@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Rotasyon İsteyenin Ahı İndirir Şahı




“Diyanet İşleri Başkanlığı'nca yürürlüğe giren bu yıl rafa kaldırılan “imamlara rotasyon” tamamen iptal oldu.”
Haber camiada çok büyük bir yankı uyandırdı, hatta bayram yapanlar dahi oldu.
Yaklaşık 2 aydır da “imamlara rotasyon iptal” olayı gündemden düşmüyor.
En büyük memur portalı olan memurlar.net sitesinde anket düzenlenmiş. Bir hafta içinde 32 kişi ankete katılmış. 19 kişi kalkmasın,13 kişi kalksın yönünde tercihini belirtmiş: %60 gibi bir oran rotasyonun olmasını temenni etmiş.
Doğrusu da bu.. Rotasyon olmalı.
Diyanet İşleri Başkanlığı fahrileri ve meleleri kadroya alacağı zaman bunun yanlışlığını o zamanlar yazdığım dinihaberler.com’da belirtmiş ve yanlışları vurgulamıştım.
Kuran Kursu öğreticileri gelişi güzel alınmasın. Onlarca İHL, İlahiyat mezunu varken ilkokul mezunları sırf görevli yakını diye alınmasın demiştik. Meleler alınmasın demiştik.
Dinlemediler.
Şimdi KKÖ’ler arasında bulunan kendini bilmez, şımarık, ukala, görev bilinci olmayanlardan DİB yaka silkiyor
Maaşa bağlanan Meleler Diyanet tarafından görevlendirilmiş görevliler camilerde görev yapmasın diye sabah akşam Diyanete veryansın ediyor.
Diğer yandan binlerce 4 yıllık örgün eğitim almış ilahiyat mezunları da sokaklarda “ne iş olsa yaparım” tarzı iş aramakta, açılacak sınavları beklemekte ama her alım sonrası görev almaktan uzak bunalıma düşmekte.
Antalya müftüsü Osman Artan haklı..
Müftü “camiye düşman olan cemaatler kendi adamlarını yerleştirmek için son derece çaba harcıyor” diyor
Rotasyon var deyince imamlar ayaklandı, sendika ayaklandı, allem ettiler, kalem ettiler 2015 yılı için durdurdular, sonra hepten iptal edildi dediler.
Rotasyon olayını her yönden inceleme fırsatı bulamayan, seçimden başarısız çıkan, koalisyon kurmada yetersiz kalan ve cumhurbaşkanının desteğiyle seçim hükümeti kurarak yeniden seçime giden Başbakan Davutoğlu karşısına gelen Diyanet-sen başkanını tam anlayamadığı halde ve basına kapalı gerçekleşen toplantı sonrası oy gelir düşüncesiyle dediklerini yapmak zorunda kaldı.
Oysa tüm devlet memurlarına rotasyon oluyorsa devletin bir memuru olan imam ve müezzinlere neden olmasın.
Diyanette çalışan müftü, şef, amir, müdür ve diğerleri nasıl tayin ediliyorsa cami görevlileri de tayin olmalıdır.
Öğretmen, polis, doktor, asker nasıl yurdu köşe köşe dolaşıyorsa cami görevlileri de dolaşmalı.
Ama olmaz. Neden Menfaatler kaybolacak.
Başbakan Davutoğlu "Rotasyon sorunu ile artık karşı karşıya değilsiniz. Öncelikle durdurma ve sonrasında TAMAMEN KALDIRMA kararı aldık. Diyanet personelimizin böyle bir konuda tedirgin olmasına gerek yok" dedi, noktayı koydu.
Kendince noktayı koysa da Davutoğlu binlerce mazlumun, kenarda köşede garip kalmış arkasında kimsesi olmayan binlerce memurun, din görevlisinin de ahını almıştır.
Yazımızın ortasında diyoruz, İmamlara da rotasyon uygulanmalıdır.
Mehmet Görmez hoca bu konuda ısrarlı, Görmez’i ikna edemeyenler Başbakanı ikna etti. Görmez adaletsizliktir diye rotasyonun kalkmasına karşı gelse de Başbakan’ın önüne geçemedi.. Sustu, Hatta o toplantıya bile gitmedi. Diyanet çalışanları hakkında alınacak kararda DİB Başkanı yoktu.
Garip değil mi?
Rotasyon kalksın diyenler kimler mi?
Neredeyse bazı camilerde görevler babadan çocuklara geçmeye başladı. Aile boyu aynı camide görev yapan çalışanlar var.
Birçok imam veya müezzin yaşadığı yerde işyeri sahibi. Bir değil birden fazla işletme sahibi olanlar var. Köyde hayvan alan, arıcılık yapan, tarımla uğraşanlar, ormanda çalışanlar var.
Düzeni neden bozulsun. Vatandaş camiyi yapıyor, din görevlisi atanıyor, sonra…
Sonra, buraya çakılan her çivi eserimdir deyip iliklerine kadar sahibiyim, emek verdim deyip oradan kopartılmasını, başka yere tayin edilmesini kendisine zulüm görüyor.
Hazine arazisine ev yapıp, devlet burası benim dediğinde katliam yapanlar gibi..
İstemezük diyenler menfaatin göbeğinde oturan, karnı büyükler..
Hatta bu istemezükçülerden bazıları müftülüğe atanan müftüye de, şefe de kafa tutma cesareti bulmaktadır. Müftülükleri ele geçirmiş, TDV’nin il ilçe bazında kemik kadrosu olmuş o cami görevlileri amirleri durumundaki müftüye gerekirse aba altından sopa dahi gösterebilmekte, tehditler dahi edebilmektedir.
Rotasyon olursa böyle mi olur.. Dünyalık yığacağına hizmete adar, ilmini bilgisini tüm ülkeye yaymak için can atar. Ya da kendine başka rızık kapısı arar.
İsteriz diyenler vatanın her yer benim, ilmimden hizmetimden her yerde yararlanılsın. Bu ülkenin öğretmeni, doktoru, askeri, polisi gidiyorsa ve bunu vatana hizmet diye yapıyorsa bende gitmeliyim diyen sütü ak görevliler var.
Sendika tabi istemez, çark aynı. Dişli aynı..Kemikleşmiş görevlilerde istemez, aynı çarkın dişlisi.
Vatana ve dine her yerde hizmet ederim diyen helalzade görevliler bu çakalların kurbanı oluyor.
Cemaate, sendikaya, vakfa sırtını dayamışlar kaymak yerlerde ya da kendilerine uydurdukları yerlerde,  arkası olmayan garip guraba din görevlileri de burnunun sürtüldüğü yerlerde,  kendisini gösteremenin derdinde, üç beş cemaatin hizmetinde kaybolup gidiyor.
Hatta bu tür imamlar hacca ve umreye kendi cebinden ancak emekli olunca yada boğazından üç beş kısıp öyle gidiyor.
Diğer kurnazlar ise düzenlerini kurdukları yerde her yıl ama bıkmamacasına her yıl hacca umreye gidiyorlar. Ya hacının sırtından, yada devletin tasarrufu altından..
“Rotasyon ölüm ve gözyaşı getirir” diye merhamet dilenenler de menfaat batağında yemlenenlerin çıkarlarından olacağı ya da olmasından dolayı bunalıma girenlerdir. Çünkü bir maaşa talim edecekleri hale düşmek istememektedirler.
Rotasyon ölüm getirir, demek ne kadar saçma.. Sendika Başkanından çıkan söze bakar mısınız? Çok sayıda devlet memuru rotasyona tabi olurken, imam kardeşlerimizin bunalım geçirip ölüme gitmelerini anlayamadım. Hem de il içindeki rotasyonda intihar ediyorlarsa, il dışı rotasyonda demek ki katliam yapacaklar.
Menfaat siyaseti böyle olsa gerek. Siz rotasyona hayıra devam edin elbet mazlumların duası da tutacaktır
Bu yazıma teşekkür edecek olanlar varsa da onlara da “ birlik olun, sesinizi duyurun, hakkınızı isteyin. Hak verilmez alınır” demek zorundayım.
Bu yazım üzerine nefret kusmukları içeriden salyalarını akıtarak edep dışı sözler ve beddualarla saldıracak olanlara da söylüyorum.
Haksızsam bana haklıysam size dönsün.

Erol KARA – 14.09.2015
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Reklam

Reklam

İlginç Bilgiler

Reklam