İdari izin ya da resmi tatil, bayramların Devlet memurunun yıllık izin sürelerinden düşülüp düşülemeyeceği hususunda kamu kurum ve kuruluşlarınca merak edilen soruya Devlet Personel Başkanlığı tarafından yanıt verildi.
Devlet memurunun yıllık izin süresinin idari izin ile ulusal bayram ve genel tatil günlerine rastlaması durumunda, bu sürelerin yıllık izin sürelerinden düşülüp düşülemeyeceği hususundaki Başkanlığın 29/04/2016 tarihli ve 2635 sayılı görüşü şu şekilde açıklandı
ÖZET: Devlet memurunun yıllık veya mazeret izin süresinin Başbakanlıkça verilen idari
izin ile Ulusal Bayram ve genel tatil günlerine rastlaması durumunda, bu sürelerin yıllık
veya mazeret izin sürelerinden düşülüp düşülemeyeceği ile yıllık iznini yarıda keserek
göreve dönmek isteyen personelin talebinin yerine getirilmesinde idarenin takdir
yetkisinin bulunup bulunmadığı hk. (29.04.2016 - 2635)
Devlet memurunun yıllık veya mazeret izin süresinin Başbakanlıkça verilen idari izin
ile Ulusal Bayram ve genel tatil günlerine rastlaması durumunda, bu sürelerin yıllık veya
mazeret izin sürelerinden düşülüp düşülemeyeceği ile yıllık iznini yarıda keserek göreve
dönmek isteyen personelin talebinin yerine getirilmesinde idarenin takdir yetkisinin bulunup
bulunmadığı hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Çalışma şartları ve dinlenme hakkı" başlıklı 50
nci maddesinde; "Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları
bakımından özel olarak korunurlar.
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla
düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "İzin" başlıklı 23 üncü
maddesinde; "Devlet memurları, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına
sahiptirler." hükmü, "Çalışma saatleri" başlıklı 99 uncu maddesinde; "Memurların haftalık
çalışma süresi genel olarak 40 saattir.
Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir.
Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak
tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı
çalışma süreleri tespit olunabilir.
Bakanlar Kurulu, yurt dışı kuruluşlarda hizmetin gerektirdiği hallerde, hafta tatilini
Cumartesi ve Pazardan başka günler olarak tespit edebilir." hükmü, "Yıllık izin" başlıklı 102
nci maddesinde; "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl
dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür.
Zorunlu hallerde
bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir." hükmü, "Yıllık izinlerin
kullanılışı" başlıklı 103 üncü maddesinde; "Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda,
toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izliyen iki yılın izni bir arada
verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer.
Öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılırlar. Bunlara, hastalık ve
diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin verilmez.
Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine
ilaveten bir aylık sağlık izni verilir." hükmü, "Mazeret izni" başlıklı 104 üncü maddesinde;
"
A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam
onaltı hafta süreyle analık izni verilir.
Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık
analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine
kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur,
isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum
öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine
eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan
bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında
analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için
öngörülen süre kadar izin verilir.
B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni;
kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.
C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde
vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin
muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara
on gün izin verilebilir.
Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün
daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.
D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim
tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni
verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın
memurun tercihi esastır.
E) Memurlara; en az yüzde 70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan
çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması
kaydıyla) hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece
biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne
kadar mazeret izni verilir.
F) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler
hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 17/03/1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller
Hakkında Kanunda Ulusal Bayram, genel tatil günleri (resmi bayram günleri, dini bayram
günleri, yılbaşı tatili ve 1 Mayıs günü) ile hafta tatiline yer verilmektedir.
Ayrıca, Başbakanlık Genelgeleri ile Cumhuriyet, Ramazan ve Kurban Bayramı Tatili
gibi belirli dönemlerde hizmetlerin aksatılmaması, zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari
seviyede eleman bulundurulması kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşundaki bütün çalışanlar
idari izinli sayılabilmektedir.
Bu itibarla;
- Yıllık izin süreleri içerisinde kalan Cumartesi ve Pazar günlerinin yıllık izne dahil
edilmesi; yıllık izin verilirken yıllık izin süreleri içerisinde kalan ve mesai günlerine denk
gelen Ulusal Bayram, genel tatil günleri ile Başbakanlıkça idari izinli sayılan sürelerin yıllık
izne dahil edilmemesi;
yıllık izin verildikten sonra Başbakanlıkça idari izinli sayılan sürelerin
yıllık izin süreleri içerisinde kalması ve mesai günlerine denk gelmesi halinde ise bu sürelerin
yıllık izin süresinden düşülmesi ve daha sonra amir tarafından uygun görülen zamanlarda
memura 657 sayılı Kanunun 103 üncü maddesine göre kullandırılması gerektiği,
- 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinde belirlenen mazeret izinlerinin izin hakkını
doğuran olayı müteakiben kullanılması gerektiği değerlendirildiğinden, kullanılmayan
izinlerin daha sonra başka bir zamanda kullandırılmasının mümkün bulunmadığı,
- Yıllık iznin amirin uygun bulacağı zamanlarda verileceği hususu göz önünde
bulundurulduğunda, yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmek isteyen memurun talebinin
karşılanmasında da amirin takdir yetkisinin bulunduğu,
mütalaa edilmektedir
@erolkaranet - 27.08.2018