Olur olmaz her konuda basın açıklması yapan sendikalar zincirinin en önemli halkalarından biri de Diyanet sendikaları..
Diyanet sendikalarının lafla peynir gemisi yürüttüklerini her fırsatta dile getiriyoruz. Diyanet'e saldırılar yapılırken sus pus olan sendikalar nedense iş keseye ve kişisel haklara gelince her yerlerinden ses veriyorlar.
Geçtiğimiz günlerde ve hafta sonu tatili olması dolayısyla sadece maddi hasarla kapanan Samsun müftülüğüne yapılan saldırının ardından başa güreşen bir sendika her müftülüğe ve her camiye güvenlik görevlisi talebinde bulunmuş.
Hatta şiddete karşı da can güvenliği tazminatının verilmesini de yinelemiş.Sanki bu tazminat ödenince san güvenlikleri korumaya alınacak.
Sağlık sektöründe olan şiddet camilere de yansıdı?
Vatandaşın en fazla mağdur edildiği yerlerden biri Maliye kurumları olsa da buralarda şiddete rastlanmıyor. Olmasını da arzu etmiyoruz.
Şiddet nedense sağlık sektöründe her geçen gün dozunu artırıyor. Eskiden doktorlara ve hemşirelere saldıran olmazdı. Zamane doktorlarına oluyor. Eskiler doktor gibi doktordu. Hemşire anne gibi bir görevliydi. Şimdi böyle değiller. Onlar bile vatandaşa saldırıyor.Hatta birbirlerine dahi saldırıyorlar.Suçlu vatandaş oluyor.
Şimdi yüzbinlerce din görevlisinin vazife yaptığı diyanet sektöründe de şiddete rastlanıyor.
Bunun nedeni ne araştıran yok.
İmamlara, din adamlarına neden saldırılıyor inceleyen yok.
Her zaman olduğu gibi vatandaş yani sokaktaki insan hep suçlu, hep potansiyel saldırgan.
Ama haberlere bakıyoruz kaçakçı,hırsız ve üzülerek söylüyoruz sapık türünden din görevlileri de çoğaldı.
Nerede eski imamlar.Nerede saygın müftüler.
Sendika talepte bulunmuş. Müftülüklere ve camilere güvenlik görevlisi.
Neden. Herkes çuvaldızı kendine batırsın. ne oldu da ne söyledi de bne yaptı da değerleri düşüyor.
Saldırılara muhatap oluyorlar. Hatta imam müezzine, imam imama, müftü cami görevlisine,cami görevlisi müftüye.. Kim kime.
Ya güvenlik görevlisi de müftüye imama saldırırsa..
Ya da tersi.
Bu işin tek çözümü var.
Herkes kendi kendinin polisi ve jandarması olsun.
Bulunduğu yerin hakkını versin.
İşini yapmayan din görevlileri, vatan haini din görevlisi,mihrabın hakkını vermeyen, camiyi kilitleyen, cemaati düşman bilen, namaza gelmeyen, para yüzünden tuvaletçisini döven, dernek başkanı ile gırtlak gırtlağa gelenlerin son bulması için çabala
Halka kapıları açılmayan müftülükler var, hizmeti ile değil parayla medyada kendisnden söz ettiren müftüler var, burnundan kıl aldırmayan müftüler var. Kuran ahlakından uzak diyanet memurları var, ATM sevdalısı hizmet karşıtı dib görevlileri var.
Eskiden güvenlikçi mi vardı.
Eskiden din adamı vardı, alim vardı,şimdi uçtum akıllı saygısızlar var. 50 KPSS puanı ile icazeti, bilgisi yetersiz, ne olduğu belirsiz atanmış lise mezunu imamlar var.
Zaten Büyükşehirlerde büyük camilerde güvenlikçi var. Değişen ne. Vatandaş camiye korka korka giriyor. Yok yere suçlanmak da var. Bir an önce namazı kılıp kaçmaya çalışıyor.
Küçük yerlerde herkes birbirini tanıyor. O yüzden buralarda güvenlikçiye gerek yok.
Bu sendikalar neyin peşinde çözen de yok.
İmama,müezzine,dernek başkanına ve üyelerine,müftüye, şefe, murakıba herkese güvenlikçi lazım.Hatta birbirlerini korumaları için ayrı, vatandaşa karşı ayrı..Sonra güvenlikçilere de güvenlikçi lazım.
Kargaların kahkaha sesi geliyor.
Sendika özel güvenlik firmalarından fiyat teklifi almaya başladı mı acaba, soruları da geliyor
Yazımıza "Kendini bilen, koruyan, makamının, mevkisinin hakkını verenleri tenzih ettiğimizi belirterek son veriyor ve "Onlar müstesna ve soyu tükenmekte olanlardır" diyoruz.
Erol Kara -04.07.2017