
Arafat´da Müstahab Olan Dualar Ve Zikirler
"Arafe gününde duaların en hayırlısı, benim ve benden önceki peygamberlerin söylediklerimizin en hayırlısı şu:
(Lâilahe illâllâhu vahdehû lâ şerîkelehu. Lehu´îmulkü velehu´îhamdü ve huve alâ külli şey´in kadîr.)
"Allah´dan başka hiç İlâh yoktur, yalnız O vardır. O´nun ortağı yoktur, mülk O´nundur. Hamd O´na mahsustur. O, her şeye kadirdir".
Bu zikir ve duayı çok yapmak,buna gayret sarfetmek müstahabdır. Bu Arefe günü, duâ için yılın en faziletli günüdür. Bu Arafat vakfesi haccın en büyük rüknüdür, haccın maksadı ve dayanağıdır. İnsan için uygun olan gücünü duâ ve zikir, Kur´an okumaya vermek, çeşitli duaları okumak ve türlü zikirleri söylemektir. Ayrıca kendine duâ eder ve her yerde zikir yapar.
Hem tek başına, hem de topluca duâ eder. Şahsına, anababasma, yakınlarına, üstadlarına, dostlarına, arkadaşlarına, sevdiklerine, kendisine iyilik edenlere ve bütün müslümanlara duâ eder. Bunların hepsi hakkında noksanlık yapmaktan çok sakınmalıdır.
Çünkü bu günü kaçırmak fırsatı ele geçmez. Diğer günler böyle değildir. Duada kafiyeli konuşmaya kendini zorlamaz; çünkü bu hareket kalbi meşgul eder, tevazu ve huzuru, acziyeti ve zilleti ve kalb duygusunu giderir.
Kendisinin yahut başkasının hazırlayıp da ezberlemiş olduğu duaları okumakta bir sakınca yoktur; fakat sıralanış ve okunuşlarında zorluğa düşmemelidir. Sünnet olan duada sesi alçaltmak ve istiğfarı çok yapmaktır. Kalb ile inanarak bütün muhalif işlerden dil ile tevbe edilir. Duâ üzerinde ısrarla durulur ve tekrarlanır. Duanın kabulü acele olarak beklenmez.
Allah Sübhanehû ve Tealâ Hazretlerine hamd ve sena ile başlar ve onunla tamamlar ve Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem´e Salât ve selâm da getirerek yine bununla duasını bitirir. Abdestli olmaya ve Kabe´ye yönelik bulunmaya dikkat eder.
Hazreti Ali´den (Radiyallahu Anh) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: "Arefe günü vakfe yerinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in çoğunlukla duası şu idi:
(Allâhümme leke´Ihamdü kellezînekûîü vehayren mimmânekûlü. Aİ~ lahümme leke salâtî ve nüsûkî ve mahyâye ve memâtî ve ileyke meâbi ve leke rabbi türâsî. Aüâhümme innî e´ûzü min azâbi´lkabri ve vesveseti´ssadri ve şetâti´lemri. Allâhümme innî e´ûzü bike min şerri mâ tecî´û bihi´rrîhu.)
"Allah´ım, dediğimiz gibi ve dediğimizden daha hayırlısı ile hamd Sana mahsustur. Allah´ım! Namazım, ibâdetim, hayatım ve ölümüm senin içindir. Dönüşüm de Sanadır. Bütün varlığım Senindir Rabbim. Allah´ım, kabir azabından, kalb vesvesesinden ve (dünya ile ilgili) iş dağınıklığından Sana sığınırım. Allah´ım! Rüzgârın getirdiği kötülükten ben Sana sığınırım."[1]
Arafat´da vakfe zamanlarında çok telbiye getirmek, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´e fazlaca Salât ve Selâm eylemek müstahabdır. Zikir ve duâ ile ağlamayı çoğaltmalidır. Göz yaşları burada dökülür, günahlar burada kaldırılır ve isteklerin elde edilmesi umulur. Çünkü orası büyük bir toplantı yeridir, yüksek bir toplama yeridir. Orada Allah´ın ihlâs sahibi seçkin kulları toplanır. Orası dünya toplanma yerlerinin en büyüğüdür.
Yine (Arafat) için tercih edilen dualardan:
(Allâhümme âtına fiddünyâ haseneten ve fi´1ahirati haseneten ve kihâ azâbennâr. AHâhümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîren ve innehu îâ yeğfiru´zzünûbe illâ eme. Feğfir lî mağfireten min indike. Verhamnî inneke ente´lğafûru´rrahîmu. Allâhümme´ğtir lî mağfireten tuslih bihâ şe´nî fiddâreyni. Verhamnîrahmeten es´adü bihâ fiddâreyn. Ve tüb aleyye (evbeten nasûhan la enküsüha ebedâ. Ve elzimnîsebîle´listikâmeti lâ ezîğu anhâ ebeda. Allâhümme´´nkulnîmin zülliîmâ´siyeti ilâ izzittaati ve eğnini bihalâlike an harâmike ve biîâatike an ma ´siyetike ve bifadlike ammen sivâke ve nevvir kalbi ve kabri ve e´iznî mineşşerri küiîihî vecma´lîyelhayre küllehû.)
"Allah´ım! Bize dünyada iyilik ver, âhiretde de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru. Allah´ım! Ben kendime çok zulüm yaptım. Muhakkak ki Senden başka günah bağışlayan yoktur. Tarafından bir mağfiretle beni bağışla, bana merhamet et; çünkü Sen mağfireti bol olan merhamet sahibisin. Allah´ım! Bana öyle bir mağfiret ihsan et ki, dünya ve ahiret halimi düzeltmiş olsun. Bana bir rahmet ihsan et ki, onunla dünya ve âhirette mutlu olayım. Benden öyle kesin bir tevbe kabul et ki, asla hiç bir zaman ondan dönmeyeyim. Doğru yol üzere beni bulundur da ondan meyletmeyeyim. Allah´ım! Beni masiyet zilletinden itaat izzetine çevir. Beni balalınla haramından koru, Sana itaat etmekle Sana günah işlemekten koru. Bana ihsan etmekle Senden başkasına muhtaç etme. Kalbimi ve kabrimi nurlarıdır. Bütün kötülüklerden beni koru ve benim için bütün hayırları topla."
Arafat'ta Yapılacak Dualar
Efendimiz ve kendinden önceki peygamberlerin efendisi Muhammed (s.a.v)’in yapmış olduğu şu duanın yapılması daha faziletlidir:[Ortağı olmayan bir Allah’tan başka ilah yoktur, mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, öldürür, diriltir ve her şeye gücü yeter. (Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şeriyke lehu, lehu’l-mulkü ve lehu’l-hamdü yuhyî ve yumiytü ve huve alâ külli şey’in kadiyr.)]
Bu şekilde çokça (en az yüz defa) dua edilmesi müstehaptır.
- [Allahım! Ben kendime sayılamayacak kadar kötülük yaptım. Muhakkak ki günahları Sen’den başka kimse bağışlamaz. Öyle ise makamından bana mağfiret ver ve bana merhamet eyle. Şüphesiz ki mağfiret ve merhamet eden Sen’sin. (Allahumme innî zalemtü nefsî zulmen kesiyrâ ve innehu lâ yağfiru’z-zunûbe illâ ente feğfirlî meğfiraten min ındeke ve erhamnî inneke ente’l-ğafuru’r-rahiym.)]
- [Rabbimiz! Unuttuklarımıza ve hata olarak yaptıklarımıza karşı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin yükü bize taşıtma. Rabbimiz! Bize taşıyamayacağımız yükü yükleme. Bizi affet, bizi bağışla ve bize acı. Sen mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et. (Rabbenâ lâ tüâhiznâ innesiynâ ev ahta’nâ, rabbenâ velâ tahmil aleyna ısran kemâ hameltehu ala’l-leziyne min gablinâ, rabbenâ velâ tahmilnâ mâ lâ tâgate lenâ bihi ve a’fu annâ ve ığfirlenâ ve erhamnâ ente mevlânâ fansurnâ ala’l-gavmi’l-kâfiriyn.)]
-[Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize rahmet bahşet. Şüphesiz Sen, sonsuz bağışta bulunansın. (Rabbenâ lâ tuziğ gulubinâ ba’de iz hedeytanâ ve heblenâ min ledünke rahme, inneke ente’l-Vahhâb.)]
- [Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi affetmez ve bize merhamet etmezsen muhakkak biz, hüsrana uğrayanlardan oluruz. (Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ ve in-lem tağfirlenâ ve terhamnâ lenekunenne mine’l-hâsiriyn.)]
[Allahım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibadet ve kulluk edilecek hiçbir ilah yoktur. Beni Sen yarattın; ben Sen’in aciz bir kulunum. Gücüm yettiğince ezelde Sana verdiğim söz ve ahd-ü misak üzereyim. İşlediğim günahların şerrinden Sana sığınıyorum. Bana ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günahlarımı da itiraf ediyorum. Beni bağışla, zira günahları Sen’den başka bağışlayacak yoktur. (Allahumme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente, halaktenî ve ene abdeke, ve ene alâ ahdeke ve va’deke mâ istâta’tu, eûzü bike min şerri mâ sana’tu, ebûü leke bini’metike aleyye, ebûü bizenbî feğfirlî, feinnehu lâ yağfiru’z-zunube illâ ente.)] Tövbe duası
-[Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O’nun eşi ve ortağı yoktur, mülk O’nundur. Hamd ve sena O’na mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter. Allahım! Söylediğin gibi hamd Sana’dır ve bizim söylediğimizden daha hayırlısı Sana’dır. Allahım! Namazlarım, ibadetlerim, yaşamım, ölümüm Sen’in için ve dönüşüm Sana’dır. Mirasım da Rabbim içindir. Allahım! Kabir azabından, gönüllerde meydana gelen vesveseden ve işlerin dağınıklığından Sana sığınırım. Allahım! Rüzgarların getirdiği şerden de Sana sığınırım. (Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şeriyke lehu, lehu’l-mülkü ve lehu’l-hamdü ve huve alâ külli şey’in gadir, Allahumme leke’l-hamdu ke’l-lezî tegûlü ve hayran mimmâ tegûlü. Allahumme leke salâtî ve nusukî ve mahyâyî ve memâtî ve ileyke meâbî ve leke rabbî türâsi. Allahumme innî eûzu bike min azâbi’l-kabri ve vesvesetu’s-sadri ve şitâtu’l-emri. Allahumme innî eûzu bike şerri mâ teciy’u bihi’r-riyâh.)]
[Ey Rabbimiz! Bize Dünyada iyilik Ahirette de iyilik ver. Bizi Cehennem azabından koru. Allahım! Beni öyle bir mağfiretle bağışla ki, onunla Dünya ve Ahirette her halim düzgün olsun. Öyle bir rahmetle merhamet et ki, onunla Dünya ve Ahirette saadet bulayım. Öyle içten bir tövbe nasip et ki, ondan asla caymayayım. İslam’a öyle bağla ki, yolundan asla ayrılmayayım. Allahım! Beni günah zilletinden itaat şerefine naklet. Helalinden gözümü doyurup Harama düşmekten, itaatinle meşgul edip günah işlemekten ve lütfunla Sen’den başkasına muhtaç olmaktan koru beni. Kalbim ve kabrimi nurlandır. Bütün şerlerden beni koru ve bana bütün hayırları bahşet. Dinimi, emanetimi, kalbimi, bedenimi, işlerimin sonunu, bana rızk olarak verdiğin her şeyi, bütün dostlarımı ve bütün Müslümanları Sana emanet ediyorum. (Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhirati hasane ve gınâ azâbe’n-nâr. Allahumme ığfirlî mağfireten min ındike tasluh bihâ şe’nî fi’d-dâreyni ve erhamnî rahmeten minke es’adu bihâ fi’d-dâreyni ve tub aleyye tevbeten nasûhâ lâ enkusuhâ ebedâ ve elzimnî sebiyle’l-istikâmeti lâ eziyğu anhâ ebedâ. Allahumme engılnî min zullü’l-ma’sıyeti ilâ izzu’t-tâati, ve eğninî bi-celâlike an Haramike, ve bi-tâatike an ma’siyetike ve bi-fadlike ammen sivake ve nevvir kalbî ve kabrî ve eıznî min şerri kullihi ve icma’ liye’l-hayra kullehu estevdeake diynî ve emânetî ve galbî ve bedenî ve havatiymu amelî ve cemiy’a mâ en’amte bihi aleyye ve alâ cemiy’ı ehıbbâî ve’l-musliyne ecmaıyn.)]
Arafat Arefe Günü MÜNACATLARI
Ey Allah'ım! Ey Hamd'in Rabbi! Sana, lâyık olan bir hamd ile hamd eyliyorum. Benim ibadet edişlerim ancak Senin içindir. Hem ölümüm, dirimim de Senin içindir. Senin katındır, varacağım yer. Her türlü mükâfatımı ancak Sen'den isterim ben. Ey Yüce Allah'ım! Gönül kuşkularından, perişan düşüncelerden, kabir acılarından ve azabından Sana sığınırım. Ey Rabbim, geceyle gündüzün her türlü fitnesinden, esen yellerin getireceği fenalıklarından, zamanın arta arta gelen belâlarından ben Sana sığınıyorum. Ey Rabbim! Ben senin kızgınlığından da yine Sana sığınırım. Ey Rabbim!. . Beni doğru yoluma ulaştır. Geçmiş günahlarımı, gelecek suçlarımı bağışla. Ey rica edileceklerin,yakarılacakların en yücesi, en hayırlısı en keremlisi ! Hacılara ve bütün yarattıklarına verdiğin iyilikler gibi iyilikler ver bana, ey kulların acıyanların en acıyanı ! Ey Alah'ım ! Yer ve gökleri yaratan Sen'sin. Sen mertebeleri yücelten, bereketleri arttıransın. Çeşitli dillerin kelimeleri Sana niyaz eder. Her yaratık senden hacet diler.
Ey Yüce Rabbim ! Benim de hacetim, cesedimin çürüyüp yok olduğu, yakınlarımın beni unuttuğu demde beni unutmaman, beni bırakmamalıdır, ey Rabbim. Allah'ım, sözlerimi duyan Sen'sin. Beni gören Sen'sin. Gizli olsun, açık olsun Sen benim her halimi bilirsin. Benim hiç bir şeyim Sana gizli değildir. Ben Sen'den medet, inayet dileyen, umutsuz, yoksul bir kulunum. Suçlarını, işlediği günahları, dosdoğru söyleyen, içi korkulu, gönlü karışık, şefkate aç, merhamete muhtaç bir kulum da! Sen'den, yoksullar ve zillette kalanlar gibi diliyorum. Günah işleyenler gibi yalvarıyorum. Sana boyun eğenler gibi, baş eğiyorum. İki gözü iki çeşme gibi yaş akıtanlara benziyorum. Onlar gibi Sana dua ediyor, en hakîr kulun gibi Sana yalvarıyorum, ey Rabbim! Ey Allah'ım! Bu yakarışlarımı kabul et. Bedenimi mededinden yoksun etme. Bana rahmet eyle, acı.
Ey dilenenlerin en hayırlısı, ey bahşedenlerin en cömerdi. Sana karşı kim övünebilir? İşte ben kulun, kendimi en hakir görüyor ve Sana ne eksiğim varsa dosdoğrusunu söylüyorum. Kendimi Yüce Katında kınıyorum. Ey Rabbim! İşlediğim günahlar, bak, dilime de tutukluk verdi. Senin bağışlaman için yalnız bir umudum var. Huzuruna çıkaracağım, ne beğeneceğin amelim, ne de bir şefaatçim var. Ey Rabbim! Günahlarım o kadar çok ki, Sen'in Yüce katına yönelecek yüzüm de kalmadığını biliyorum. Ancak kerem edenlerin en kerimi Sen'sin. Rahmetine kavuşacak bir mertebem yoksa bile Sen'in her şeye erişen rahmetin elbet bana da erişir. Ey Rabbim! İşlediğim günahlar her ne kadar büyükse de Sen'in bağışlamanın yanında, zerrelerden küçüktür. Sen onları yarlığa, ey Rabbim! Allahım! Sen, Yücelerden Yücesin, ben elinden hiç bir şey gelmeyen kulunum. Ben çok defa günah işlersem. Sen'in fazlından, cömertliğinden, iman ederek bekliyorum ki, bağışlarsın, affeylersin.
Ey Allahım! Sen yalnız Sen'in her buyruğunu yapanlara merhamet gösterirsen ya âsilerin sığınağı neresi olacaktır? Ey Allah'ım! Ben bilerek kulluğundan uzaklaşmış bir suçluyum. Bile bile Asi oldum. Seni noksan sıfatlardan uzak görürüm. Senin bağışlaman, keremin yücedir. Ben her zaman Sana muhtacım. Sen her şeyden müstağnisin. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Ey umut bağlananların en yücesi, İslâmlığımızın hürmetine, Muhammed (sallâllahü aleyhi ve sellem) hürmetine Sana el uzattım. Günahlarıma gufranın insin. Beni âhiretine ulaştır. Umudumu, dualarımı gerçekleştir.
Ey Allah'ım! Sana, bize bildirmiş olduğun dua ile yalvarıyorum. Peygamberin Muhammed Mustafa (sallâllahü aleyhi ve sellem)in aracılığı ile bana öğrettiğin dualardaki isteklerimi benden esirgeme, beni onlardan mahrum bırakma. Ey Allah'ım! Büyüklüğünün, üstün yüceliğinin önünde günahlarını açıklayan Sana sığınan, gözyaşlarını pınar gibi akıtarak tevbe, istiğfar eden, ağlayıp sızlayarak bağışlanma dileyen kuluna muamelen nedir?. Bütün günahlarıma rağmen bu Arafat'taki durağında ihsanından umudunu kesmeyen ben âciz kuluna bu akşam üzeri yüce davranışın ne olacaktır?
Ey bütün canlıların sığınağı!
Ey bütün iman edenlerin koruyucusu!
Ey iyilik edenleri rahmetiyle kurtaran!
Ey kötülük edenleri kusurları ile helak eden!
Ey Yüce Allah! Yüce katına rızan ile çıktık. Sana sığındık. Umutlarımız sendendir. Biz yalnız Sen'in ihsanını dileriz. Yalnız rahmetini umarız. Yalnız sen'in vereceğin azaptan korkarız. Günahlarımız ne kadar çok veya ne kadar az olursa olsun, yalnız Sana sığınırız. Şimdi de Sana sığındık, Sen'in kutsal evine koştuk onun sığınıcısı olduk.
Ey isteyicilerin ne istediğini bilen! Ey sessizlerin yüreğinden geçenlere agâh! Olan, Ey kendisinden başka yalvarılacak bir ortağı olmayan. Ey yalnız kendisinden korku duyulan Rabbimiz, Sen dileklerimizi kabul eyle. İsteklerimizi ver. Ricalarımızı kabul eyle. Bizi gufran denizine sal. Ey Yüce Allah'ım! Sen her konuğa konma yeri hazırladın. Biz Sana konuk olarak gelmekteyiz. Bizi Cennet durağında ağırla.
Ey Allah'ım! Biz toplandık. Sen'in mukaddes evine geldik. Burada durduk. Vakfe ettik Bu mübarek yerlerle gözlerimiz aydınlandı, nurlandı. Ülkümüz Sen'in rızanı kazanmaktır. Bu umuttan bizi uzak tutma, Allahım! Ey Rabbim! Nefislerimizin razı olacağı mertebeden daha çok bize nimetler verdin. Bu verdiğin sayısız, sınırsız nimetlerin karşısında kulların şükürden âcze düştüklerini itiraf ettiler. Bütün yüzler yüceliğin karşısında yerlere eğildi. Ey Allah'ım! Aciz kulların bilgisizlikleriyle hata ettikleri zaman onlara tatlı davranırsın. İbadetlerini, iyiliklerini müstecap kılarsın. Bol mükâfat ihsan edersin. Asilik ettikleri zaman da günahlarını bağışlarsın. Dua ettiğimiz vakit dualarımızı kabul eder, çektiklerimizi dinler, Sana bütün varlğımızla yönelince erişilmez yüceliğine yakışır bir şekilde kullarını kendine yakın kılarsın. Gaflet eder de Sen'den uzaklaşırsak bizi kendi katına çağırırsın.
Ey bizim Yüce İlâhımız! Kur'ânı Azimüşşan'ında Peygamberleri sona erdiren Hazreti Muhammed (sallâllahü aleyhi ve sellem)e. "Ey Habibim, kâfir olanlara de ki: Eğer birliklerinden vazgeçerlerse, o geçmişteki günahları bağışlanır. " (Enfalm Sûresi: " . diye buyurdun. O kâfirlerin, inkârlarından sonra Kelimeyi Şehadet getirmeleri Sen'i razı etti. Oysa biz Seni huşu içinde tevhid eder. İhlâs ile Resulün Muhammed (sallâllahü aleyhi ve sellem)in Peygamberliğine şehadet ederiz. Ey Allah'ım! Sen bu tanıklık hürmetine biz Müslüman kullarının geçmiş günahlarını mağfiret kıl. Bu yolda payımızı da, yeni İslâm olanların nasiplerinden daha eksik buyurma. Ey Allah'ım! Bizi Cehennem ateşlerinden azat kıl. Sen yoksullara sadaka vererek yardımda bulunmamızı emrettin. Ey Rabbim, Sen vermeğe, ihsan buyurmaya bizden daha lâyıksın. Sen fazlından, kereminden bize hediyeler ver! Ey Allah'ım! Bize rahmet et, bize acı. Sen bizim Mevlâmızsın. Bize dünyada olsun, âhirette olsun iyilikler ver. Cehennem azabından bizleri koru. Amiin...
Bu Arafat duaları arasında Hızır aleyhisselâm'ın şu duası da okunur:
"Ya Rab! Ey yapmakta olduğu bir işten başka yaptığı bir iş kendisini alakoymayan! Ey duyduğu bir yakarı, diğer bir yakarıdan kendisini meşgul etmeyen! Ey iyiliklerde şaşırmayan! Ey her dili bilen, anlayan! Ey bütün istekleri yerine getirmekten aciz olmayan yüce Allah’ım! Bağışlanmanın ılıklığını ve sana niyaz etmenin tatlılığını tattır bize.” Amiin.
.KİMYAYI SAADET -
Derleme @erolkaranet - 16.07.2019