
40 Yıllık bir gözlük kullanıcısı olarak yaşadıklarım, gözlemlediklerim ve dinlediklerim artık vakayı adiyeden olduğu için belki birileri çözüm bulur umuduyla bunu dile getirmiştim.
Tüm Optisyen-Gözlükçüler Derneği adına Başkan imzasıyla bir çeşit tekzip yazısı 5 gün sonra aynı sütunlarda “Tüm Optisyen-Gözlükçüler Derneğinden açıklama” başlığıyla yayınlandı.
Lütfetmişler, detaylı olabilecek ancak biz tüketicileri neredeyse haksız çıkartacak, suçlu konumuna düşürecek tarzda bir yazı kaleme alınmış.
Sayın Başkan yazdıklarımıza cevabi yazı yazarak “asılsız itham ve gerçek dışı bilgilerle zan altında bırakılmıştır” diyerek giriş yapmış.
Oysa yazdığımız yazıda fişimiz ve reçetemizden de söz ederek ve hatta gözlük ve cam hakkımızın olduğu bilgisiyle yola çıkıp gözlükçüye gittiğimizde duyduğumuz sözü dile getirdik.
Gözlükçü “Çerçeve alma hakkınız dolmuş” derken hakkımız olduğunu söyleyince lafı çevirip “evet var” dedi.” Dedik. Bunun asılsız olduğunu söyleyebilmesi için Başkanın orada olması gerekirdi.
Bunu geçtik.
Gözlükçü “10 TL katkı payı” istedi.”Emekliden kesiliyor.” Dedik yalan mı? Emekliden kesilen ücret neden gözlükçü tarafından istendi. Bunu ben yaşadım. Başkan orada yoktu.
“20 TL cam payı” istedi "Cam hakkımız varken bu neyin payı" dedik. Camı SGK karşılamıyormuş. Bu parayı da verdik. Bize parlamayan organik camlardan takılacak dendi.
Parlıyor diye çocuğum o gözlüğü hiç kullanmadı. Kullanamadı. Öylece duruyor.

O gözlükte bende… Hayal değil yani…
20 Mayıs 2011 tarihinde sormuştuk. “SGK vatandaşın KÖR olmasını mı istiyor. ? demiştik.
Gözlükler 3 yıl dolmadıkça değişmiyormuş. Eğer gözlük numaranızda 0,25 Diyoptri gibi bir fark olduysa ne yazık ki SGK bunun ücretini ödemiyormuş. Eğer numaranız 0,5 Diyoptri ve daha üstü bir fark olursa o zaman değişiyormuş.
Bunları öğrendiğimizde şok olmuştuk. Gözlük için gözlükçüye gitmeseydik. Bundan haberimiz olmayacaktı. Ve feryat etmiş, “SGK vatandaşın KÖR olmasını mı istiyor” demiştik.
Yıllar sonra doktora gittik. Numaralar değişmiş. 0,5 diyoptrilikten fazla artmış Bahane bu kez "astigmat camlarda karşılamıyor" cevabı almıştık.
"Bu doğru mu" diye son yazıda sorduk.
Sayın Dernek Başkanı şöyle bir dolaşsın. Bilhassa varoş semtlerde yer alan gözlükçülere uğrasın. Müşteri gibi. Sanırım şaşıracağı bir takım olaylarla karşılaşacaktır.
Geçen yıllarda diplomasız gözlükçülerden söz edildiğini duymuştum. İki binin üzerinde diplomasız gözlükçü. Gözlükçüleri dolaşın yaşı 18-20 civarında elemanlar… Sözde teknisyen..
Gözlükte en önemli şey odak noktasının ayarlanması. Belki yüzlerce kişi numarası doğru odak noktası yanlış gözlükle dolaşıyor.
Bunları bildiğinizi sanıyorum.
Sözünü ettiğiniz 7000 gözlükçü arasında dürüstler ve işinin ehli olanlar muhakkak var. Onları tenzih ederiz. Ama hepsi mi sütten çıkmış ak kaşık..
“Gözlük cam ve çerçeve bedelinin hangi şartlarda ödeneceği”nden söz etmişsiniz. Vatandaş bu konuda bilgilendirilmediği için bilmez. Bunlar iş yerlerinde görünen yerlerde vatandaşa duyuruluyor mu. Yoksa o iş yerinde çalışan kişinin iki dudağı arasında sorarsanız, niye böyle derseniz mi kısmen öğreniyorsunuz.
Vatandaş ne bilsin.
Reçeteyi veren SGK mı açıklama yapıyor.
Reçeteyi alıyorsunuz gözlükçüye gidersiniz. Artık o gözlükçünün vicdanı doğrultasında kendinizi, gözünüzü emanet ediyorsunuz.
Gönderdiğim yazı yaşanmıştır. Hayal ürünü değildir. Aldığım fiş ve reçete örneği ektedir. Yapılan itham yanlıştır. Bilimsel bir yazı yazmıyoruz ki araştıralım.
Ben vatandaşım yaşadığımı yazdım. Sordum.
SGK^ya da Gözlükçüler Derneğine de..
Bu ne garip bir cevaptır ki yargısız infaz yaparak mağdur bir tüketiciyi bu denli itham ediyorsunuz.

Ben yaşadığımıza bakarım. Karşılaştığımıza bakarım.
Madem SGK yeterli olanı karşılamıyorsa vatandaşın suçu ne.
Sesinizi orada çıkartıp halkın mağdur olmasını önleyecek olan sizlersiniz.
Tüm kızgınlığınızı vatandaşa doğrultma hakkınız yok.
O yazımda sormuştum.
*SGK’nın fiyat politikası neden “müşteriyle çatışma” şekline dönüyor?
Buna cevap verseydiniz.
Ya da diğer sorunlarıma cevap verseydiniz.
Gözlükçülerimiz denetleniyor. Vatandaşa yardımcı olma durumunda şunları yaptık diyebilseydiniz keşke…
Ben müşteriyim
Yani velinimetin Sayın Başkan..
Müşteriye çuvalsız batırmadan önce iğneyi kendine batırsaydın daha saygın olacaktın.
Yazımızda haklılık payı mı vardı, yoksa…
Bunların ortaya çıkmasından rahatsız mı oldunuz …
Eğer vatandaşa hizmet zor geliyorsa yapmayın kardeşim.
Erol Kara- 29.09.2014