Diyanet Vakfı tarafından 13 Martın "İyilik Günü" olmasını önermesi bazı çevrelerde şaşkınlıkla karşılandı.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), 13 Mart'ı "Dünya İyilik Günü" olarak kutlanması için İslam İşbirliği Teşkilatına başvurması medyaya yansıyınca "ne yani artık iyilikleri sadece 13 Martta mı yapacağız" sözlerine sebep oldu.
İyiliklerin en fazla olması gereken İslam toplumunda yılın bir gününü iyilik günü altında kutlanmasının istenmesinin anlamsızlığı vurgulanırken TDV'nin bütün işi gücü bırakıp bu tür işlerle uğraşmasının da anlamsızlığı gündeme geldi.
Habere göre kuruluş tarihi olan 13 Mart'ın içerisinde yer aldığı haftayı, "İyilik Haftası" olarak belirleyen TDV, bu günün dünya çapında kutlanması için harekete geçmiş.
TDV Genel Müdürü İsmail Palakoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Iyad Ameen Madani'ye bir mektup gönderek, 13 Mart'ın "Dünya İyilik Günü" olarak teşkilatın ajandasında yer almasını istemiş.
Palakoğlu, yazdığı mektupta şunları belirterek " Siyasette daha kapsayıcı bir üslubun o güne has kullanılması sağlanabilir. Siyasetin iyilikle buluşmasının bir örneği gösterilebilir. Bireylerin farklılıkları yanında, benzerlikleri dile getirilerek farklılıkların zenginlik olduğu üzerinde durulabilir. Uluslararası ve yerel STK'lar üzerinden konuyla ilgili bilinçlendirme faaliyetleri yapılarak kamuyu bilgilendiren ve toplumu iyiliğe yönlendiren çalışmalar ortaya konabilir. Bu gün vesilesiyle toplumu rahatsız eden ve zararına olan hırsızlık, haksızlık, gasp gibi olayların önünü almak için politikalar geliştirilmesi için uyarıcı çalışmalar yapılabilir. Gelecek nesillerin barış içinde ve güvenli bir şekilde yaşaması için şimdiden önlem alarak projelerin hayata geçirilmesi elzemdir. Dünya İyilik Günü'nün kutlanması insanlar, toplumlar ve ülkeler arasında bir iyilik zincirinin oluşmasına vesile olacaktır. Bu sebeple bu güne İslam İşbirliği Teşkilatı'nın ajandasında yer vermenizi sizden istirham ediyoruz." demiş.
Bizce Palakoğlu yanlış bir tarih ve iyilik gibi bir duygunun yılın bir gününe sığdırılma çabasını sağlatmak istemesi hazin verici bir durumdur.
Hatta Palakoğlu tarihi biraz karıştırıp 13 Martta neler olduğunu öğrenirse nelere sebep olacağını da bilmelidir.
Ve iyilik için bir gün seçilmesi sevgililer günü kadar, anneler, babalar günü kadar komiktir.
İnsan her gün annesini sevmeli ve değer vermelidir, babasını her gün sevmeli ve değer vermelidir, her gün sevdiğine değer vermelidir ve her gün iyilik yapmalı her günü iyilik günü bilmelidir.
Bir kaç olayı burada dile getirip Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İsmail Palakoğlu'nun bu tür mucitlikten vazgeçip vakfın misyonunu daha iyi anlamaya ve çalışmaya davet ediyoruz.
Bakın 13 Martta neler olmuş.
624 - Bedir Muharebesi gerçekleştirildi.
1840 - Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî takvimi olarak Rumi Takvim kullanılmaya başlandı.
1899 - Mustafa Kemal, '1283' yaka numarasıyla Kara Harp Okulu'nun piyade sınıfına yazıldı. 13 mart günü her yıl harbiyelilerin bir bayram olarak kutladığı, geleneksel yoklamanın yapılıp mustafa kemal'in apolet numarası olan 1283 okunduğundaysa hep birlikte ayağa kalkıp "içimizde" diye haykırdığı bir gün.
1918 - Pasinler'in düşman işgalinden kurtuluşu.
1921 - Hopa'nın işgalden kurtuluşu.
1955 - Fenerbahçe-Galatasaray futbol maçında taraftarlar tribünde çatıştı, bir kişi öldü.
1992 - Erzincan'da Richter ölçeğine göre 6.8 şiddetindeki depremde 653 kişi öldü.
1994 - İstanbul Boğazı'nda iki Rum gemisinin çarpışmasında yangın çıktı. 15 denizcinin öldüğü, 17 denizcinin kaybolduğu kaza sonucu denize yayılan petrol çevre kirliliğine yol açtı.
İyiliklerin en fazla olması gereken İslam toplumunda yılın bir gününü iyilik günü altında kutlanmasının istenmesinin anlamsızlığı vurgulanırken TDV'nin bütün işi gücü bırakıp bu tür işlerle uğraşmasının da anlamsızlığı gündeme geldi.
Habere göre kuruluş tarihi olan 13 Mart'ın içerisinde yer aldığı haftayı, "İyilik Haftası" olarak belirleyen TDV, bu günün dünya çapında kutlanması için harekete geçmiş.
TDV Genel Müdürü İsmail Palakoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Iyad Ameen Madani'ye bir mektup gönderek, 13 Mart'ın "Dünya İyilik Günü" olarak teşkilatın ajandasında yer almasını istemiş.
Palakoğlu, yazdığı mektupta şunları belirterek " Siyasette daha kapsayıcı bir üslubun o güne has kullanılması sağlanabilir. Siyasetin iyilikle buluşmasının bir örneği gösterilebilir. Bireylerin farklılıkları yanında, benzerlikleri dile getirilerek farklılıkların zenginlik olduğu üzerinde durulabilir. Uluslararası ve yerel STK'lar üzerinden konuyla ilgili bilinçlendirme faaliyetleri yapılarak kamuyu bilgilendiren ve toplumu iyiliğe yönlendiren çalışmalar ortaya konabilir. Bu gün vesilesiyle toplumu rahatsız eden ve zararına olan hırsızlık, haksızlık, gasp gibi olayların önünü almak için politikalar geliştirilmesi için uyarıcı çalışmalar yapılabilir. Gelecek nesillerin barış içinde ve güvenli bir şekilde yaşaması için şimdiden önlem alarak projelerin hayata geçirilmesi elzemdir. Dünya İyilik Günü'nün kutlanması insanlar, toplumlar ve ülkeler arasında bir iyilik zincirinin oluşmasına vesile olacaktır. Bu sebeple bu güne İslam İşbirliği Teşkilatı'nın ajandasında yer vermenizi sizden istirham ediyoruz." demiş.
Bizce Palakoğlu yanlış bir tarih ve iyilik gibi bir duygunun yılın bir gününe sığdırılma çabasını sağlatmak istemesi hazin verici bir durumdur.
Hatta Palakoğlu tarihi biraz karıştırıp 13 Martta neler olduğunu öğrenirse nelere sebep olacağını da bilmelidir.
Ve iyilik için bir gün seçilmesi sevgililer günü kadar, anneler, babalar günü kadar komiktir.
İnsan her gün annesini sevmeli ve değer vermelidir, babasını her gün sevmeli ve değer vermelidir, her gün sevdiğine değer vermelidir ve her gün iyilik yapmalı her günü iyilik günü bilmelidir.
Bir kaç olayı burada dile getirip Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İsmail Palakoğlu'nun bu tür mucitlikten vazgeçip vakfın misyonunu daha iyi anlamaya ve çalışmaya davet ediyoruz.
Bakın 13 Martta neler olmuş.
624 - Bedir Muharebesi gerçekleştirildi.
1840 - Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî takvimi olarak Rumi Takvim kullanılmaya başlandı.
1899 - Mustafa Kemal, '1283' yaka numarasıyla Kara Harp Okulu'nun piyade sınıfına yazıldı. 13 mart günü her yıl harbiyelilerin bir bayram olarak kutladığı, geleneksel yoklamanın yapılıp mustafa kemal'in apolet numarası olan 1283 okunduğundaysa hep birlikte ayağa kalkıp "içimizde" diye haykırdığı bir gün.
1918 - Pasinler'in düşman işgalinden kurtuluşu.
1921 - Hopa'nın işgalden kurtuluşu.
1955 - Fenerbahçe-Galatasaray futbol maçında taraftarlar tribünde çatıştı, bir kişi öldü.
1992 - Erzincan'da Richter ölçeğine göre 6.8 şiddetindeki depremde 653 kişi öldü.
1994 - İstanbul Boğazı'nda iki Rum gemisinin çarpışmasında yangın çıktı. 15 denizcinin öldüğü, 17 denizcinin kaybolduğu kaza sonucu denize yayılan petrol çevre kirliliğine yol açtı.
Kısaca tarihi bir karıştırmak kimilerine acı olayları hatırlatan, kimilerinin öldüğü, kimilerinin doğduğu, bağlı olduğu dinin iyilik yapmanın farz olarak emredildiği bir kavramın sırf vakfın kuruluş yıldönümü diye bir güne sığdırılması doğru bir hareket değildir.
Palakoğlu bilmeli ki iyilik bir gün değil her gündür...
ve TDV'nin kuruluş amaçları arasında gün icat etmek yoktur diyor ve hatırlatıyoruz.
Türkiye Diyanet Vakfı kuruluş amacı nedir?
Türkiye Diyanet Vakfı İslâm dininin gerçek hüviyeti ile tanıtılmasında, toplumun din konusunda aydınlatılmasında Diyanet İşleri Başkanlığı'na yardımcı ve destek olmak, gereken yerlerde cami yapıp donatmak, fakir hastalar için tedavi kurumları açıp işletmek, zekat, fitre gibi Müslüman vatandaşlarımız tarafından yapılacak yardımları şartlarına uygun olarak toplumdaki ihtiyaç sahiplerine intikal ettirerek sosyal yardım ve hizmeti geliştirmektir...
Halkını huzur ve refah içinde yaşatmak günümüz sosyal devlet anlayışının önemli unsurlarından biridir. Ancak sosyal devlet olmanın gerektirdiği bu hizmetleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu bakımdan ülkemizde yardım kuruluşları, vakıflar ve diğer gönüllü kuruluşlar devreye girmek suretiyle bu eksikliği giderme yönünde çalışmalar yapmaktadırlar.
Fakirlere ve felaketzedelere yardımda bulunmak, fakir hastaların tedavilerine yardımcı olmak, mâli bir ibâdet olan fitre ve zekatları kabul ederek bunları dînen verilmesi gerekenlere vermek, Vakfın faaliyet konuları arasında yer almıştır. Bu sebeple; Vakıf kurulduğu tarihten itibaren yoksul ve maddî desteğe muhtaç vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik faaliyetlere büyük önem verilmektedir.
Türkiye Diyanet Vakfı diğer günlerin yanı sıra, Ramazan ayında ve Vakıflar Haftası gibi özel günlerde fakir ve yardıma muhtaçların yanında olmaya çalışarak, öğrencilere giyecek ve kırtasiye yardımı yapmaktadır. Diğer taraftan ihtiyaç sahiplerine gıda yardımında bulunmaktadır. Sosyal yardım konusunda önemli hizmetler icra eden Türkiye Diyanet Vakfı, zekat-fitre vb. dini amaçlı yardımları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. Vatandaşlarımızın bu amaçla yaptığı bağışlar yurt içinde ve yurt dışındaki yoksullara ve felaketzedelere ayni ve nakdi yardım olarak verilmektedir Kaynak TDV
Erol KARA - 13 Mart 2016
Palakoğlu bilmeli ki iyilik bir gün değil her gündür...
ve TDV'nin kuruluş amaçları arasında gün icat etmek yoktur diyor ve hatırlatıyoruz.
Türkiye Diyanet Vakfı kuruluş amacı nedir?
Türkiye Diyanet Vakfı İslâm dininin gerçek hüviyeti ile tanıtılmasında, toplumun din konusunda aydınlatılmasında Diyanet İşleri Başkanlığı'na yardımcı ve destek olmak, gereken yerlerde cami yapıp donatmak, fakir hastalar için tedavi kurumları açıp işletmek, zekat, fitre gibi Müslüman vatandaşlarımız tarafından yapılacak yardımları şartlarına uygun olarak toplumdaki ihtiyaç sahiplerine intikal ettirerek sosyal yardım ve hizmeti geliştirmektir...
Halkını huzur ve refah içinde yaşatmak günümüz sosyal devlet anlayışının önemli unsurlarından biridir. Ancak sosyal devlet olmanın gerektirdiği bu hizmetleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu bakımdan ülkemizde yardım kuruluşları, vakıflar ve diğer gönüllü kuruluşlar devreye girmek suretiyle bu eksikliği giderme yönünde çalışmalar yapmaktadırlar.
Fakirlere ve felaketzedelere yardımda bulunmak, fakir hastaların tedavilerine yardımcı olmak, mâli bir ibâdet olan fitre ve zekatları kabul ederek bunları dînen verilmesi gerekenlere vermek, Vakfın faaliyet konuları arasında yer almıştır. Bu sebeple; Vakıf kurulduğu tarihten itibaren yoksul ve maddî desteğe muhtaç vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik faaliyetlere büyük önem verilmektedir.
Türkiye Diyanet Vakfı diğer günlerin yanı sıra, Ramazan ayında ve Vakıflar Haftası gibi özel günlerde fakir ve yardıma muhtaçların yanında olmaya çalışarak, öğrencilere giyecek ve kırtasiye yardımı yapmaktadır. Diğer taraftan ihtiyaç sahiplerine gıda yardımında bulunmaktadır. Sosyal yardım konusunda önemli hizmetler icra eden Türkiye Diyanet Vakfı, zekat-fitre vb. dini amaçlı yardımları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. Vatandaşlarımızın bu amaçla yaptığı bağışlar yurt içinde ve yurt dışındaki yoksullara ve felaketzedelere ayni ve nakdi yardım olarak verilmektedir Kaynak TDV
Erol KARA - 13 Mart 2016