Büyümeden tezgaha konulan çinakop satışları son bulsun...
Balık avı yasağı sona ereli çok oldu. Balıkçı tezgahları her yerde dolu dolu. Havaların sıcak gitmesi henüz ilgiyi balık tezgahlarına çekmedi.
Bugünlerde gündem palamutlarla dolu. Buzhane malı ya da ithal getirilip tezgahlara konulan balıkların arasında çinakop yine alıcısı olan balık durumunda.
Çinakop lezzetli bir balık. Dosta tavsiye olacak bir ürün. Ne var ki müşterisi çok olan çinakop lüferin yok olmasına neden oluyor.
Eğer torunlarımızın da lüferi görmesini istiyorsak bu nadide balığı korumak hepimizin görevi...Küçük balık yoksa büyük balık da yok!
Kendinizi umursamıyor olabilirsiniz, bana ne diyebilirsiniz? Ama çocuğunuz için öyle mi? .
Hep dersiniz ya dünya çok bozuldu, tatlar eskisi gibi değil, Bozan, tüketen bizleriz.
Çocuğunuz, geleceğiniz için siz de binlerce kişi gibi yapın ve yavru balık almamaya dikkat edin.
Pazarlarda balık türleri azalıyor, gelecekte daha da azalması öngörülüyor. Geleceğimizin ne kadarını kurtarırsak çocuklarımız için kardır.
Lüferin küçüğü, yavrusu olan Çinakop ve Sarıkanat'ın daha yavru olduğu ve yenmemesi gerektiğini biliyor musunuz ?
Ben almasam ne olacak demeyin. Birey olarak, bugün balıklarımıza, yarın çocuklarımızın geleceğine sahip çıkın.
Bir zamanlar lüfer diye bir balık vardı, demeyelim...
Artık lüfer için tehlike çanları çalıyor. Böyle giderse lüferi torunlarımız göremeyecek. Çünkü nesli tükenmek üzere…
Çünkü üreyemiyor. Bunun tek bir nedeni var; yanlış ve aşırı avlanma.
Üreme amacıyla her yıl ilkbaharda, Akdeniz’den Marmara denizi ve boğazlar yoluyla Karadeniz’e çıkan, sonbaharda ters istikamette göç yapan lüferin yaşaması için hepimizin çaba göstermesi gerekiyor.
Aslında çinekop adı verilen lüferin yavruları tezgahlarda 10-15 santimlik haliyle satılıyor ki, bu boyda bu tür balık avlamak ve satmak yasak.
Denizlerimizdeki en değerli balıklardan olan lüferin azalması demek, ileriki yıllarda sarıkanat, lüfer ve kofananın hiç kalmayabileceğinin işaretidir.
Bu arada tezgahlarda hem tazesi hem buzhane malı olan hamsilere de dikkat edin. Hamsi alacaksanız taze olanını tercih edin. Buzhane malını ve özellikle 10 cm den küçük hamsiler tezgahlarda .. Bunları da almayın. Yavruları tüketirseniz onların da akıbeti de lüfer gibi olur..
Üreme amacıyla her yıl ilkbaharda, Akdeniz’den Marmara denizi ve boğazlar yoluyla Karadeniz’e çıkan, sonbaharda ters istikamette göç yapan lüferin yaşaması için hepimizin çaba göstermesi gerekiyor.
Aslında çinekop adı verilen lüferin yavruları tezgahlarda 10-15 santimlik haliyle satılıyor ki, bu boyda bu tür balık avlamak ve satmak yasak.
Denizlerimizdeki en değerli balıklardan olan lüferin azalması demek, ileriki yıllarda sarıkanat, lüfer ve kofananın hiç kalmayabileceğinin işaretidir.
Bu arada tezgahlarda hem tazesi hem buzhane malı olan hamsilere de dikkat edin. Hamsi alacaksanız taze olanını tercih edin. Buzhane malını ve özellikle 10 cm den küçük hamsiler tezgahlarda .. Bunları da almayın. Yavruları tüketirseniz onların da akıbeti de lüfer gibi olur..
İstavritlerin boyu da şu an uygun koşullarda değil. Hatta istavritin durumu hamsiden daha da kötü. Hamsi 5-6 ayda büyüyorsa istavrit bu büyümeyi 4-5 yılda gerçekleştiriyor.
İstavritin geç büyüyen bir balık olduğunu biliyor muydunuz.
Ve lütfen 13 cm'nin altında olan istavritleri de almayın.
Geleceğimiz çocuklarımız için.. Balıkçıların o hırslarına destek olmayın. Yavru ve küçük balıkları almayın..
Gerisi size kalmış...
@erolkaranet - 03.11.2021
