
T. 08.03.2014
E. 2013/734
K. 2014/158
Limited şirket müdürlüğü Avukatlık mesleği ile bağdaşmaz.
(Av. Yas 11)
İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında “... Hediyelik Eşya Konfeksiyon Gıda Deri ürünleri Dayanıklı Tüketim Malları Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin kurucu ortağı olduğu ve şirket müdürlüğüne seçildiği” iddiasıyla yapılan disiplin kovuşturması sonucu şikâyetli Avukatın eylemi sabit görülerek “uyarma cezası ile cezalandırılmasına” karar verilmiştir.
Şikâyetli Avukat savunmasında ve itirazında özetle, Adı geçen limited şirketin hem ortağı hem de imza yetkilisi olarak temsilcisi olduğunu, şirketin ortağı ve imza yetkilisi olarak temsilcisi olurken Avukatlık Kanunu'ndaki düzenlemelere bakarak hareket ettiğini, Avukatlık Kanunu’nun Meslekle Birleşmeyen işler başlıklı 11. maddesinde “Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.” dendiğini, şirketin iki ortaklı aile şirketi olduğunu, kendisinin de şirket ortağı olduğundan 11. maddede belirtilen, şirkete her herhangi bir ücret, gündelik hakkı huzur karşılığında bir görev veya hizmetinin olmadığını, bu nedenle 11. maddedeki tanımlamaya dikkate ederek şirket ortağı ve imza yetkilisi olduğunu, bunun yanında, şirket ortağı ve imza yetkilisi olurken Avukatlık Kanunu'nun 12/f maddesi hükmüne bakarak hareket ettiğini, bu madde hükmünde limited şirketlerin ortaklığının ve yönetim kurulu başkanlığının avukatlıkla birleşmesi kabul edildiğine göre ve de limited şirketlerde yönetim kurulu kurumu olmayıp, temsil bakımından imza yetkilisi Ticaret Kanunu’na göre kabul edildiğini, ayrıca belirtmek gerekir ki, tarafımca şirket ortaklığı ve imza yetkilisi olarak hareket ederken Avukatlık Kanunu ve meslek ilkelerine aykırı herhangi bir hal ve davranışının olmadığını, diğer yandan, ekte sunmuş olduğu karar defteri suretlerinden de görüleceği üzere, ortağı ve imza yetkilisi olduğum şirket 18.01.2011 tarihinde alınan kararla kurulmuş olup, 7 ay boyunca aktif olarak faaliyetini sürdürmüş ve 01.06.2011 tarihinden 10.09.2012 tarihine kadar da şirket gayri faal ve atıl şekilde görülmekte olup, 10.09.2012 tarihinde şirketin feshi için tasfiyesine karar almış olup, tasfiye işlemlerinin başlatıldığını, tasfiyesi sonunda feshedilerek tüzel kişiliğine son verileceğini, Baro Disiplin Kurulu kararında geçen … Yapı End. İmal. Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. ile o şirketin kuruluşundan bugüne herhangi bir şekilde hukuki ve fiili olarak herhangi bir bağı ve ilişkisi bulunmadığını, Ticaret Odasından sehven bir bilgi gelmiş olabileceğini, bu nedenle gerekçeli kararda yer alan iki şirketin kurucu ortağı olduğu yönündeki gerekçeyi kabul etmediğini, eşiyle birlikte iki kişiden oluşan kurucu ortağı ve şirket müdürü olduğu ... Hediyelik Eşya Konf. Gıda Deri Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. ile ilgili iddia ve gerekçenin doğru olduğunu, ancak bu şirketten herhangi bir ücret, maaş ve buna benzer bir ödeme almadığını, şirket ortağı ve imza yetkilisi olması konusunda sakınca veya yasak taşıyan başkaca herhangi bir hüküm var ise, bu duruma uygun şekilde hareket edeceğini belirtmiş; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; Yönetim Kuruluna sunulan raportör raporunda “Av. H.S.’ın, gerek ... Ticaret Odasından gelen yazı gerekse savunma dilekçesindeki kendi beyanı ile limitet şirket kurucusu, ortağı ve müdürü olduğu tartışmasızdır.
Tartışmalı olan husus baroya kayıtlı bir avukatın “limited şirkette kurucu üye ve şirket müdürü” olmasının 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve T.B.B. Meslek Kuralları ile bağdaşıp bağdaşmadığının tespitidir.
Avukatlık Kanunun Avukatlıkla Birleşmeyen İşleri düzenleyen 11. maddesi: Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez” hükmü ile avukata tacirlik yapmayı yasaklamıştır.
Kanun koyucunun bundaki amacı hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis etmekle yükümlü avukatı, ticari faaliyetten doğan, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, iflas, hapis vs gibi davalara maruz bırakmamak, mesleğe gereken zamanı sınırlamamak ve özellikle avukatın bağımsızlığının kaybedilmemesi, avukata duyulması zorunlu güven duygusunun sarsılmaması endişesidir.
Aynı kanunun 12/f maddesinde ise “Anonim, limitet, kooperatif şirketleri ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklığın avukatlıkla bağdaşan işlerden olduğu” belirtilmiştir.
Söz konusu şirketlerdeki ortaklığın ortak özelliğine bakıldığında “esas sermayesi muayyen, borçlarından dolayı mamelekiyle sorumlu ve ortakların mesuliyetinin taahhüt etmiş oldukları sermaye ile sınırlı” oldukları görülecektir. Görüldüğü üzere kanun koyucu ortak yönleri, taahhüt edilmiş sermaye ile sınırlı olan sermaye ortaklıklarını avukatlıkla birleşebilen işlerden kabul etmiş, her türlü borçlarından dolayı alacaklılarına karşı sınırsız sorumlu, iflasa tabi olan kolektif ve komandit şirketlerdeki komandite ortaklığı (Av. K. 11. maddesinin amacına uygun olarak) yasaklamıştır.
TTK 556. (Yeni Ticaret Kanunun 644.) maddesi yollaması ile aynı kanunun 309. (YTK 553.) maddesi gereği ortaklığa zarara sokan ortak müdürlerinin sorumluluğu, payı ile sınırlı olmayıp, bu nedenle oluşan zararlardan şirkete ve şirket alacaklılarına karşı şahsen de sorumludurlar (Yargıtay 11. HD 4746 E. 5479 K. 25.11.1980 T. ). Dolayısıyla şirket müdürlüğü yapan avukatın tüm mal varlığıyla sorumlu olması söz konusudur ki Av. K. 11. maddesi ile korunmak istenen menfaate aykırılık teşkil etmektedir.
Tüm bunların yanından TBB Disiplin Kurulu’nun 03.12.2005 T. 2005/286 E. 2005/383 sayılı kararı ile 10.02.2006 T. 2005/372 E. 2006/32 K. Sayılı kararlarında Avukatın limitet şirket müdürü olmasının -şikayetten sonra müdürlükten ayrılmış olsa bile- mümkün olmadığına karar verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar, kanun madde ve gerekçeleri, Yargıtay kararları ve TBB. Disiplin Kurulu kararları birlikte değerlendirildiğinde Avukatın şirket müdürü olmasının mümkün olmadığı, şirket müdürü ortağı ve kurucusu olan şikâyetli Av. H.S.’ın bu eyleminin Av. K.’nun 2, 11 ve 12/f maddeleri uyarınca disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olduğu kanaatine varılmıştır.” denildiği; Baro Yönetim Kurulu’nca Şikâyetli Avukatın eyleminin Avukatlık Kanunu 2, 11 ve 12/f maddelerine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle Disiplin Kuruluna Şevkine karar verildiği,
Baro Başkanlığı’nca ... Ticaret Odası’na yazı yazılarak şikâyetli avukatın ... Hediyelik Eşya Ltd. Şti.’nin kuruluş ve tescil tarihinden bu yana şirket müdürü sıfatının olup olmadığının bildirilmesinin talep edildiği,
... Ticaret Odası tarafından bu yazıya cevaben, “H.S.’ın Odamız 20310 sicil numarasına 19.01.2011 tarihinde kaydolan ... Hediyelik Eşya Konfeksiyon Gıda Deri Ürünleri Dayanıklı Tüketim malları Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, ... … Yapı Endüstri İmalat Taahhüt Gıda Tarım Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kurucu ortağı olduğu ve şirket ana sözleşmesinde şirket süresince münferit atacağı imzasıyla şirket müdürlüğüne seçildiği tespit edilmiştir.” denildiği,
Baro Disiplin Kurulu’nca “Tüm dosya kapsamına göre şikâyetli Avukatın iki ayrı limited şirkette kurucu ve müdür olarak görev yaptığı sabit olmuştur. Şirket müdürlüğü Avukatlık ile bağdaşmayan işlerden olması nedeniyle Av. Kanunu 11. maddeye aykırı eylemi nedeniyle şikâyetli avukatın cezalandırılması hususunda tam bir kanaat oluşmuştur. Şikâyetli Av. H.S.’ın Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına” şeklinde karar verildiği
Şikâyeti avukatın disiplin sicil özetinde ceza bulamadığı, anlaşılmaktadır.
Şikâyetli avukatın fiilen ... Hediyelik Eşya Konfeksiyon Gıda Deri ürünleri Dayanıklı Tüketim Malları Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin kurucu ortağı ve müdürü olduğu dosya kapsamı ile tartışmasızdır.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla Şikâyetli avukat H.S.’ın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat H.S.’ın itirazının reddi ile ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 08.07.2013 gün ve 2013/13 Esas, 2013/36 Karar sayılı kararının ONANMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi.
TBB Disiplin Kararları - @erolkaranet - 02.06.2017