@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Yağmalaya Yağmalaya Bir Şey Bırakmadılar




Fatih Sultan Mehmed’in hocasının camiye dönüştürdüğü Molla Gürani Camii

Molla Gürani Camii, Fatih’in Süleymaniye semtinin simge yapılarından biri. Aslında bir kilise. 11. yüzyıl sonunda, eski bir kilisenin üzerine yapıldı. 1484’te camiye dönüştürüldü. Osmanlı döneminde korundu, 70’li yıllardan itibaren yağmalandı. Papaz odası, tuvalete dönüştürüldü. Fresk ve mozaikler zamanla kayboldu. Şerefe korkuluğu ve mezar taşı çalındı

İstanbul’un Fatih İlçesi, Süleymaniye semtindeki Molla Gürani Camii İstanbul Manifaturacılar Çarşısı (İMÇ) ile Süleymaniye Camii arasında kalan Tirendaz Sokak’ın köşesinde yer alıyor. Gazete Habertürk'ten Sinan Bilgenoğlu'nun haberine göre Vefa Kilise Camii olarak da biliniyor. Yeni yüzüne kavuşmaya çalışan Süleymaniye’nin İstanbul’un tarihine tanıklık eden yapılarından biri. Caminin kapısı sadece namaz saatlerinde açılıyor ve imam genellikle tek başına namazını kılıp yeniden kapıları kilitliyor. Günümüzden bin yıl önce 6. yüzyıldan kalma bir başka kilisenin üzerine 10-11. yüzyılda inşa edilmiş olan kilisenin yapımında eski kiliseden kalan malzemeler de kullanıldı. Bizans’ın ana kiliselerinden biri olduğu düşünülen kilise, Fatih Sultan Mehmed’in hocası ve İstanbul’un ilk müftüsü olan Molla Gürani tarafından 1484’te camiye dönüştürüldü.



(Çalıntı mezar taşı)

MİNARESİ BİLE BENZERSİZ

Fetihten sonra cami olarak kullanılan kiliseye, yapısına uygun olarak eklenen minare bile benzersiz özelliklere sahip. İstanbul’da yarım yuvarlak tuğlalarla örülmüş ayakta kalan tek eser. Tarihi minarenin şerefesinin korkulukları- nın yerinde yeller esiyor. Son olarak 1995’te Esra Güzel Erdoğan’ın yüksek lisans tezinde kullanılmak üzere fotoğraflanan korkuluklar, kiliseden devşirilen malzemelerle yapıldı. Camiden çalınan bir diğer eser de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çalıntı eserler listesinde adı geçen 6. yüzyıldan kalma bir Bizans mezar taşı. Hem mezar taşı hem de şerefe korkulukları, bakanlıkça aranan eserler listesinde. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2011’de restore edile cek eserler listesine alınan caminin, projesi hazırlanma aşamasında. Henüz Koruma Kurulu’na sunulmayan projenin, ne zaman başlayacağı belirsizliğini koruyor.



 (Eski kiliseden kalma malzemelerle yapılan çalınan şerefe korkuluğu)

‘OSMANLI 500 YIL KORUDU’

Mimar Yard. Doç. Dr. Mine Esmer, yapının Orta- çağ İstanbul’undan bugüne, çeşitli dönem ekleriyle eşsiz bir tarihi belge olduğunu belirterek, “Osmanlı döneminde 500 yıl boyunca korunarak günümüze ulaşmış olan yapıya, 70’lerin sonundan itibaren zarar verilmeye başlanmıştır” dedi. İlahiyatçı Prof. Dr. Salih Tuğ, tuvalet ve abdesthanenin caminin içinde olmasıyla ilgili şunları söyledi: “Bir Müslüman camiye geldiği zaman nezafet içerisinde olmalı. Tuvaletlerin caminin dışında ve camiye uzak olması gerekir. Bunun cahillikten yapılmış bir durum olduğunu düşünüyorum. Cami hangi kuruma bağlı ise ivedilikle müdahale etmeli.”


(Çeşmeye dönüştürülmüş sütun başı)

TUVALET VE ABDESTHANE

1979’a kadar aslına uygun olarak korunan camideki çöküş, dış narteks mozaiklerinin imam tarafından boyanmasıyla başladı. 1995’te ise kilise olarak kullanılan dönemdeki papaz odası tuvalete, dış narteksin solu da fayans kaplanarak abdesthaneye çevrildi. Osmanlı’dan bu yana caminin dışında bulunan tuvalet, iç kesime dahil edildi. 5. ve 6. yüzyıldan kalma sütunlar ve mermer parapetler de sıvanarak boyandı. Caminin içler acısı durumu 20 yılı aşkın sürüyor.




KİMLİK KARTI

MİMARİ BİÇİMİ: Orta ve Geç Bizans mimarisi
TARİHİ: 10.-11. yüzyıl (5.6. yüzyıldaki eski kilisenin üzerine yapılmış)
DÖNEMİ: 1. Aleksios Komnenos
CAMİYE ÇECRİLİŞ TARİHİ: 1484
KULLANILAN MALZEME: Tuğla, taş
ÖZELLIĞI: Yunan haçı planına göre yapılmış
SON RESTORASYONU: 1937
MİNARE SAYISI: 1

05.12.2017  / Habertürk - 
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.

Reklam

Reklam

İlginç Bilgiler

Reklam