türbe 1926 yılında "Konya Asâr-ı Atîka Müzesi" adı altında müze olarak hizmete başlamıştır.1954 yılında ise müzenin teşhir ve tanzimi yeniden gözden geçirilmiş ve müzenin adı Mevlâna Müzesi olarak değiştirilmiştir.
Müzenin avlusuna "Dervişan Kapısı" ndan girilir. Avlunun kuzey ve batı yönü boyunca derviş hücreleri yer almaktadır. Güney yönü, matbah ve Hürrem Paşa Türbesi'nden sonra, Üçler Mezarlığı'na açılan Hâmûşân (Susmuşlar) Kapısı ile son bulur. Avlunun doğusunda ise Sinan Paşa, Fatma Hatun ve Hasan Paşa türbeleri yanında semahane ve mescit bölümleri ile Mevlâna ve aile fertlerinin mezarlarının da içerisinde bulunduğu ana bina yer alır.
Avluya Yavuz Sultan Selim'in 1512 yılında yaptırdığı üzeri kapalı şadırvan ile "Şeb-i Arûs" havuzu ve avlunun kuzey yönünde yer alan selsebil adı verilen çeşme, ayrı bir renk katmaktadır.
Müzede Hz. Mevlâna ve Mevlevîliğe ait eserler ile el yazması kitaplar, levhalar, kandiller ve mûsıkî âletleri sergilenmektedir.
Huzur-i Pir
Bu mekânda başta külliyenin ilk yapısı olan Kubbe-i Hadrâ, Mevlânâ'nın, aile efradının ve mevlevî büyüklerininde mezarlarının bulunduğu Kıbâbü'l-Aktâb ue Post Kubbesi'nin de içinde bulunduğu Dâhil-i Uşşak bölümü ile, ikili ve dörtlü Horasan Erleri'nin mezarları yer almaktadır Tabi bu büyük mekân, mimarî özellikleri bir yana, levhalarla, örtülerle, kandillerle, hatlarla süslenmiş durumdadır.
Büyük bölümü cam dolaplarda teşhir edilen müze parçaları arasında Mevlana'ya ait cübbe, entari, şeffaf kandil, pamuklu hırkalar, Şemsettin Tebriziye izafe edilen serpuş görülüyor. Müze salonunun camlı bir başka bölümünde Âlem, Destegül (cepken), Sultan Velede ait atlas cübbe, Mesnevi sergileniyor. Müzenin çalgılar bölümünde fildişi sedef işlemeli ud, çeşitli neyler, tambur, kemençe, kudüm, halite (çal para) yer alıyor. Sikke ve arakıye, omuzluk ve cübbe, Divanlı Kebir'i gören ziyaretçiler, bu defa antika halıların sergilendiği camsız bölüm önünde her biri 990 adet olup, birisi Ulu Arif Çelebiye ait iri taneli zikir tespihleri, Küre-i sema, körük, kuran rahlesi, su tasları, şamdan, tunç şamdan, çorba taslarının bulunduğu ve dört bir yanından görülen camlı vitrinlerin bulunduğu bölümden birkaç basamakla son çıkış salonuna geçiliyor. Bu bölümün ortasında sakalı şerif yer alıyor. Çevrede ki teşhir vitrinlerinde buhurdanlık, akik taşı, saat, anahtar ve kese, mum makasları, Teshipli ve gümüş kutu içinde Kuran, Kuran Meryem Suresi, Kur'an Koran, Ahmet bin Abdullah'ın yazısıyla Osmanlı 856 H - 1452 M Kuran, Mesnevi Şerhi, Tefsirli, İbn-i Abbas şiir mecmuası, Kuran Mesnevi diğer müze parçalarında olduğu gibi hayranlıkla izleniyor. Postnişin odası, Derviş hücreleri, Mevlana Müzesine Cümle kapısından giriliyor. Avlusunun sağ tarafında Matbah ve Hürrem Paşa Türbesi yer alıyor. Sinan Paşa, Fatma Hatun ve Hasan Paşa Türbeleri avlunun güneydoğusunda bulunuyor. Avlunun ortasını Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmış Şadırvan süslüyor. Avlu girişinin solundan itibaren 17 adet derviş hücresi sıralanıyor. Mevlana Müzesi Türbe bölümü içinde ise, Tilavet Odası, Mevlana'nın Türbesi, aile fertleri, Horasan'dan gelen yol arkadaşlarının mezarlarının bulunduğu bölüm ile Samahane ve Mescit yer alıyor.