Devlet Hastanesinde Mağdur Olan Hasta Kime Karşı Tazminat Davası Açmalı?
Devlet memuru olan doktor hataları için ancak devlet aleyhine dava açılabilir!
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları ancak hastanenin bağlı olduğu idare yani devlet aleyhine açılabilir. İdare, kamu görevlisi hekimlerin "hizmet kusuru"ndan kaynaklanan zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
Yanlış dava geri dönülemez hak kayıplarına neden olabilir!
Devlet hastanelerinde yaşanan malpraktis vakaları nedeniyle uğranılan zararların tazmini için davalar devlet aleyhine açılmalıdır. Ancak, devlet memuru doktor ve diğer sağlık görevlilerinin "görevden ayrılabilir" kişisel kusuru bulunuyorsa, tazminat davası doğrudan doktor veya diğer sağlık görevlisinin aleyhine açılabilir. Bu husus, teknik hukuki inceleme ile tespit edilebilir. Kamu hizmeti verilirken doktorun şahsi hatası ile hastane organizasyonunun hatası (buna kısaca hastane hatası diyebiliriz) birbirinde ayrılabiliyorsa ve bu durumda doktorun şahsi hatası hastane hatasına göre öne çıkıyorsa devlet memuru olan doktor aleyhine doğrudan tazminat davası açılması mümkün olacaktır. Tazminat davasının doğru mahkemede doğru kişiye karşı açılması bakımından bu tespitin yapılması önemlidir. Yanlış mahkemede açılan dava ciddi hak kayıplarına neden olacaktır.
Devlet hastaneleri, bireylere sağlık hizmetini bir kamu hizmeti olarak sunmaktadırlar. Devlet hastaneleri, devlet memuru doktor ve diğer sağlık görevlileri ile hastalar arasındaki ilişki kamu hukukuna tabidir. Bu nedenle, devlet hastanelerinde gerçekleştirilen tedaviden dolayı tıbbi sorumluluk devletindir. Daha açık bir ifadeyle, devlet hastanesindeki bir hastaya uygulanan tedavi yöntemlerinin kötü veya kusurlu olması sonucunda gerçekleşecek zararı tazmin edecek olan hukuksal kişilik devlettir. Bu durum hizmet kusuru olarak adlandırılır.
Hizmet kusuru idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanır. Hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında (tam yargı davalarında) devletin tazminat ödeme yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Kaynak için tıklayınız