"Hiçbir gerekçe yokken kocasından kendisini boşamasını isteyen herhangi bir kadına cennetin kokusu haramdır.”
Evlilik Allah ve Rasûlü’nün bizleri teşvik edip özendirdiği meşru amellerdendir.
Evlilik erkek ile kadın arasında kurulan şer‘î bir bağdır. Evliliği belli sınırlar çevrelemekte, belli kanunlar düzenlemekte ve belli amiller etkisi altına almaktadır.
Bu amiller, ya rabbanî toplumun yapısında bir tuğla olacak; Kur’an ve Sünnet’in hidâyetinden beslenen İslâmî bir ailenin kurulması yönünde etki ederler, ya da hem karı-kocaya, hem de çocuklara ve topluma olumsuz etkiler yapacak şekilde aileyi bozup parçalamak yönünde etki ederler.
Bu nedenle Allah -yaratıcımız, hakkımızdaki her şeyi en iyi bilen rabbimiz ahlakların, huyların birbirine uymayabileceğini, fikirlerin ahenk içinde olmayabileceğini de bilmektedir- bizim için evliliği meşru kılıp teşvikte bulunurken hikmeti gereği boşanmayı da meşru kılmıştır.
Böylelikle eşlerin aralarını düzeltme adına başka yol kalmayınca boşanarak ayrılabilirler.
Fakat Allah celle celâluhû bu -boşanma şeriatı için belli bir sistem koymuş; belli sınırlar çizmiştir. Her isteyen kadın ve erkek bu sınırları ve sistemi aşıp geçemez.
Bu sınırlardan biri de Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in yasaklamış olduğu, hiçbir gerekçe bulunmadığı halde kadının, kocasından kendisini boşamasını istemesidir.
Kocalarından bu istekte bulunan kadınlar -ki zamanımızda böyle kadınların sayısı oldukça fazladır- hakkında şiddetli cezalar bulunduğunu beyân etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Hiçbir gerekçe yokken kocasından kendisini boşamasını isteyen herhangi bir kadına cennetin kokusu haramdır.”
( Sahih hadis. Ebû Dâvûd, no: 2226; Tirmizî, no: 1187; İbn Mâce, no: 2055. Hammâd b. Zeyd > Eyyûb > Ebû Kılâbe > Ebû Esmâ > Sevbân tarikinden.)