@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Bir Ramazan Günü Mekke ya da Medine'de Olmak




Ramazan ayında umre yapmanın dayanılmaz bir zevk ve mutluluk olduğunu söylemekle söze başlamak isterim.
Önce o kutlu kadisi şerif ;
"Ramazan’da umre benimle hacca bedeldir” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Menasik: 80; Müslim, Hacc: 221)
Peygamber aleyhisselam "Umre için belirli bir zaman yoktur, her zaman yapılabilir. Fakat Umre’nin Ramazan ayında yapılması mendup ve daha faziletlidir. Zira Efendimiz (s.a.s) Sahabe-i Kiram’dan Herim ibn-u Hanbeş’in bize naklettiğine göre “Ramazan ayında yapılan bir Umre sevap cihetiyle bir Hacc’a muadildir” buyurmuşlardır.


Ve bir olay
Ebubekir ibn-u Abdurrahman’ın anlattığına göre bir kadın Efendimiz’e (s.a.s) gelerek “Ben Hacc etmek için hazırlık yapmıştım, bana bir mâni ârız oldu ne yapayım?” diye sordu.


Efendimiz de (s.a.s) “Ramazan’da Umre yap zira o ayda Umre tıpkı Hac gibidir” buyurdular.
Hayırlı ameller, onun işlendiği vakitlere göre birbirlerinden üstün olurlar. Bazı vakitlerde yapılan, diğer vakitlerde yapılana nazaran daha faziletli ve sevaplı olur. Ramazan ayı hayırlı amellerin katlanması açısından diğerlerinden üstündür. Bu, onun faziletinin büyüklüğüne delildir. Hac, içerisindeki meşakkatin ve amelin fazlalığı sebebiyle Umre’den üstün olduğunda şüphe yoktur.
Bu hususta şöyle bir rivayet daha dikkatimizi çekmektedir; Ensar’dan Ümm-ü Sinan adındaki bir kadına Efendimiz (s.a.s) “Bizimle Hacc etmekten seni alıkoyan neydi?” diye sordu.
Kadın “Ebu Fülan’ın (kendi kocası kastediyor) sadece iki sulama devesi var. Biriyle o ve oğlu Hacc’a gitti, öbürüyle de ben kaldım. Onunla da arazimi suluyorum” dedi.


Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s) “Öyleyse Ramazan’da yapacağın Umre, kaçırdığın bir Hacc’ın veya benimle yapmış olacağın bir Hacc’ın kazasıdır. Ramazan gelince Umre yap! Zira Ramazan’daki bir Umre Hacc’a muadildir” buyurdular.
Ramazan’da yapılacak Umre sevap itibariyle Hacc’a denk olur. Bu yönüyle Hacc ile müştereklik arz eder. Ancak farz olan Hacc’ın borçtan düşmesi hususunda Umre Hacc’ın yerine geçemez. Bu husus icma’ ile sabittir. Daha sonra gücü yetenler tekrar Hacc’a gitmelidir.


Türkiye’de Hacc’a gitmek isteyenler, istedikleri zaman hemen gidemiyorlar. Güçleri yetiyorsa, Ramazan Umresi yapmalarını ısrarla tavsiye ederim. Sonra ömürleri ve güçleri yetmezse, hiç olmazsa Hacc’a denk gelen bir Ramazan Umre’siyle Rabb’in huzuruna gidilmesi onların kurtulması açısından çok isabetli olur.


Akşam ezanı okunmaya başlayınca Kabe-i Muazzama ve Mescid-i Nebi`nin dış avlusunda muşambalar seriliyor, sebil sahipleri güler yüzle önünüzü keserek, `Soframıza buyurmaz mısınız?` diyor.
Eğer lütfederseniz çocuklar gibi seviniyor en iri hurmaları önünüze koyuyorlar. Önce boylu boyunca serilen naylonlar.. Ve birer ikişer getirilen içi hurma dolu plastik kaplar...
Hurmanın her çeşidine her akşam rastlamak mümkündür. Lezzetli hurmaların tazesi ve kurutulmuşu önünüzde arzı endam ediyordu. İftar saatine 15-20 dakika kala doldurulan zemzem bardakları ve dağıtılan ekmeklerle sofra tamamlanıyor derken birden bire ortalık ziyafet sofrasına dönüşüyor. Final yine hurmayla bitiyor. Farza kalkana kadar ikram edilen çaylar ya da kahvelerde keyfin bir başka boyutu oluyordu.


Mevsim itibariyle hatırı sayılır bir sıcağın yaşandığı mübarek beldelerde bir bardak zemzem hiçbir şeye değişilmiyor. haremin içinde sofralar bunlardan oluşurken dışarıda pilavlar, dönerler, meyve suları, etler sofraları süslüyordu.
Mekke'deki sofralarda olmayan bir başka yiyecek yoğurt ise Medine'deki sofralarda eksik edilmiyordu. Ayran ve yoğurt Medine'deki sofraların tümünde vardı.



 

Son 10 gün her iki mübarek şehirde gece saat 01,00 den sonra teheccüdler kılınmaya başladı. Bu namazlarda 2 saat sürüyor ve gece 3 te bitiyordu. Cemaat mi...İnanın teravihten daha farklı değildi. Hatimle okunan kuranı kerim sureleri yine aynı güzellikte idi. İç ve dış avlular dolup taşıyordu. İbadet burada idi. Din burada idi. Muhteşemdi. Harikaydı. Bu kelimler bile duygularımı anlatmakta eksik kalırdı. Ramazanları güzelleştiren iftar saatlerindeki güzelliklerdi. Her iftar her iki mübarek şehirde de çok farklı çok güzel harikaydı. RAMAZAN ve Teravih Namazları Haremeyn'de Ramazanı yaşamanın binbir gece masallarından farksız olmadığını söylesem inanın abartmış olamam.



Ramazan umresinin sevabı
İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor. Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

“Kim Ramazan ayında Mekke’ye kavuşup orucunu tutar ve kolayına geldiği kadar gecesini ibadetle geçirirse, Allah ona Mekke dışında yüz bin Ramazan ayı orucunu tutma sevabı yazar ve Allah ona her gün ve her gece karşılığında bir köleyi hürriyetine kavuşturma sevabı verir.

 

Her günün karşılığında Allah yolunda bir atın düşmana hücumunun sevabını yazar. Yine gündüz bir hasene (ecir, sevap), gece bir hasene yazar.”
(İbni Mâce, Menasik: 106.)


İnsan bu âlemde, büyük bir sefere çıkmış yolcu gibidir. Bu yolculuk esnasındaki hac ve umre ise özel bir misafirliği ifade eder. Misafirlerin istekleri de reddedilmeyen dualar arasındadır.9 Hikmet sahibi Cenab-ı Hak, sanki hac ve umre ile kullarını özel olarak davet edip yüce kapısında yalvarmalarını ve himayesine girmelerini istemektedir.


Bunun için de yeryüzünde Mekke’de mukaddes olarak belirlediği yere “Beytullah” (Beytü’l-atik) ismini vermiştir.10 Kul, hac ve umre ziyaretiyle sanki Allah’ın bu özel mekan ve davetine artık “Lebbeyk Allahümme lebbeyk lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk lâ şerike lek (Buyur Allahım buyur! Huzuruna geldim, emrine hazırım. Senin eşin ve ortağın yoktur. Sana yöneldim, hamd senin, nimet senin, mülk de senindir. Eşin ve ortağın yoktur) diyerek, samimiyetle icabet etmektedir.


Ağaçların ve taşların birlikte iştirak ettiği telbiye ile ihrama giren bir mü’min,11 Rahman’ın özel misafiri olarak, “Duyûfu’r-Rahman” unvanını almıştır. Nitekim hadiste: “Hac ve umre yapanlar Allah’ın elçileridir (misafirleridir). Onlar Allah’a dua etseler, derhal dualarına Allah cevap verir. Eğer kendileri için af ve mağfiret talep ederlerse Allah hemen mağfiret eder”12 buyrulmaktadır.


Ne mutlu Rahman’ın bu özel iltifatına nâil olan kullara! Ne mutlu Ka’be’yi, Makam-ı İbrahim’i, Safa ile Merve’yi ve Hacerü’l-esved’i usulüne uygun olarak ziyaret edip buralarda ibadet edenlere! Müjdeler olsun Ramazan orucuyla umre ibadetini birleştiren ve memleketine günahsız olarak dönebilenlere!
























Alıntıdır - @erolkaranet - 12.05.2019 Güncelleme 02.04.2023
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.

Reklam

Reklam

İlginç Bilgiler

Reklam