
29 Haziran 2019 günü İstanbul'dan Ankara'ya gitmek için Metro Turizm'e ait otobüsle gidişimiz sıkıntılı bitse de dönüşte yine aynı firmaya ait İstanbul dönüşümüz daha bir magazinsel oldu.
Önce Ankara'ya giderken bindiğimiz otobüsün ağır gidişi neyse de koskoca Ankara'da tek olan AŞTİ otobüs garajını kaybetmesi nasıl izah edilir.
Ankara'ya girdikten sonra otogar yoluna girmeyen şöför bu nedenle bize bir yarım saat ya da kırk dakika Ankara'yı gezdirdi.
Hatta bir araya dolmuşların durduğu AŞTİ girişine gelen otobüsten inmek istememize olumlu cevap verip indirmemesi de ayrı bir şaşkınlık veren olay oldu.
Daha sonra bir başka firmaya ait otobüsün peşine takılarak AŞTİ'ye giren ancak kayıt işleminden sonra peronuna giderken girilmeyecek yerden girmeye çalışan şoförün bu eylemi tam bir tuz biber oldu.
Neyse dönüş için bilet aldık ve Metro Turizm'e çalışan otobüsle dönüyoruz.
Muavinimiz işinin ciddiyetiyle kontrollerini yaptı, dondurma ikramını yaptı ve sağ taraftan gelen sesle irkildik.
Sesin oluştuğu yerden yaklaşık 100-150 metre sonunda durduk.
Otobüsün sağ arka tekerliği patlamıştı.
Ve işte film bundan sonra başladı.
İçlerinde bakan danışmanı, avukat, özel sektör işvereni olduğunu söyleyen kişilere öğrenci, Somalıli olduğunu söyleyen yolcuların da iştiraki ile bir tepkisel grup oluştu.
Bu kişilerin muavin ve şöföre tepkisi ile olağan bir olay abartılı bir hale döndürüldü. Hatta muavinin şöför aleyhine tavırları da şaşırtıcı idi.
Lastik nasıl patlar. Neden patlamış. Neden daha önce önlem alınmamış gibi absürd sorular birbiri ardına geldi.
Lastik patlaması olağanüstü bir durum imiş gibi tepkilerin ardından şöförlerin çaresizliği, tamirci arayışları, şirketle yeni bir otobüs talebi hakkında görüşmeleri sürerken yolcuların tepkisi de giderek protestolara dönmeye başladı.
Bir ara muavin - şöför tartışması gerilimi artırırken bu kez yolcular şirketi arayarak durumu bildirmeye başladı.
Yeni otobüs istiyoruz feryatlarına olumlu olmayan cevaplar, araştırıyoruz bakıyoruz gibi yuvarlak cevaplar yayılmaya başladı.
Lastik tamircisinin gelip lastik üzerinde pazarlıklar sürerken iki saati aşkın bir zaman sonra yeni gelen otobüsle biz yola devam ettik.
Geride patlamış lastiğini değiştirmeye, lastikçinin uçuk bir rakam talebi ve yolcuların ve muavinin bunalıma sürüklediği iki şöförü bırakmış halde devam ettik
Şimdi, kabullenilmeyen otobüsün lastiğinin patlaması şaşırtıcı mıdır ?
Olamaz mı, olur..
Nasıl olur demenin altında yatan psikoloji nedir ?
Zaten canı sıkılmış bulunan şöföre mobbing uygulamak doğru mudur ?
Bana göre çok yanlış..
Şöförün lastiği yapma kaygısı, lastikçi araması , şirketten otobüs istemeyi ötelemesi doğru mu ?
Değil..?
Muavinin yolcuları yatıştırması, sakinleştirmesi, organize etmesi, ikramlarla vs lerle oyalaması yerine onları tahrik etmesi, şöförlerle tartışmaya girmesi doğru mu ?
Asla değil.
Bu ne gösteriyor.. Her önüne gelenin muavin ya da host / hostes olarak şehirlerarası otobüslere alınmaması gereğidir.
Şöförlerin bu gibi durumlara daima hazırlıklı olması da çok önemli
Firmanın bu durumlarda yolcunun tepkisine muhatap olmadan şöförle diyaloğa geçip en iyi çözümü sunması gerektiğinin bilinmesi gerekirken, şöförü yalnız bıraklması hiç hoş değildi.
Yolcuların da haddini bilmesi, biraz da sakin olması, nüfuzlarını kullanarak mağdurlara mobbing yapmaması çok doğru bir hareket olacaktı.
Erol Kara - 02.07.2019