Geçtiğimiz hafta sitemizde "Beyaz Kod Tehlikesinden Vatandaşları Korumalısınız" başlığı ile yazdığımız yazımızın Türkiye Gazetesinde de "Giresun’lu 82 yaşındaki amca ve beyaz kod üzerine" başlığı ile yayınlanmasından sonra bir doktorumuz, daha doğrusu bir aile hekimi çok alınmış. Bize cevap yazmış.
Gazetenin aynı köşesinde "Muayene olmadan ilaç yazdırılamaz" başlığı ile bize de "sağlıklı bir ruh hâli "ne sahip olmadığımızı vurgulayarak kıymetli, Feridun Ağabey'in de müdahele ettiğini sandığımız yazısında şunları ifade etmeye çalışmış.
Önce ben bir vatandaşım ve olaya vatandaş gözüyle bakacağım, bu bir.. ( Ne çektiğimizi biz biliyoruz) Hekimleri karalamadık ve yazımızda dürüst olanları , işinin ve yemininin farkında olanları tenzih ederiz, dedik. Bu İki.."Ruh halinin sağlıklı olmadığını" nereden biliyorsun, muayene mi ettin , diye sorarlar..Bu da üç olsun..
Şimdi sayın hekime şunu ifade etmek isteriz. Siz her hastayı muayene edemiyorsunuz. Edemezsiniz de..Zira imkanlarınız ve sınırlı yetkileriniz, kullandığınız cihazlar buna olanak vermemektedir. Mesela glokom olan hastanın göz tansiyonunu ölçebilir misiniz.? Kalp ameliyatı olmuş hastanın kalp ve damar durumunu ultrasonla kontrol edebiliyor musunuz ? , Kanserli bir hastanın tedavi gören yarasını, hamile insanın muayenesini ve buna benzer bir çok hastalık sahibini muayene etmeniz mümkün mü..
Koskoca hastane ilaç vermiş. İlacı bir iki yıllık raporla kullanmasını istemiş. Pratisyen hekimin bunu sorgulama şansı yoktur. Verilen bir kaç kutu ilacın süresi dolmuş, vatandaşın elinde ilacı kalmamış, geliyor bunu tabii en yakın hekim olan aile hekimine yazdıracak. Bunu sorgulama şansına sahip değilsiniz.?
Basit bir öksürme, soğuk algınlığı vs ile size herkes gelmiyor. Muayene edeceğiniz durum vardır, edemeyeceğiniz durum vardır. Siz, size verilen yetki ile kullandığınız programlarla benim hangi hastalıkları, hangi tedavileri, nerede , ne zaman muayene olduğumu, raporlarımı, tahlillerimi, ameliyatlarımı görebilecekken bir tık atmaktan üşenerek neyin var demenize gerek yoktur. Sistem bunlar içindir, bunu kullanmasını bilmeyen meslektaşının tembelliği neden hastaya fatura ediliyor, anlayamıyoruz.
Biliyor musunuz, bazı hastaların ilacını dahi yazmaya - raporu da olsa - yetkiniz bulunmamaktadır. Mesela kalp ilaçları gibi..Onkoloji gibi, Hatta bazı diyabet ilaçlarını...Sonra aile hekimi olup da yıllardır gördüğü bir kişiyi ilk kez görüyormuş gibi bön bön bakan meslektaşlarınız olduğunu söylememe gerek yok,sanırım.
Aile hekimi aileden sayılır düşüncesini halen taşıyamayan, oturduğu masada ataletten çökmüş, gelen hastaya hangi amaçla baktığı laptopundan kafasını çevirip "neden geldinden" ziyade "gelecek zamanı mı buldun" dercesine bakan doktorlarınızı biz biliyoruz.
Ayrıca yıllardır kayıtlı olduğum aile hekiminin bir gün bile "Aile Hekimi Uygulama Yönetmeliğinin " 4. Maddesinin c fıkrasınca (*) evime gelmesi gerekirken gelmediğini biliyor musunuz..Açık kalp ameliyatı olduğum ve 3 ay evimden dışarı çıkmadığım zaman içerisinde yazılması gereken ilacı yazmadığı gibi, merak edip ziyaret etmediğini söylersem suçlu mu olurum.
Ayrıca medula sisteminde benim edevletten, eczacının kendi sisteminden gördüğü raporları "görmüyorum, böyle bir rapor yok" diyerek ilaç yazmaktan imtina ettiğini biliyor musunuz
Siz kimin köyünü soruyorsunuz, Yazınızda "sağlıklı bir ruh hâli değil" diye tanımladığınız tepkimizi meslektaşlarınızın ruh halini gözleyerek yazmanızı, bizi buna itenin de sizin meslektaşlarınız olduğunu, ateş olmayan yerden duman çıkmayacağını bilmeniz gerekir.
(*) Mesleğiniz, görev sorumluluğunuz, yetkileriniz için http://dosyahsm.saglik.gov.tr/Eklenti/22,ahuygyontpdf.pdf?0 ile https://www.istabip.org.tr/dosyalar/hukuk/asmtsm1.pdf adreslerinden detaylı bilgi alacağınızı düşünüyorum
@erolkaranet - 06.08.2018