@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


Depresyona, Strese ya da Bunalıma Düşenin Okuyacağı Dua





Depresyona, strese ya da bunalıma giren kimsenin okuyacağı bir takım dualardan bahsedenlerin Kur’an’ın bu ve benzeri konularda ne dediğine hiç bakmaması, sağlam ve güvenilir olmayan bilgileri insanlara nakletmesi oldukça düşündürücü bir durumdur.

Sıkıntılarından kurtulmak, tedavi olmak ve arınmak isteyen kimselerin bir takım bedeni ve ruhi hastalıklara maruz kalanların öncelikle doktora gitmeleri, verilen ilaçları kullanmaları gerekmektedir.

Dolayısıyla evvela insanoğlu bu dünyada niçin bulunduğunu bilmek durumundadır. Bu konuda çok ciddi çabalar sarf ederek imanını sağlamlaştırmayan ve bir takım yanlış yollara girenlerin yeniden durup düşünmeleri ve girdikleri yanlış yollardan dönmeleri kendi yararlarına olacaktır.

İnsan bu dünyada imtihan için bulunmaktadır. O hayatı boyunca zaman zaman çok ciddi sınavlarla karşı karşıya kalabilecektir. Bu durumda ona düşen isyan etmek değil, bu imtihanı başarı ile atlatmak için mücadeleye kararlı ve azimli bir şekilde devam etmek ve bu arada da sabrı elden bırakmamak olacaktır.

İmanları pamuk ipliğine bağlı ve gelgitler yaşayan bazıları başlarına bir musibet, bela, sıkıntı, keder, acı, ızdırap, hastalık, kaza vs. gelince hemen isyan ederler. Hatayı kendi yapıp ettiklerinde aramak yerine, suçu hemen başkalarına ya da “kader”e, “felek”e, “kısmet”e, “nasib”e vs. atarlar.

Bazen ise “beni mi buldu!?” diyecek kadar pervasızlaşıp, isyan kokan sözler bile sarf edebilirler. İşte böyle yarım yamalak bir inanca sahip bu tipler, içlerinde bulundukları bu kötü durumdan ve sıkıntıdan kurtulmak için bir takım yanlış yollara başvururlar.

Hac suresinin bazı ayetlerinde bu duruma şöyle işaret edilmektedir.

“(Başına gelen o sıkıntıdan kurtulmak için) Allah yerine, ne zarar ne de fayda sağlayabilen şeylere (putlara, türbelerdeki yatırlara, ikonlara, tablolardaki resimlere, peşinden gittiği idolün fotoğrafına vb.) yalvarıp yakarır; düşülebilecek en vahim sapıklık da zaten budur!” (Hac, 22/12)

Cansız bir takım nesnelerden medet uman bu tür kimselerin yaptıklarının ne kadar yanlış olduğu böylece ifade edildikten sonra, bu sefer de yarım gönüllü inanmış bu kimselerin canlı olan bazı kimselere gidip yalvarmaları ve onlardan yardım istemeleri de şu şekilde eleştirilmektedir.

“(Ve bazen de) kendisine zararı yararından çok olan kimseye yalvarıp yakarır (ondan medet bekler ve ister); gerçekten de, bu ne kötü bir efendi ve ne kötü bir arkadaştır!” (Hac, 22/13)

Bu ayette içine düştüğü sıkıntıdan kurtarması için doğrudan ve aracısız Allah’a yalvarmak ve sadece O’ndan istemek ve beklemek yerine, faydası az ama zararı çok daha fazla olan cincilere, üfürükçülere, muskacılara, büyücülere, falcılara, medyumlara, astrologlara, kahinlere, arraflara, sahte mehdilere, sahte şeyhlere, sahte hocalara, sahte din adamlarına ve sahte tarikat önderlerine gidenlerin haline işaret edilmektedir.

Gerçektende, gerek geçmişte gerekse günümüzde hala bazı insanların bu tür kimselere gittikleri ve onlardan bir takım isteklerde bulundukları görülmektedir. Bu ayet, böyle yapanları uyarmakta ve yaptıklarını tekrar gözden geçirmelerini istemektedir. Ancak yarım gönüllü inanan ve imanını tahkik etmeyen, kolaycı ve ucuzcu kimseler ise hala inatla girdikleri yanlış yolda ilerlemeye devam edebilmektedirler.

Hac suresinin devam eden ayetinde ise, müminlerin şu özelikleri ve onların karşılaşacakları güzellikler haber verilmektedir.

“Gerçek şu ki, Allah imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanları, içlerinden derelerin, ırmakların çağıldadığı has bahçelere kabul edecektir. Çünkü Allah dilediğini yapar.” (Hac, 22/14)

Hac suresinin bu ayetlerinde Yüce Allah hakikat inkarcılarını, yarım gönüllü inananları ve müminleri bu şekilde bizlere tanıttıktan hemen sonra arkadan gelen şu ayette bu üç gruba da birden seslenerek onlara şu tavsiyede bulunmaktadır.

“Kim ki Allah’ın kendisine bu dünyada ve ahirette yardım etmeyeceğini zannediyorsa, (gereken bütün fiili duaları yaptıktan ve her türlü meşru sebebe sarıldıktan sonra) ellerini kaldırıp Allah’a dua etsin (sadece Allah’tan istesin). Bir de (umut bağladığı o canlı ve cansız tüm aracılardan umudunu) kessin. Baksın bakalım! Acaba başvurduğu bu (doğru ve yerinde) yöntem (kural, ilke, düstur, metod) onun sıkıntıya düştüğü o şeyi (bunalım, stres, depresyon vs.) ondan giderecek mi gidermeyecek mi (o zaman görsün!)” (Hac, 22/15)

Bu ayetten anlaşıldığına göre yüce Rabbimiz tüm insanlığa hitap ederek sadece kendisine dua etmelerini ve aracılarla iş tutmamalarını istemektedir. Dolayısıyla depresyona giren, strese yakalanan, bunalıma düşen, ciddi sıkıntılarla karşılaşan kimsenin yapması gereken şey, tedaviyi yanlış yerlerde aramak olmamalıdır. Sıkıntı varsa bunun çaresi de elbette vardır. Çare; her türlü maddi ve manevi sebebe sarıldıktan sonra sonucu Allah’a havale etmek, sadece Allah’tan istemek ve hayırlı olanı O’ndan beklemektir. O’na şirk koşmamaktır. Tüm canlı ve cansız aracıları devre dışı bırakmaktır.

Özetle Kur’an’ın bu çağrısına kulak veren ve gereğini yapan kimselere Allah’ın mutlaka karşılık vereceğinin ve onların sıkıntılarını gidereceğinin en büyük müjdecisi Hac suresinin bu ayetleridir. Bu nedenle ciddi imtihanlarla karşılaşanların okuyacağı, idrak edeceği ve sarılacağı ayetler de bunlar olmalıdır. Bu ve benzeri ayetler sayısal olarak okunmak ve üfürülmek için değil, anlaşılıp uygulanmak için gönderilmiş olup, bu gerçeği özümseyenler için bir hidayet kaynağı olacağında ise şüphe yoktur.

Bunalıma düşenin okuyacağı dua

Bunalıma düşen, sinir hastası olan insanlar için MÜMİNÜN SURESİNİN 115 VE 116 ayetlerini her gün 21 defa olmak üzere 21 gün okunması lazımdır.

“Efehasibtum ennemâ haleknâkum abesen ve ennekum ileynâ lâ turcaûn. Fa teâlellâhu’l-meliku’l- hakku lâ ilâhe illâ huve rabbu’l arşi’l kerîm.”

Bizim sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız? Hak melik olan Allah pek yücedir, O’ndan başka ilah yoktur. O, kerim olan Arş’ın Rabbidir. (Alıntıdır)

Kalplerimizin sıkıldığı, ruhlarımızın daraldığı bu anlarda Ruhları sıkan ve daraltan Kâbid olan Allah, isterse Bâsit olan Allah ruhları bu sıkıntıdan kurtarır. Bunun için duaları kabul eden Mûcib olan Allah’a dua etmemiz gerekir.

NOT : Ayet-i kerime mutlaka orjınalınden okunmalıdır.

Bir başka Sıkıntı için tavsiye edilen Dua Türkçe Yazılım

Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ ze’l-Arşi’l-Mecîd! Yâ Mubdiu, Yâ Muîdu! Yâ Fe’âlun limâ yurîd! Es’eluke bi nurî vechikellezi mele’e erkâne’ arşike ve es’eluke bi gudretikellezî kadderte bihâ alâ halkike ve bi rahmetikellezi vesi’te kulle şey’in lâ ilâhe illâ ente, Yâ Muğîsu eğîsnî, Ya Muğîsu eğîsnî, Ya Muğîsu eğîsnî

Sıkıntı Duası Türkçe Meali

Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Ey yüce Arşın sahibi! Ey her şeyi hiçten yaratan Mubdi! Ey ölmüş yaratıkları yeniden yaratacak Muîd! Dilediğini yapabilen Allah’ım.

Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nuru hürmetine, bütün yaratıklara gücünün yettiği kudretin ve her şeyi içine alan rahmetin hürmetine… Sana yalvarıyoruz… Senden başka ilah yoktur.

Ey imdad isteyenlerin yardımcısı !Bizim imdadımıza koş ! Ey zorda kalanlara yardım eden ! Bize yardım eyle

Amin Amin Amin Amin
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.

Reklam

Reklam

İlginç Bilgiler

Reklam