İstanbul’un Fatih İlçesi’ne bağlı olan Vefa, hem tarihi açısından hem de İstanbul’un mahalle kültürünü yansıtması açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Ancak bugünlerde semtte yer alan önemli tarihi eserlerin ve evlerin hali üzücü. İnsan “Acaba ‘Vefa’ya vefasızlık mı yaptık?” diye düşünmeden edemiyor…
1918’deki Büyük Fatih Yangını ile birlikte Vefa da kül olmuş ve sonra semtin bilinen tüm özellikleri kaybolmuştur. Bölge ucuz yapılarla, mimarsız, mühendissiz yapılmış taş ya da tuğladan konutlarla dolmaya başlamıştır. 1930’lu, 1940’lı ve 1950’li yıllarda Laleli, Fatih, Beyazıt, Aksaray gibi semtlerin arka mahallelerinin geçirdiği evrimi, Vefa da geçirmiştir. Bu olumsuz değişimler, bakımsızlaşma ile birlikte diğer arka semtlerin yoksullaşması ile Vefa’yı da içine dahil etmiştir.Vefa, geçmişten günümüze birçok kez yapısal anlamda değişime uğramıştır ancak bu değişimlerin bir kısmı yapıları korumak amaçlı iken bir kısmı ise eski yapıları yıkıp yerine yenilerini yapma amacı taşımıştır.
Vefa’da özellikle arka mahallelerde bakımsızlık ve ilgisizlik göze çarpıyor. Bu durumu keşfetmek için Vefa’da ufak bir gezinti yapmanız yeterli. Öyle ki yalnızca sosyal medyada paylaşılmak üzere çekilen Vefa fotoğraflarının dışında buradaki türbeleri gezmek veya eski kütüphanelere uğramak istediğinizde mutlaka bölgedeki bakımsızlık ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Semte adını vermiş olan değerli zat Şeyh Vefa’nın türbesini ziyarete gittiğiniz zaman, misal türbenin arkasında bulunmakta olan eski kabristanda belki sokak hayvanları için yapılmış, ama estetik açısından hiç iyi durmayan karton yığınları görüyorsunuz. Ve yine aynı kabristanın içerisinde birkaç mezarın üzerine klima sistemi kurulmuş. Bu gibi daha birçok örneklerle karşılaşmak mümkün. En üzücü olanı ise eski Sarı Beyazıt Efendi türbesinin bir harabeye dönüşmüş olması ve madde bağımlısı bir grup tarafından konaklama yeri olarak kullanılması.
Vefa Kilise Camii’nin çevresinde bulunan harabe evler, yine evsiz insanlara ev sahipliği yapıyor. Benzer durum Süleymaniye Külliyesi’nin Vefa semtinin arka mahallesine bakan cephesi için de geçerli. “Nasıl olur?” sorusunun cevabı bizde de bulunmuyor. Fakat Atıf Efendi Kütüphanesi güvenlik görevlisi Hasan Bey ile yapmış olduğumuz konuşma ile edindiğimiz bilgiler doğrultusunda Süleymaniye Külliyesi’nin üst tarafını Kültür Bakanlığı’nın kullandığını öğreniyoruz.
Alt tarafını ise Vakıflar Müdürlüğü kullanıyor. Sorun şu ki Kültür Bakanlığı külliyeyi restore ederken yalnızca üst tarafını restore ediyor ve alt tarafı ise şuan o bölgede kağıt toplayanların konaklama yeri haline geliyor. Bu gibi sıkıntılardan ötürü semt sakinleri her ne kadar belediyeye müracaat etseler de bir değişimin olmadığından ve ilgisizlikten ötürü şikâyetler devam ediyor.
Bu bilgileri mahallede yapmış olduğumuz kısa sohbetler ve araştırmalarımızdan elde ettiğimiz veriler sonucunda sizlere aktarıyoruz. Bölgede yaşayan halkın isteği Vefa’nın eski güzel ve bakımlı günlerine tekrar dönmesi.
Kaynak Çözüm İstanbul