@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

erolkarasiteleri

                                                                                                   "

Banner

Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinde Takip Dayanağı Belgenin Eklenmesi Zaruridir





T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO. 2001/12-428
KARAR NO. 2001/426
KARAR TARİHİ. 23.5.2001


> ÖDEME EMRİNİN İPTALİ TALEBİ ( Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinde Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Eklenmemiş Olması )

> TAKİP DAYANAĞI KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Borçluya Gönderilecek Ödeme Emrine Eklenmemesi Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )

> ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Tebliğ Edilen Ödeme Emrine Eklenmemiş Olması Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
2004/m.16,58,61

ÖZET : Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliği yasal zorunluluktur.


DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Söke İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 13/10/1999 gün ve 1999/298 E-288 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/02/2000 gün ve 2000/1905-2784 sayılı ilamı ile;

( ...Borçlu, merciiye yaptığı başvuruda takibin iptali yanında ödeme emrinin iptalini de istemiştir. Ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetini ise İİK.nun 58. maddesi uyarınca takibe dayanak yapılan belgenin icra dosyasına ve ödeme emrine eklenmediğini göstermiştir. Sözü edilen ödeme emrine karşı çıkılması İİK.nun 16. maddesi doğrultusunda yapılan şikayet olduğundan doğrudan merciiye başvurulmasında bir usulsüzlük yoktur. Takibin şekline göre esasla ilgili itirazlarını icra dairesine yapmış olması bu şikayetin dinlenmesine engel teşkil etmez. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. Merciin borçlunun asıl itirazlarına yönelik itirazlarını, takibin şekline göre reddetmesi doğru ise de ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirmemesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında "ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği" şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.nun 61. maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi'nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23/05/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO. 2000/12-50
KARAR NO. 2000/47
KARAR TARİHİ. 2.2.2000


> ALACAĞIN BELGEYE DAYANMASI ( Onanmış Örneğinin Ödeme Emriyle Borçluya Tebliği Mecburiyeti )

> ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİ ( Takip Dayanağı Belgenin Onanmış Örneğinin Eklenme Zorunluluğu )

> ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Belgenin Onanmış Örneğinin Ödeme Emrine Eklenmesi Zarureti )

> TAKİBİN BELGEYE DAYANMASI ( Dayanak Belgenin Onanmış Örneğinin Ödeme Emrine Eklenme Gereği )

2004/m.58,61

ÖZET : Alacak belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya onanmış örneğinin takip talebine eklenmesi ve belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "şikâyet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3. İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 8.2.1999 tarih ve 1999/96,79 sayılı kararın incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamı ile; ( ... İİK'nin 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesi'ne tevdii mecburidir. Ayrıca aynı kanunun 61/1. maddesi 2. cümlesine göre de, takip belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekli bulunmaktadır. Somut olayda borçluya sadece ödeme emrinin gönderildiği, dayanak belgelerin eklenmediği tebligat parçası üzerindeki açıklamadan anlaşılmaktadır. O halde şikâyet kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 12. Hukuk dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle ihtarname ancak takibe geçmenin koşulu olup, takip öncesi bir işlemdir. İİK 58 ve 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ve takibe ilişkin belgelerin eklenmesinin zorunlu bir koşul olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usûl ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2.2.2000 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.

@erolkaranet - 19.04.2018
#Yargı, #Magazin, #Hastalık, #Gezi, #Dini, #Kamuda

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.