Bir ara “halkın sağlığı ile oynadıkları ve çirkin görüntü “verdikleri gerekçesiyle kaldırılan Eminönü’nde bulunan balık-ekmek satıcıları görsel durumlarını düzeltirken kalitesiz ve sağlıksız balık satmaya devam etmektedirler.
Eminönü’de kontrolsüz satış yapan, sağlıksız ürünleri tüm denetimlerden uzak satan balık ekmekçiler göz göre göre 4 TL ye insan sağlığı ile adeta dalga geçmektedirler.
Büyük çoğunluğu Norveç'ten dondurularak ithal edilen balıkların, denizden kova ile aldıkları Haliç’in kirli suları ile yıkanması bir yana artık kızara kızara simsiyah olmuş, kalitesinin ne olduğu belli olmayan yağlarla pişirilmesi de işin bir başka sağlıksız yönünü göstermektedir.
Balık satıcılarının yoğun müşteri karşısında eldiven kullanmadan hijyene dikkat etmeksizin satışını yaptıkları balıkları saatler önce pişirerek üzerindeki enfeksiyonal hastalıklara sebep olacak mikropların çoğalmasına da sebep olmaları sağlıkçılar tarafından şiddetle eleştirilmektedir.
Balık satıcılarının yoğun müşteri karşısında eldiven kullanmadan hijyene dikkat etmeksizin satışını yaptıkları balıkları saatler önce pişirerek üzerindeki enfeksiyonal hastalıklara sebep olacak mikropların çoğalmasına da sebep olmaları sağlıkçılar tarafından şiddetle eleştirilmektedir.
Dondurulmuş balıkların çözüldükten 1–2 saat içinde yüksek ateşte pişirilmesi gerekirken Eminönü’nde bulunan balık ekmek satıcılarının saatler öncesi pişirdikleri hatta bir önceki günden kalan balıkları ızgaradan geçirip tekrar müşterilere sattıkları ise gözden kaçmamaktadır.
Bu tür satış yerlerine, bir balığın baş, kuyruk ve solungaçlarının temizlenerek ve ortasındaki kılçığında çıkartılmış halde müşteriye satılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, Eminönü’nde bulunan balık ekmek satıcılarının bunlara dikkat etmediklerini belirtmektedirler. Konu ile ilgili fikirlerini aldığımız uzmanlar, bir balığı üçe ayırmaları gerektiğini ortasındaki kılçıklı yerin müşteriye kesinlikle verilmemesi gerektiğini balıkçıların ise balıkların solungaçlarını dahi temizleme gereğini duymadıklarını gözlemlediklerini de belirttiler. Hatta balığın sakatat olarak adlandırılan sindirim sistemini dahi yarım yamalak temizleyerek, onunda kafasını kopardıkları an kafayla birlikte ne gelirse o kadar bir temizlik yaptıklarını söyleyen uzmanlar aileleriyle balık ekmek yiyen çocukların, yaşlıların bunlara dikkat etmeleri gerektiğini söylemektedirler. Balığın iyi temizlenmemesi sonunda kılçıklar, solungaçlar yiyenlerin boğazlarına takılmakta ya da yerken ağızlarından çıkartarak kurtulmak zorunda kalmaktadırlar. Zaman zaman bilhassa küçük yaştaki çocukların boğazlarına kaçan kılçıkları çıkartabilmek için panik yaşayan anne babalar bu dikkatsizlik karşısında tepki göstermek zorunda kalıyorlar. Yemek yiyenlerin balığın solungaç ve kılçıklarını fark ettiklerinde ise bunları çıkartarak yerlere atmaları da çevre temizliğini tehdit etmektedirler. Balığın iyi temizlenmeden müşteriye yıkanıp yıkanmadığı bile belli olmayan ayıklanmamış, çürüğü atılmamış yeşilliklilerle birlikte verilmesi ayrı bir fiyasko olduğunu söyleyen uzmanlar masalara konulan limon suyunun dahi hangi şartlarla yapılmış olması bile önemli demektedirler.
İyi ayıklanmamış ve temizlenmemiş, saatler öncesinden pişirilerek açıkta tezgahta bekletimesinin bu şekilde müşteriye verilen bir balığın fayda yerine zarar getireceğini söyleyen sağlık uzmanları ise İl Sağlık Müdürlüğünün, Zabıtanın, Belediye Sağlık İşleri ekiplerinin bu durumu sürekli kontrol altında bulundurmaları gerektiğinin ifade etmektedirler.
4 TL karşılığında satılan balıkların satıcıları “kılçıklı balık neden veriyorsunuz” diye soran ya da yiyeceklerinin arasında olumsuz, yenilmemesi gereken şeyleri gösteren müşterilere kaba davranışlar göstermektedirler.
Haber : Erol Kara - 04.05.2011