Süleymaniye'nin kalbindeki Molla Gürani Camii iki imparatorluk, bir cumhuriyet gördü. Bin yılın yorgunluğunu taşıyan camiyi yenileme çalışmaları başladı. Restorasyon 2 yıl sürecek.
Boş arazilerin, molozların, metruk binaların arasında adeta tarih fışkıran semtte en yorgun ve en önemli yapı ise Molla Gürani Camii.
Diğer bir ismi "Vefa Kilise Camii" olan Molla Gürani Camii’nin tarihi 11. yüzyıla dayanıyor.
Bizans İmparatorluğu döneminde kilise olarak inşa edilen yapının, Aziz Theodoros’a adandığı tahmin ediliyor.
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in hocası Molla Şemsettin Gürani, kiliseye tuğla yivli bir minare ekleyerek camiye çevirdi.
Dış mimarisi dini bir yapıdan çok adeta bir saray havasında olan Molla Gürani Camii’nin girişi üç kubbeden oluşuyor.
Harabe bir semtte, yıkık binaların arasına sıkışmış cami, namaz saatlerinde neredeyse bomboş.
Semt, mahalle kültürünü barındırdığı zamanlarda cami dolup taşarken bugün ise iki elin parmak sayısını geçmeyecek cemaat, bölgedeki esnaf, bir kaç öğrenci ile Afgan, Pakistanlı kağıt toplayıcılardan oluşuyor.
Caminin imamı Fatih Durmuş bazı cuma namazlarını cemaat oluşmayınca çevredeki camilerde kıldığını anlatıyor.
Caminin ziyaretçileri ise cemaatinden çok daha fazla sayıda. Fatih Durmuş özellikle gruplar halinde gelen yabancı turistlerin caminin mimarisine hayran kaldıklarını fakat bakımsızlık karşısında camiden üzüntülü bir şekilde ayrıldıklarını söylüyor.
Molla Gürani Camii’nin ziyaretçileri cemaat ve turistlerle sınırlı değil. Camiyi ara ara hırsızlar da ziyaret ediyor. Son olarak caminin çatısına çıkan hırsızlar kubbenin kurşunlarını çaldı.
Dökük sıvaları, solmuş renkleri ve 800 yıllık yorgun bedeni ile yıllardır yenilenmeyi bekleyen Molla Gürani Camii için ilk somut adım ise Mart ayı sonunda atıldı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü ekipleri camiye gelerek restorasyon çalışmalarını resmen başlattı.
Molla Gürani Camii'nin yaklaşık iki yıllık bir yenilemenin ardından kapılarını tekrar açması bekleniyor.