CHP’den başka partinin olmadığı İsmet İnönü döneminde nalbant dükkanı yapılarak hayvanlara çiğnetilen Mimar Mehmet Ağa Camisi
Mimar Mehmet Ağa Mescidi, Kâtip Çelebi Caddesi üzerinde yer alan mescit, Fatih Vakfı Ruznamecisi Zeyni Mehmed Efendi tarafından 15. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılmıştır.
Vefa Mimar Mehmet Ağa camii-1940
Nalbant dükkanı olarak kullanılan caminin mezbeleliğe dönmüş durumunu açıkça ortaya koyan fotoğraf karesinde, caminin önündeki at arabası da net bir şekilde görülüyor.
Esasında medresenin dershane bölümü olan bugünkü mescid IV. Murad döneminde (1623-1640) mescid halini almıştır.
Yangın sonrası zarar gören medresenin yıkılması üzerine kubbeli dershane bölümü de mescid haline getirilmiştir.
Daha sonraları, 6 Temmuz 1756 tarihli Cibali -Vefa yangınında mescit harap olmuştur. Mescidin karşısında evi olan Mimar Mehmed Tahir Ağa yapıyı 1169/1756 yılında yeniden inşa ederek minare ilave etmiştir.
Cumhuriyet döneminde kadro dışı bırakılan mescid bir süre demirci ve nalbant dükkânı olarak kullanılmıştır. 1959-1960 yılında da yeniden tamir edilerek ibadete açılmıştır.
1980'li yıllarda kuzeyde önceleri ahşap, daha sonrada betonarme olarak bir son cemaat yeri ilave edilmiştir. Son onarımına ilişkin doğu duvarındaki kapının alınlığında Nuri imzalı 1379/1959 tarihi bulunan bir ayet kitabesi vardır.
“Sinekli Mescid” olarak da bilinen Mimar Mehmet Ağa Camisi
Sultanahmet Camii mimarı, Mimar Mehmed Ağa, Vefa semtinde ikâmet etmekteymiş. Fatih Vakfı Ruznameci Zeyni Efendi’nin yaptırmış olduğu Mimar Ağa mescidi, Cibali yangınında kül olunca, Mimar Mehmed Ağa Sultanahmet Camiisi yapımından aldığı parayla tadilatını yaptırmış. Tadilat sonrası Mimar Ağa’nın ismi verilmiş bu mescide.
Vefa Mimar Mehmet Ağa camii-1940
Nalbant dükkanı olarak kullanılan caminin mezbeleliğe dönmüş durumunu açıkça ortaya koyan fotoğraf karesinde, caminin önündeki at arabası da net bir şekilde görülüyor.
Esasında medresenin dershane bölümü olan bugünkü mescid IV. Murad döneminde (1623-1640) mescid halini almıştır.
Yangın sonrası zarar gören medresenin yıkılması üzerine kubbeli dershane bölümü de mescid haline getirilmiştir.
Daha sonraları, 6 Temmuz 1756 tarihli Cibali -Vefa yangınında mescit harap olmuştur. Mescidin karşısında evi olan Mimar Mehmed Tahir Ağa yapıyı 1169/1756 yılında yeniden inşa ederek minare ilave etmiştir.
Cumhuriyet döneminde kadro dışı bırakılan mescid bir süre demirci ve nalbant dükkânı olarak kullanılmıştır. 1959-1960 yılında da yeniden tamir edilerek ibadete açılmıştır.
1980'li yıllarda kuzeyde önceleri ahşap, daha sonrada betonarme olarak bir son cemaat yeri ilave edilmiştir. Son onarımına ilişkin doğu duvarındaki kapının alınlığında Nuri imzalı 1379/1959 tarihi bulunan bir ayet kitabesi vardır.
Sultanahmet Camii mimarı, Mimar Mehmed Ağa, Vefa semtinde ikâmet etmekteymiş. Fatih Vakfı Ruznameci Zeyni Efendi’nin yaptırmış olduğu Mimar Ağa mescidi, Cibali yangınında kül olunca, Mimar Mehmed Ağa Sultanahmet Camiisi yapımından aldığı parayla tadilatını yaptırmış. Tadilat sonrası Mimar Ağa’nın ismi verilmiş bu mescide.
Camii tadilat sonrasında bir dönem kullanılmış, gereken bakım yapılmayınca, harap ve perişan halde nalbant ve demirci dükkânı olarak kullanılmaya başlanmış. Camii içerisine girdiğimizde nalbant olarak kullanıldığını gösteren demir halkalar hala gözükmekte. 1960 yılı sonrası camii tekrar tadilata girerek kullanıma açılmış.
MİMARİ YAPISI:
36 metrekarelik küçük bir alana sahip olan bu caminin duvarları iki sıra ve bir sıra kaba yonma taşla örülmüştür.6 metre çapında bir kubbesi ve tek şerefeli bir minaresi vardır. Minarenin gövdesinde sade tuğla kullanılmıştır.
Caminin iki adet lojmanı, abdest alma yeri ve tuvaleti bulunmaktadır.

Camiin bir İmam-Hatip kadrosu bulunmaktadır. Vakit namazlarında ortalama 60, Cuma namazlarında yaklaşık 200 cemaati vardı
Bir zamanlar ülkedeki zulümden kalan hatıra
Cami içerisinde iki büyük halka. Bu halkalar ne işe yarıyor? Sizi bekletmeden cevabını verelim… Eşek ve at bağlamak için kullanılıyor… 1960′lı yıllara kadar nalbant olarak kullanılan bir caminin hikayesi…
Caminin içerisinde sonradan yapılan çinilerin içinde korumaya bırakılmış iki büyük halka duruyor. Bu halkalar özellikle sökülmeden ve üzeri kapatılmadan bırakılmış.
Bir dönemin “kötü hatırası” unutulmasın diye…


Mimar Mehmet Ağa Camii tek parti döneminde nalbant dükkânı olarak kullanılmış. O döneme ait kalıntılar günümüze kadar gelmiş. O dönemde nalbant dükkânı olarak kullanılan Mimar Mehmet Ağa Camii'nde, atların bağlandığı halkalar, camilerin satıldığının ve camilerin ahıra çevrildiğinin önemli delilleri arasında yer alıyor.
Cami içerisinde bulunan halkalara atların bağlanarak nal çakıldığını bilinen bir gerçek olarak yaşayanları hafızlarında yer almaktadır

@erolkaranet