Kabe’de isen, Sus, bak sana ne diyeceğim…
Ne mutlu sana en güzel davet ile yolun Mescid-i Haram’a ya da Mescid-i Nebevi’ye düşmüş. Herkese nasip olamayacak bu davette yanında birileri de vardır, mutlaka..
Önce Kâbe’de bulunduğunu varsayıyorum. Allah-u Teâlâ’nın beytinde, evindesin. Bekke’desin. Bekke'de, binlerce peygamberin uyuduğu yerde dolaşıyorsun. Dilinde zikir olmalı, Kâbe daima sol yanında, kalbinin yanı başında olmalı. Gözlerin mi tabii ki o da Kâbe’de olmalı.
Başka bir şey düşünmeden tavaf yap. Grubun mu var. Grubunu da bu şekilde 7 şavtı tamamlamasını anlat.
Anlat ki bir namaz gibi sadece sen, Beytullah ve ulaşılacak makamların en üstünü.. Âlemlerin rabbine ulaş.
Araya kimseyi alma,..
Dilini ağzından dışarı çıkartma..
Usulca, deruni bir kalple, fısıltı ile rabbini an..
Lokman suresinde Allah-u Teala’nın buyurduğu gibi.."Yürüyüşünde tabii ol. Sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini herhalde eşeklerin sesidir!"…(Ayet 19)
Neymiş, yürüyüşünde doğal olacaksın. Sesini alçaltacaksın. Bağırmayacaksın. Bağırırsan eşek sesli olacaksın. Bunu O, Yaradan c.c diyor.
Kabe’de tavaf ederken ne olursa olsun bağırma.. Çevreni de rahatsız etme. Senin gibi yüzbinler davete uyup gelmiş. Hepsi af ve mağfiret istiyor. Tam, arzuhallerini sunacakken bağıranın sesiyle kopuveriyor. Yapma, olur mu? Bağıra bağıra tavaf yapma, Say da yapma.. Say da da yürüme.
Diyelim ki Mescid-i Nebevi’desin.
Kâinatın sultanı Hazreti Muhammed Mustafa Salli aleyhi ve sellim’in huzuruna çıkıyorsun. Çıkacaksın. Çıktın ya da..
Sessizce, kendin duyacak kadar. Zikirle..
Ravza’nın etrafında yazılan ikazları oku. Bak her biri seni ne şekilde uyarıyor.
Birincisi, İkinci levhâda burası Hz.Peygamberin (s.a.v.), Hz.Ebû Bekr’in (r.a.) ve Hz.Ömer’in (r.a.) medfûn bulundukları Hücre-i Şerîf’in içine bakılan küçük deliklerin bulunduğu yerin hemen üzerinde…
Hucurat Suresi’nden bir ayet:
Ya eyyuhâllezîne âmenû lâ terfeû asvâtekum fevka savtin nebiyyi ve lâ techerû lehu bil kavli ke cehri ba’dıkum li ba’dın en tahbeta a’mâlukum ve entum lâ teş’urûn(teş’urûne).
"Ey Allah’a ulaşmayı dileyenler! Seslerinizi Peygamber’in sesinden fazla yükseltmeyin. Ve O’na sözü, birbirinize bağırdığınız gibi bağırarak söylemeyin. Siz farkında olmadan amelleriniz heba olur. ” meâlindeki Hucurât suresinin 2.âyet-i kerîmesi yazılıdır.
Son olarak üçüncü levhada ise yine Hucurât sûresinin "İnne-lleżîne yeġuddûne asvâtehum ‘inde rasûli(A)llâhi ulâ-ike-lleżîne-mtehana(A)llâhu kulûbehum littakvâ lehum maġfiratun ve ecrun ‘azîm(un“
"Allah’ın Elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, öyle kimselerdir ki Allah, onların kalplerini, takva için imtihan etmiş (onların takvaya ehil olduklarını anlamış)tır. Onlar için mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.” meâlindeki 3.âyet-i kerîmesi yazılıdır.
Demek ki… İster Beytullah’ta istersen Mescid-i nebevide ol.. Sessiz oL.. Sesini Yükseltme..
Erol Kara - 12.05.2016