@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Revani Çelebi Cami - Vefa Semtinin Bilinç Kaybı



Revani Çelebi Cami ve mezarlık - 1938



Revani Çelebi Camii - Revani Çelebi ve Payzen Yusuf Paşa'nın türbesi veya Eski Hıfzıssıhha Enstitüsü veya Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı


1. Selim devri (1512-1520) şairlerinden Edirneli İlyas Suca Çelebi tarafından yaptırılmış. Edirneli İlyas Suca, şiirlerinde Revani mahlası kullanılması nedeniyle yaptırdığı mescit Revani Çelebi ismi ile biliniyor.

1908 yılında yaşanan yangınla büyük hasar gördü ve 1940′lı yıllara kadar bu şekilde kaldı. Atatürk Bulvarı’nın açılması sırasında yıktırıldı. Arsası üzerinde günümüzde İBB Sağlık İşleri Daire Başkanlığı binası duruyor. Vefa, Kırkçeşmede’dir. Banisi, I. Selim devri (1512-1520) ricalinden şair Edirneli İlyas Suca Çelebi'dir.

Şiirlerinde Revani mahlası kullanılması nedeniyle yaptırdığı mescit bu adla bilinir. 16. yüzyıl yapısı olan mescit, 1908 yılında yanmıştır.

Harap olan ve dört duvar halinde kalan mescit yıktırılarak yeri yol olarak kullanılmıştır.

Yıkılan Revani Çelebi Camiinin kemerler arasından görüntüsü

Yerinde eski Hıfzıssıhha Enstitüsü, şimdiki adı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı Binası’nın bulunduğu Revani Mescidi’nin yıktırılışı Vefa semti tarihi içerisinde bilinç kaybı yaşandığını gösterir.

Vefa'daki Revani Cami ile buranın mihrabı önünde bulunan Revani Çelebi ve Payzen Yusuf Paşa'nın türbelerinin bulunduğu alana Hıfzıssıhha Enstitüsü binası inşa edilmişti.

Aslına bakılırsa, her iki tarihî şahsiyetin mezarının ilk yeri burası değildi. 1923-24 yıllarında Gazanfer Ağa Caddesi açılırken, bu iki şahsın ayaklar altında kalan kabirleri, bazı hamiyetli kişiler sayesinde açtırılıp tabut ve kemik parçaları bahsedilen caminin mihrabı önüne nakledilmişti.



Anadolu ve Rumeli kazaskerliği de yapmış olan 'Reisül-Ulema' lakaplı Ebu'l-Fadl Mahmud Efendi'nin Şehzadebaşı'ndaki medresesi ve kubbeli taş türbesi Belediye Sarayı yaptırılırken yıktırılmaya başlanmıştı.

İstanbul Belediye Sarayı'nın inşasına başlandığı sırada, Patrona Halil adıyla bilinen meşhur Bayezit Hamamı gibi burasının da yıktırılıp yıktırılmaması tartışılmış ve nihayet kısmen yıkılan medrese ve türbe kazma darbelerinden geçici olarak kurtulmuştu.

fotoğrafın üstünde '' Koğacılar'dan : Revanî,Çelebi, arkasından : Şehzade Camileri '' yazıyor.

Fakat çok geçmeden Ebu'l-Fadl'ın abidevi türbesi, hemen arka tarafındaki Ankaravî Medresesi haziresi ile birlikte ortadan kaldırıldı.

Tarihin ve ma'şerin açık hava müzesi olan mezarlıklarda bulunan, icabında bir tarih vesikası veya güzel sanat eseri olan mezar taşları ve kitabeler böylece yok edildi.

Görünen minare revani Çelebi Camiine aitti, daha sonra yıkıldı ve yerine şimdiki sağlık daire başkanlığı binası yapıldı, kemerin hemen yanında arkasında ise Reşat Nuri sahnesi yapılmıştır. Büyük Fatih-Cibali yangınında cami harap bir duruma gelmişti, yıllarca harap kaldı, daha sonra 1940'lı yıllardaki imar faaliyetleri sonucu yıkıldı..

Yıkılan Revani Çelebi Camiinin kemerler arasından görüntüsü


Revani Ne Demek?
Revani bir tatlı çeşidinin Türkçeye, Farsça “ravġan” (tereyağı veya sadeyağı) ve “ravġanī” (bir tür tereyağlı tatlı, tereyağında pişen her şey) . 

Diğer anlamıyla revani, yine Farsça “rav” (gitmek, yürümek), ravān (giden) anlamlarından Türkçeye girmiş bir sözcük. Bugün de “Bana bunu mu reva gördün?” anlamında kullandığımız “reva görmek” deyimi de aynı kökten, “ravā”dan (Giden, uyan, yakışan) türemiş.

Revânî Çelebi Kimdir ?
Asıl adı İlyas Çelebi olan Revânî, Edirne’de doğmuş (1457). Şiirlerinde Revânî mahlası (Mahlas: Takma ad) kullanması nedeniyle Revânî Çelebi olarak biliniyor. 
Eserleriyle ilgili yapılan yorumlardan, iyi bir tahsil gördüğü, Arapça ve Farsçayı iyi bildiği, şiirlerindeki canlılık, samimiyet ve ifade rahatlığı bakımından yüzyılının önemli şairlerinden olduğu anlaşılıyor. Hakkında yazılanlarda içkiye, güzele, zevk ve sefaya düşkün bir insan olduğu, şiirlerinde de bu eğilimini yansıttığı, sürdüğü yaşamı, özlemini çektiği tutkuları, canlı, içten, akıcı bir söyleyişle dile getirdiği aktarılıyor.



Derleme ve Fotoğraflar : İnternetten çeşitli kaynaklardan sağlanmıştır
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.

Reklam

Reklam

İlginç Bilgiler

Reklam