Aklı selim insanın, sorumluluk ve vazifesinin farkında olanların yapmayacaklarını ne yazık ki içlerine sızmış bir takım birileri yapınca insanın “dur bakalım” diyesi geliyor.
Halen bir çok meslekte olduğu gibi din görevlileri arasında da giydiği cübbeye rağmen, mihraba ve minbere ve hatta kürsüye ne şekilde saygı göstereceğini bilmeyenlerimiz de var.
Bütünlemeli söz edeceksek camide görev yapıp cami adabından, saygısından, sorumluluğundan habersiz bu görevde olanlar var.
Bunlar nasıl görev aldı, nasıl buraya geldi.
Bu konuyu açmak istemiyorum.
Yazık, Diyanet daha çok insan Kuran’la tanışsın, Kuran’ı bilsin diye çalışmalar yapıyor. Yapılmasını sağlıyor. Bununla ilişkili görevli ise görevli, ödenek ise ödenek sağlıyor. Yolu açıyor imkan tanıyor.
Adam, vur deyince öldür denmiş gibi haddini aşıyor. İşi magazinleştireyim, medyatik olayım diyerek kaş yapayım derken göz çıkartıyor.
Bu konuyu aylar önce yaz tatili başlamadan dile getirmeye çalışacaktım ama sustum. Başkan üzülmesin, birileri malzeme yapmasın diye geriye attım.
Artık Başkan konuştu ise bize de son cümleyi koymak gerekiyor.
Camisine sahip olmayana imam, müezzin, müftülüğüne ve çevresine ve hatta dinine sahip çıkmayana da müftü denmez.
Sen dine diyanete yakışan sorumluluğu bırakıp medyatik olacaksan git artist ol.
Magazin sayfalarına, magazin programlarına malzeme ol.
Camide spor adı altında cıvıklık yap, camide piyano çaldırarak sözde diyalog safsatasına malzeme ol, camide kadınlara sözüm ona ilahi okutarak dikkat çekmeye çalış, sen nasıl olsa cemaat gelmiyor diye camiyi terk et, nerede olduğunu bilmesinler o camide olay olunca kabak orada bulunana çıksın ve halen sus. Ve camide şiddete yol ver, öğrenciye kaba davran ve ben din görevlisiyim de.
Sen de disiplin ve sorumluluk olmazsa senin hitap edeceğin toplum da sonunda kendini kargaşanın ortasında bulur.,
Çünkü maneviyatı olgunlaşmamış ham insan sokağa dökülür.
Camiye alıştırmadığın fert sokakta sürünür.
İmam efendi araziye uymuş, camide olay olmuş gıkı çıkmıyor. Müezzin korkudan ne diyeceğini bilmiyor ve Başkan konuşunca da kötü oluyor.
Hadi gel buradan yak.
Adama 'Camide spor' uygulamasını yap, camiye çocukları sevdirecek, ısındıracak faaliyette bulun demişler. O ne yapmış namaz kılınan secdeye varılan yere masa at, ağ koy içinde Diyanet istedi diye bir de mazeret bul tenis benzeri bir oyunu caminin içine sok. Caminin dışı yetmemiş gibi.
Bitmedi bunu bir de sosyal paylaşım sitelerinde paylaşarak kamuoyu oluştur. Başkan kızınca da medyaya bana baskı yapıyorlar de..
Başkanın dediği gibi “sen ne imam ne de müftü olamazsın”
Ve dahi amaç çocukları sevindirerek camilere alıştıralım kuralını bozan hadsiz din görevlilerine ne demeli. Elinin dengesini bilmeyen öğretici , misyonunu unutmuş din görevlisi şiddetin söz konusu dahi olamayacağı bir ibadethanede, Merhamet örneği bir peygamberin temsilcisi olduğunu unutarak dinini öğrenmek için gelmiş bir öğrenciyi dövüyorsa ona ne demeli..
İşine sahip çıkmayan kursan kursu öğreticileri sınıfları dolduran küçüklere eğitim vereceği yerde odalarına kapanarak dedikodu yaparken ya da uyurken veyahut özel işleri için kurs binasını terk ederken o çocuklara eğitmen olarak öğrencilerin arasından seçtikleri birini vazifelendirmelerine ne demeli.
Ve daha da acısı sübyan diyebileceğimiz küçük çocuklara kamet getirten imam efendiler ve müezzin efendiler. Neyi ispatı içindesiniz. Küçük çocuk cami cemaatine kamet getirebilir mi? Neymiş Kuran Kursu öğrencisine ne öğrettiklerini büyüklerine ispat için gerekliymiş. Hadi oradan kardeşim. Tembellikten yapamıyorum de senin niyetini bilelim. Ağzı süt kokan çocuğa kendisinden yaşca büyük, ilimce ilerlemiş cemaate kamet getir. “Haydi, namaza” emrini verdir. İmam olmanın şartı neyse müezzin olmanın şartını da düşünmelisiniz.
Bilmiyorsanız öğrenin
Ezan okuyan ve kamet getiren kişi, bu işi hem kendi adına hem de namaz kılmakla mükellef olan ve namaz kılacak olan kişilere vekâleten yapar. Fıkıh kitaplarında sarhoşun, delinin, buluğ çağına ermemiş çocuğun okuyacağı ezanı iade etmek mendup veya vaciptir. Aklı yerinde olan bir çocuğun ezan okuması da, bir rivayete göre mekruhtur. (Büyük İslam İlmihali/Ömer Nasuhi Bilmen) Ezan okuyacak kimselerin erkek, akıllı, takvâ sahibi olmaları gerekir. Cahillerin, fâsıkların, çocukların ve kadınların ezan okumaları veya kamet getirmeleri mekruhtur. Ezan okuyan kimselerin abdestli olmaları gerekir; abdestsiz okunan ezan geçerli olmakla birlikte böyle yapmak mekruhtur. (Diyanet İşleri Başkanlığı İlmihali)
Aldığınız parayı hak etmelisiniz. Helal yemelisiniz.
Sizler böyle yaparsanız sokaklarda tencere tava çalana söylenecek sözümüz kalmaz.
Mabetlere saygısızlık yapan ister maaşlı din görevlisi olsun ister yoldan geçen biri için mutlaka yasal yaptırım uygulanmalıdır. Ve bekletilmemelidir.
Mabetlere yakışmayanlar lütfen yolunuza gidin.
Oral Kaya - 07.07.2013 - Denizli
