@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Üyeliğinin Unsurları, BYLOCK Uygulaması kullanma



YARGITAY 16. Ceza Dairesi
Esas No:2015/3
Karar No:2017/3
GEREKÇELİ KARAR

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

SUÇ : Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etmek, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak, Görevi Kötüye Kullanmak, Gizliliğin İhlali

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etmek, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak, Görevi Kötüye Kullanmak, Gizliliğin İhlali suçlarından, yukarıda açık kimliği yazılı sanıklar hakkında Dairemizde İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla yapılan açık yargılama sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

I-İDDİA:

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/11/2015 tarih ve 2015/301 Esas, 2015/207 Karar sayılı son soruşturmanın açılması kararı ile özetle;

FETÖ/PDY'nin silahlı bir terör örgütü olduğu, uzun yıllar içerisinde örgüt liderinin talimatı ve örgütün genel stratejisi doğrultusunda tüm devlet kurumlarında gizlilik içerisinde örgütlenip güçlendiği,özellikle mahrem hizmetler olarak adlandırdığı askeriye, mülkiye,emniyet ve yargı kurumlarındaki örgütlenmelerinde azami derecede gizliliğe önem vererek örgüt üyelerine güç dengesi kendi lehlerine dönünceye kadar bulundukları yerlere uyum sağlamaları ve harekete geçmemeleri konusunda talimat verdiği, eğitim, ticaret, ekonomi, medya, iletişim ve sivil toplum kuruluşları alanın da örgütlenip legal ve meşru alanlardaki faaliyetleriyle nihai amacı olan Devletin Anayasal düzenini gayrı hukuki yöntemlerle değiştirme hedefini kamuoyundan gizlediği,

Sanıklar M. M. ve M. M. 'in bu örgütün üyesi oldukları ve bir kısım yönetici ve üyeleri ile irtibatlı oldukları, bu şahıslarla örgüt silsilesi halinde iritbat halinde oldukları ve bunlara ilişkin bir kısım hts verilerinin dosya içerisinde bulunduğu belirtilerek;Örgüt lideri Fetullah GÜLEN’in 19/04/2015 tarihinde http://www.Herkül org isimli internet sitesinde yayınlanan “Mukaddes Çile ve İnfak Kahramanları” başlıklı sohbetinde, FETÖ/PDY üyeliğinden dolayı tutuklu bulunan ve bu halleriyle içeride "Medrese-i Yusufiye” yaşayıp, “mukaddes çile” çektikleri dile getirilen tutuklu FETÖ/PDY Terör Örgütü mensubu şüphelilerin, içeride bu sıkıntıları çekerken, dışarıda özgür olan diğer örgüt mensuplarının onların bu ızdırabını ruhlarında duyup, bu mukaddes çileyi paylaşıp, tahliyelerini sağlama noktasında bir küheylan gibi şahlanıp, bir üveyik gibi kanatlanarak, ellerinden gelen gayreti göstermeleri ile “infak kahramanlığı ” yapmış sayılacaklarını, bunun sonucunda çekecekleri sıkıntıların “günahlarının kefareti ” olacağını ifade edip, dua ve sohbet görüntüsüne büründürerek, gizleyip, dini motiflerle süslediği kriptolu talimatını alan örgütün yargı teşkilatlanması içerisinde yer alan ve genel stratejileri gereği o güne kadar kendilerini gizleme gayreti içerisinde bulunan örgüt mensuplarının, kendilerini açık etme pahasına da olsa bu talimatın gereğini yapmak üzere örgütsel bütünlük ve hiyerarşi içerisinde organize bir şekilde derhal harekete geçtikleri;

Bu kapsamda ;

1) İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi (37278) M. M. ’in;

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetini, gerek yurt içinde gerekse uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak, El Kaide terör örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek uluslararası yargı organları nezdinde hukukî ve cezaî sorumluluk altına sokmaya yönelik, bilerek ve isteyerek, görevleri dışında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemeye Teşebbüs Etmek, Gizliliğin İhlali ve Görevi Kötüye Kullanma ve benzeri suçlardan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği,

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ait 2014/40810, 41637, 69722, 86706, 115949, 118651 ve 133596 sayılı soruşturma evrakına ilişkin olarak 65 şüphelinin müdafileri tarafından 20.04.2015 tarihini taşıyan çok sayıda reddi hâkim ve tahliye talepli dilekçelerin, o tarihte muhabere nöbetçisi olan İstanbul 29.Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi M. M. 'e verildiği,

Hâkim M. M. ’in 7 adet soruşturma evrakına ait talepleri birleştirmek suretiyle 24.04.2015 günü 2015/92 değişik sayılı karar ile Sulh Ceza Hâkimleri Bekir ALTUN, Durmuş KARAÇALI, İslam ÇİÇEK, Recep UYANIK, Cevdet ÖZCAN, Fevzi KELEŞ, İsmail YAVUZ, Atilla ÖZTÜRK, Hüseyin Kürşat SERBEST ve Necmettin KAFALI haklarındaki reddi hâkim taleplerinin kabulü ile tahliye taleplerini değerlendirmek üzere 24.04.2015 günü nöbetçi olduğu bilinen 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi M. M. ’in görevlendirilmesi yönünde karar verdiği,

Reddi hâkim talebinin kabulü yönündeki mahkeme kararı incelendiğinde; “-yürütme organlarının Sulh Ceza Hâkimlikleri kurulmadan önce ve sonra Sulh Ceza Hâkimlikleri konusunda basına yansıyan söylemleri,

-Sulh Ceza Hâkimliklerindeki sorgu aşamasında basına da yansıyan bir kısım iddialar,

-Sulh Ceza Hâkimliklerine atanan hâkimlerden bir kısmının görevi kabulden imtina etmeleri, tutuklama kararı vermeyen ya da tahliye kararı veren Sulh Ceza Hâkimlerinin yetkilerinin değişmesi,

-Sulh Ceza Hâkimlikleri kurulduktan sonra çeşitli soruşturmalardaki kolluk operasyonundan önce ve operasyon sırasında tutuklanacak kişilerin sosyal medya hesaplarından önceden ilan edilmesi,

-Tutukluluğun devamına ilişkin tüm hâkimlerin benzer şablon kararlar vermesi, hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; şüpheliler müdafilerinin hâkimlerin tarafsız olmadığı yönündeki iddialarının AİHM’ce çerçevesi çizilen objektif tarafsızlık kriterlerinden haklı sayılabilir yeterli somut nedenin bulunduğu,” hususlarına yer verdiği, hâkimin davaya bakamayacağı hâllere ve tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplere ilişkin somut bilgi ve belgeye değinmediği,

Ayrıca CMK’nın Ret İsteminin Usulü başlıklı 26/1. maddesinde “Hâkimin reddi, mensup olduğu mahkemeye verilecek dilekçeyle veya bu hususta zabıt kâtibine bir tutanak düzenlenmesi için başvurulması suretiyle yapılır.” Hükmü yer almasına karşın anılan usul kuralını da ihlal ettiği,

Anılan kararda bir başka usul ve esasa aykırılığın ise; Cumhuriyet savcılığınca 594 klasörden oluşan 7 adet soruşturma evrakının 29. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmediği, müdafilerin sundukları dilekçe ve eklerinde soruşturma kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler de bulunmadığı halde karar verildiği, adı geçen hâkimin UYAP’ta bulunan soruşturma evrakına erişim sağlamadığı hususunun da Ceza Mahkemesi Uzman Kullanıcısı tarafından tanzim edilen 26.04.2015 günlü rapor ile sabit olduğu,

Kaldı ki benzer mahiyetteki talebi değerlendiren 26. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Gülhan KITAY’ın (38597) 2014/41637 sayılı soruşturma evrakının şüphelisi Ensar DOĞAN müdafii Av. Sıddık FİLİZ tarafından tüm sulh ceza hâkimlerine yönelik yapılan reddi hâkim talebi sonrası 06.02.2015 gün 2015/19 değişik iş sayı ile “Hâkimlerin Reddi için CMK’nun 22. maddesinde gösterilen ve belirlenen tanımlara uymadığı, ayrıca buna ilişkin somut bir delil de gösterilmediğinden bahisle yerinde görülmeyen talebin reddi” yönünde karar verdiği,

2) İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi (40054)M. M. ’in;

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetini, gerek yurt içinde gerekse uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak, El Kaide terör örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek uluslararası yargı organları nezdinde hukukî ve cezaî sorumluluk altına sokmaya yönelik, bilerek ve isteyerek, görevleri dışında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemeye Teşebbüs Etmek, Gizliliğin İhlali ve Görevi Kötüye Kullanma ve benzeri suçlardan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği,

29. Asliye Ceza Mahkemesinin reddi hâkim taleplerini kabul etmesi sonrası şüpheli müdafilerine ait tahliye istemli dilekçelerin 32. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesi üzerine; Cumhuriyet savcılığına ait 2014/40810, 41637, 69722, 86706, 115949, 118651 ve 133596 sayılı soruşturma evrakına ait fiziki evrak suretinin mahkemeye gönderilmemesine ve UYAP’ta bulunan evrakı da incelememesine karşın 25.04.2015 gün 2015/143, 144, 145, 146, 147, 148 ve 149 değişik sayılı kararlarla 65 şüphelinin tahliyesine karar verdiği,

Böylece sanıkların, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel faaliyet çerçevesinde 5237 Sayılı TCK’nın 312. Maddesi uyarınca Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, TCK’nın 314/2 ve 3713 Sayılı Kanun’un 3. ve 5. Maddeleri uyarınca silahlı terör örgütünün üyesi olmak, TCK’nın 257. Maddesi uyarınca görevi kötüye kullanmak ve TCK’nın 265. Maddesi uyarınca gizliliğin ihlali suçlarını işlemeleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılmaları ve haklarında TCK’nın 53 ve 63. Maddelerinin uygulanması talep edilmiştir.

II-İDDİA MAKAMI ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINDA ÖZETLE:

devamı için tıklayınız

@erolkaranet  - 03.07.2017
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.