@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Tıksırıncaya Kadar



Hükümetin insan sağlığını ele alarak alkol satışına sınırlama getirmesi üzerine tepkiler malum medya yandaşlarınca manşetlere taşınırken, internetteki sosyal paylaşım sitelerinde de bu yönde sayfalar açılarak sözüm ona taraf toplamaya çalışan “örümcek kafalı” zevat kendilerini haklı çıkartmaya çalışıyordu.

Bu arada kaş yapayım derken göz çıkartanlar da vardı. Bunlardan biri de her şeye muhalif bir gazetenin ( böyle değerli bir gazetede o malum gazetenin adı da reklamı da olmasın diye adını yazmayacağım) attığı manşet idi. Yandaki kupürde görüleceği gibi gazete “tıksırıncaya kadar içtiler” diyerek alkol severlere sözüm ona destek olmaya çalışıyordu. Zira bu kelime ile onları ne kadar aşağıladığı da açıkça rengini gösteriyordu.

Bildiğim kadarıyla, ‘söz meclisten dışarı’ halk arasında köpek ve kediler için kullanılan “tıksırma” sözcüğü özellikle karın sancısı çeken kedi ve köpekler de oluşan bir çeşit geniz temizleme sonrası çıkan istem dışı harekete verilen addır. Karnı ağrıyan kedi-köpekler bazı otları yerler. Yediklerinde ot genizlerinde kalır ve kısık-kısık hapşırırlar. Bu kısık-kısık hapşırmalar köpek için aksırma, kedi için tıksırma olarak söylene gelmiştir.

Sözlüklerde de genellikle “Ağız kapalıyken hafifçe aksırmak” açıklamasıyla geçen bu kelimeye dikkat edin. Ağzı kapalıyken aksırmak, yani insanın ağzı kapalıyken aksırması burnundan hapşırması gibi bir şeydir. Hatta doktorlar hapşırma sırasında ağzın kapatılması kulak zarının patlatmasına sebep olur demektedirler.
 

Yani insan burnundan " tıksırmamalı" Şimdi aksırığın, hapşırmanın burun yoluyla yapılması yani midenin, genizin içindekinin "burundan gelmesinden" farkı ne olabilir. Demek ki bunlar "burunlarından gelene" kadar içtiler ve gazetelerin birinci sayfalarından da Türk kamuoyuna sunuldular. Bilirsiniz , “burnundan gelsin” deyimi haram anlamında hakaret içeren bir söz dizisidir. O halde gazete sözde destekleyeceği yerde bu alkolik insan topluluğuna neden “tıksırdılar” ya da açık ifade ile “burunlarından gelene kadar” kelimesini kullandı.

Demek o ki, onlar da alkol olayını pek onaylamasalar da sırf “fitne “olsun nasıl olursa olsun demeye mi getiriyorlar, anlayamadım. Türkiye’de iyi giden çok şey var. Ama bu kör medya bu iyilikleri görmezden gelip, karanlıkta yol bulmaya çalışıyorlar. Yollarını ararken de körün fili tarifi gibi ellerine geçen, ayaklarına dolanan, kafalarına çarpan her şeye kıt akıllarıyla yorum getirerek sadece “kötülemek” arzusuyla bağırsaklarındaki fenalıkları istifrağ etmeye çalışıyorlar. Ama bunun peşinden o söylediklerinde boğulmaya da hazır olmaya çalışmalıdırlar. Çünkü doğrular güneş gibidir çamurla sıvanamaz.

Öte yandan Başbakanın tıksırma sözcüğü ile ayağa kalkanlar bu gazetenin tıksırıncaya kadar sözüne sessiz kalmalarına da anlam veremedim. Kaç gündür birilerinin bu kelimeyi tekzip etmesini beklediysem de boşuna beklediğimin de farkına vardım. Demek ki bu gazete demişse kötü bir şey yok, Başbakan demişse var. Yazık. Çok yazık.

Unutmayın, tıksırıncaya kadar içen trafik kazasına yol açan insanlar var, tıksırıncaya kadar içen aile faciasına yol açan insanlar var, tıksırıncaya kadar içen hayatına son veren insanlar var, tıksırıncaya kadar içen eşe, dosta rezil olan insanlar var, tıksırıncaya kadar içen çamurlara bulanan insanlar var.

Müslüman ülkesinde halen salyangoz satmaya çalışıyorsunuz. Ama yine de siz serbestsiniz. Tıksırıncaya kadar içiniz.

Son söz

Bir ayet :

"Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın amelinden bir murdardır. Bunlardan kaçınınız ki, felaha eresiniz. Şeytan içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazı kılmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?" (el-Mâide, 5/90-91)

Bir hadis
 

 "Şüphesiz Allah içkiyi haram kılmıştır. Bu ayeti haber alıp da yanında içki bulunan kimse, ondan içmesin ve satmasın..." (Müslim, Müsâkât, 67; bk. Buhârı, Megâzî, 51; Büyû, 105, 112; Müslim, Büyû, 93; Fer', 8; İbn Mâce, Ticârât, 11; Ahmed b. Hanbel, II, 213, 362, 512, III, 217, 324, 326, 340; İbn Kesîr, Muhtasaru Tefsîri İbn Kesîr, Beyrut (t.y), I, 544-547).

EROL KARA


Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Reklam

Reklam

İlginç Bilgiler

Reklam