"Öğretim Üyesi Sağlıkçı Şaşırttı , 'Cezalar Artırılsın" haberini okudunuz mu, bilemeyiz ama bu haberi okuyunca tüylerimiz diken diken oldu.
Sağlıkçılarla vatandaşlar arasında, sağlıkçılarla sağlıkçılar arasında artan şiddet olayları gün geçmiyor ki medyada yer almasın.
Sağlıkçıları vatandaştan korumak amaçlı çıkartılan "beyaz kod" uygulaması hızla uygulanırken, sağlıkçılara yapılan saldırılarda hesapsız kitapsız yargılama ve cezalandırma yolu da hız kesmeden devam ediyor.
Haberde, adı geçen bir üniversitenin öğretim görevlisi şahıs yaptığı bir konuşmada "sağlıkçıya şiddete daha büyük cezaların verilmesi gerektiğini" söylemiş.
Söyleyen öyle herhangi biri değil. Yüzlerce talebenin yetişmesine katkı sağlayan bir öğretmen. Hani misyonu içerisinde iyi yetiştirilmiş bir nesle önderlik yapmakla mükellef biri.
Hani, eli öpülmesi gereken, bir harf öğrettiği için kırk yıl kölesi olması gereken biri.
Ve aynı zamanda hipokrat yemini etmiş bir doktor. Sağlıkçı. İnsanlara şefkat ghöstererek sağlık dağıtacak, hastalıklarına çare bulmada yardımcı olacak biri.
Yani, normalde içi dışı insan sevgisi olması gereken ama yanından bile geçmeyen biri.
Ne diyor, sağlıkçılara saldıranlara daha büyük cezalar verilsin. Yüksek rakamlı tazminatlar ödettirilsin.
Kafayı, şiddet, ceza ve tahrik edilen vatandaşın cüzdanına gözünü dikmiş, makamının
ağırlığını taşıyamayacak durumda hafif biri.
Normalde görevi insan yetiştirmek olan bu sözde öğretim görevlisi, görevi sağlık konusunda araştırma yapmak olan kişi kalkmış vatandaşı nasıl cezalandırmak gerektiğini önermek peşinde.
Diyor ki, "“Yaklaşık 20 -25 yıl önce, toplumumuzda, sağlık sektörü mensuplarına gösterilen sevgi, saygı ve şükran duygularına karşın, saldırılar toplumumuzun gündemine girmeye ve yaygınlaşmaya başlamıştır."
Kendisi acaba bu 20 yılda değişenin ne olduğunu sorguladı mı ? 20-25 yıl önce saygın bulunan doktorların nerede yetiştiğini, nasıl o saygıya layık olduklarını araştırdı mı ?.
Sağlıkçılar saygınlığını kaybettiyse bunun suçlusu vatandaş mı. ?
Yetinmemiş sağlıkçı şahıs bir de hukukçuluğa soyunmuş. Türk Borçlar Kanununda , Türk Ceza yasasını araştırmış.Sağlıkçılara saldıran vatandaşa ne cezalar verilebileceğini araştırmış.
Ya vatandaşı tahrik eden, zamanında işine gelmeyip onlarca kişiyi kapıda bekleten, yanlış tedavi yapan, yanlış ilaç veren, koltuktan kalmadan hastayı muayene etmeye kalkan, vatanadşaı iteni kakan, hakaret eden sağlıkçıya ne yapılmalı.
Yazık.. Bir de öğretim görevlisi, bir de sağlıkçı.
O üniversite böylelerini nasıl bünyesinde tıutuyıor, o da merak konusu.
O öğretim görevlisinin nasıl insan yetiştirdiği de merak konusu..
Bu türlerin insan içinde nasıl yaşadıkları da merak konusu.
Şiddetten prim kazanmaya hevesli zavallı..
Erol Kara - 26.04.2019