Arafat Dağı (Arapça: جبل عرفة Jabal 'Arafat), Mekkeden 25 km uzaklıkta olan dağ. Mekke'nin güney doğusuna düşer. 454 metre yüksekliğindedir. Hazreti Muhammed'in ( aleyhisselam) ölümünden (Miladi 632) önce veda hutbesi konuşmasını onbinlerce kişiye bu dağda yapmıştır.
Doğu, kuzey ve güneyi dağlarla çevrilidir. Adem ile Havva'nın cennetten indirildikten sonra buluştukları yere "Arafat", buluştukları güne "arefe" denilmiştir. Her yıl hacı adayları arefe günü burada toplanırlar ve bir süre beklerler.Arafat Nedir
Sözlükte "bilme, tanıma, anlama ve güzel koku" anlamlarına gelen a.r.f. kökünden türeyen "Arafat", Mekke'nin 25 km. güney doğusunda ova görünümünde düz bir alanın adıdır. Doğu, kuzey ve güneyi dağlarla çevrilidir. Arafat, Hıll bölgesinde Harem sınırları dışında kalır. Harem sınırı ile Arafat arasında Urene vadisi vardır.
Hacıların Kurban Bayramı'nın Arife Günü toplandıkları Mekke'nin doğusundaki tepeye Arafat denir
Haccın rükünlerinden biri olan vakfe burada yapılır. Vakfenin zamanı, Zilhicce ayının 9. günü güneşin zevalinden sonra burada başlar, ertesi günü şafak vaktine kadar devam eder. Burada kısa bir süre de kalınsa vakfe yapılmış olur.

Arafat'ın tamamı vakfe mahallidir (Müslim, Hac, 149). Arafatta vakfe yapılmadan hac görevi tamamlanmaz. Peygamberimiz (a.s.) "Hac, Arafat'tır" buyurmuştur (Ebû Davut, Menasik, 68) Arafat kelimesi Kur'ân'da bir âyette geçmiştir. "Arafat'tan ayrılıp (seller gibi Müzdelife'ye) akın edince Meş'ar-i Haram'da Allah'ı anın." (Bakara, 2/198) Arafat'ın ortasında "Cebel-i Rahmet" (rahmet dağı), batısında Nemîre Mescidi vardır. Arafat, ağaçlandırılmış ve dokuz oto yol ile Müzdelife'ye bağlanmıştır.
Adem aleyhisselam ile Havva validemiz Cennet’ten ayrılıp yeryüzüne indirildikten sonra, Arafat’ta buluşmuşlardır. Bu Güne “ Arefe ” bu yere de “ Arafat ” dendi. Arafat’ın hududu Batn-ı Urene üzerinde yükselen dağdan (Vadiyi Urene hariç) Vasıke doğru uzanan Urene Dağlarına ve bu dağların Arafat Vadisi ile birleştiği yere kadar olan sahadır. Peygamber efendimizin Arafe günü vakfeye durduğu ve mübarek hutbesini okuduğu yer ise, Arafat ortalarında “ Nabit ” denilen yüksekçe bir tepedir. Bugün burası Cebel-ür-rahme diye bilinmektedir. Adem aleyhisselam ile Havva validemiz, Cebrail aleyhisselamın yol göstermesiyle Arafat Ovasında buluştular. Adem aleyhisselam Arafat Ovasının ortasında bulunan Cebel-i rahme Tepesi üzerinde iken, Allahü tealadan rahmet ve mağfiret dileyip duası kabul oldu. Onun için bu tepe, Cebel-i rahme diye anıldı.
Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Arafat’ın hepsi vakfe yeridir. Mina Vadisinin hepsi kurban kesilecek yerdir.” Arafe günü, Arafat’ın Vadiy-i Urene denilen yerinden başka herhangi bir yerinde öğle ve ikindi namazlarından sonra bir mikdar vakfeye durmak şarttır. Vakfe, Arafat’ta bulunmak demektir.
Allahü teala Kur’an-ı kerimde mealen buyurdu ki: "(Hac mevsiminde ticaretle) Rabbinizden rızık istemenizde bir günah yoktur. Arafat’tan (orada vakfeden sonra Seller gibi) boşanıp (hep birlikte) aktığınız zaman Meş’ar-i Haram’ın yanında Allah’ı zikredin. O, size nasıl hidayet ettiyse, siz de O'nu öylece anın.” (Bakara suresi : 198). Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem de buyurdu ki: “Arefe günü Allahü teala Arafat’ta vakfe yapanlardan razı olur. Sonra onlarla meleklere karşı iftihar ederek: Bunlar ne istediler ki işlerini bırakıp burada toplandılar.” der.
Arefe günü veya gecesi Arafat’ta bulunmayan veya Arafat’tan geçmeyen hacı olmaz.