
İstanbul Beyazıt’ta bulunan ve semte adını veren, İstanbul Üniversite’sinin karşısında yer alan binlerce ziyaretçisi ve yüzlerce cemaati olan Beyazıt Cami kaderine terk edilmişçesine restore edileceği günü bekliyor.
Caminin çatısındaki kurşunların zamanında değiştirilmemesi nedeniyle sızan yağmur suları nedeniyle kabaran kubbedeki ve duvarlardaki sıvalar derin çatlaklar oluşturmaya başladı.
Zaman zaman camiye gelenlerin başlarına onlarca metre yükseklikten düşen sıva parçaları şaşkınlık oluşturmaktadır. Ana ve yan kubbelerde metrelerce çatlaklar meydana gelirken, pencerelerin durumları da daha çirkin bir görünüm içinde kalmaktadır.
Her an elim bir kazanın meydana gelebileceğini belirten vatandaşlar büyük tedirginlik yaşadıklarını söylerken en fazla turistlerin bu bakımsızlıkları, yıkılmış, rutubetten küflenmiş, sararmış ıslak duvarları çektiklerinde içlerinin sızladıklarını belirtiyorlar.

Cami içerisi ve duvarları bu konuda sessiz çığlığını sürdürürken avluda bulunan yer taşları kırık, çirkin bir görüntü vermektedir.

Ziyaretçilere 500 yıllık camiinin artık harabe haline dönmeye başlayan duvarlarını, kubbelerini, taşlarını, hat yazılarının artık görünmez hale geldiği şekliyle ortada durmasının kendilerine utanç haline geldiğini söyleyen görevliler ve vatandaşlar “ böyle bir kültür mirasına sahip çıkılmamasından üzüntü içindeyiz” demektedirler.

Zaman zaman kubbesinden taşlar dökülen camide cemaat korkarak namaz kılarken yıllarca onaracak el bekleyen caminin bugün kubbeleri çatlamış, duvarlarındaki taşlar yıpranmış tarihi dokusu yok olmaya yüz tutmuş bir görünüm arz etmektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü 2011 yılı şubat ayında çıkan yangından Hünkar Kasrı kısmı kullanılamaz hale gelmesi dolayısıyla tepkilerin oluşması üzerine açıklamada bulunmuş ve 506 yıllık Beyazıt Camisi'nin restorasyonu için ihale sürecine gidildiğini ve Mayıs 2012 tarihinde sonuçlanan ihalenin de 2013 te başlanacağını geçtiğimiz aylarda açıklamıştı.
TARİH
Mimarının kim olduğu kesin olarak bilinmeyen caminin, Mimar Hayrettin, Mimar Kemaleddin veya Yakupşah bin Sultanşah tarafından yapıldığı tahmin ediliyor. İstanbul'da orijinalliğini koruyan en eski selatin camisi olarak kabul ediliyor. Cümle kapısında Şeyh Hamdullah'ın yazdığı kitabeye göre 1501- 1506 yılları arasında yapıldı. Evliya Çelebi'nin aktardığına göre caminin açılış günü ilk namazı padişahın kendisi kıldırdı. 1509'da meydana gelen ve "Küçük Kıyamet" diye anılan depremden zarar gördü. Kısmen onarılan caminin onarımını daha sonraki yıllarda tamamlayıp güçlendiren Mimar Sinan oldu. 1683 yılındaki yangında minare külahları tutuşarak zarar gördü; 1743'te ise minarelerden birisine yıldırım isabet etmesi sonucu külahı yandı. 2. Bayezid'in mezarı, caminin haziresinde bulunuyor.
EROL KARA
Beyazıt Camii göz göre göre çürüyor!
Cemaat isyanda: İbadete gelen vatandaş da risk altında
08 Ekim 2012 Pazartesi, 16:33:14Güncelleme: 16:33:50 ESRA BOĞAZLIYAN/HT GAZETE
500 yıllık Beyazıt Camii, kelimenin tam anlamıyla dökülüyor. 17 Ağustos depreminde kubbe kısımlarında çatlaklar oluşan, geçtiğimiz yıl da “Hünkâr” kısmı yanan tarihi camideki hasar her geçen gün daha da artıyor. Öyle ki, duvarlar rutubetten küflenmiş, sararmış bir durumda. Sıva parçaları öbek öbek dökülüyor. Çatıdan sızan yağmur suları yüzünden kubbe kabarmış bir halde.
PROJE HAZIRLANMIŞTI
Avluya gelince... Taşlar kırılmış, parçalanmış, kararmış... Uzun lafın kısası caminin hali hal değil. Kentin en önemli kültür miraslarından, tarihi eserlerinden biri göz göre göre çürüyor. Diyeceksiniz ki ‘Bu kadar önemli bir eser neden restorasyona alınmıyor...’ Aslında Vakıflar Genel Müdürlüğü, Sultan 2. Bayezid tarafından 1506’da yaptırılan caminin aslına uygun olarak yenilenmesi için bir proje hazırlamıştı. Hatta ihaleye bile çıkılmıştı. Ne var ki restorasyon süreci uzadıkça uzadı. Çalışmalar bir türlü başlayamayınca da İstanbullular, ‘Ne olacak bu caminin hali’ diye isyan etti.
CEMAAT SORUYOR
Bakın caminin içler acısı halini ayan beyan ortaya koyan bu gördüğünüz fotoğrafları cami cemaati çekip göndermiş. “Turistler caminin bu halini görünce içimiz sızlıyor. Ayrıca, düşen sıva parçaları nedeniyle ibadete gelen vatandaş da risk altında kalıyor” demişler ve yetkililere sormuşlar. ‘Beyazıt Camii ne zaman kurtulacak?’ diye...

‘Küçük kıyamet’te zarar gördü
Mimarının kim olduğu kesin olarak bilinmeyen cami, İstanbul’da orijinalliğini koruyan en eski selatin camisi olarak kabul ediliyor. Cümle kapısında Şeyh Hamdullah’ın yazdığı kitabeye göre 1501-1506 yılları arasında yapıldı. Evliya Çelebi’nin aktardığına göre camide ilk namazı padişah kıldırdı. 1509’da ki “Küçük Kıyamet” diye anılan depremden zarar gördü.
Erol Kara - 03.10.2012