İşte Yargıtay'ın o kararı...
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/7907
KARAR: 2013/17820
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından üç adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun diğer itirazlarının yanında takipte istenen işlemiş faize ve işleyecek aylık %10 akdi faiz oranına da itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Faiz oranı konusunda, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan bono dışındaki sözleşmelerde öngörülen ve bono nedeniyle alınacak faizi belirleyen (akdi faiz) ile ilgili anlaşma tarafları bağlar. 3095 Sayılı Kanun'un 2. maddesine göre de, sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanması şarttır.
Somut olayda, akdi faiz oranının dayanağı olarak gösterilen 31.01.2007 tarihli bayilik sözleşmesi alacaklı ile B.....San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanmış olup itiraz eden borçluların imzaları olmadığı gibi, 07.01.2009 tarihinde yine alacaklı ile B...San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan ödeme protokolünde de borçluların imzaları bulunmamaktadır.
Takibe dayanak yapılan belge bono olup, kambiyo senedi niteliğindedir. Bu durumda alacaklı ancak vadeden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2.maddesinde öngörülen avans faiz oranına göre faiz talebinde bulunabilir.
O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazı hakkında 3095 Sayılı Kanun'un 2/2.maddesinde öngörülen avans faiz oranları esas alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, akdi faiz oranına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
@erolkaranet - 23.10.2019