Cehaleti asrı saadetin gerisinde kalmış karanlık dönem insanlarıyla örtüşen bir takım ilim insanı suretindeki zavallılar ayağa kalkmış, dizlerinde eksik olmayan titremelerle, ağızlarından salyalar akarak bağırmaya başlamış.
Çocuklar umreye nasıl götürülür.
Aslında çocuklar umreye nasıl götürülürün cevabı basit ve net. Pasaportunu çıkartırsın, Diyanetin ya da Türsab üyesi tur firmalarından Mekke’ye organizasyon yapan birine kaydını yaptırırsın. Ve gidersin.
Bu kadar basit..
Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Dairesi Müdürlüğünün düzenlediği sömestri tatilinde umre organizasyonu gayet olağan ancak gecikmiş bir çalışma olarak gündeme geldi.
10 günlük bir eğitim ve ibadet turu olan bu organizasyonda temel amaç Diyanetin belirttiği şekliyle “ ülke genelinde öğrencilerin bilgi, görgü ve deneyimlerinin artırılması ve pekiştirilmesine katkıda bulunmak, kutsal topraklarda bulunan ve İslam tarihi açısından önem arz eden mekânların ziyaret edilmesini sağlamak amacıyla öğretmenleri nezaretinde öğrenciler için özel umre turu planlandığı” idi.
Ne var bunda da birçok içlerinde prof. etiketli cehalet müsveddesi insanlar çıldırmışçasına bağırmaya başladı.
Nasıl olur, nasıl giderler, çocuklar umreden ne anlar. Götürülemezler vs.
Önce bunlara sormalı. Sen ne anlarsın, cahil...
Kafası büyük aklı küçük bu insanlara diyecek söz bulamıyorum. Nasıl ilim ve fikir adamı oldular , hayret yani..
Yıllar yılı yaşlıların ibadeti olarak zihinlere yerleşmiş hac ve umre ibadetine giderek artan şekilde talebin olması , gençlerin bu yoldaki hevesleri bu zihniyete mahsus çevreleri adeta çıldırtıyor. Hiç ummadıkları insanların kutsal yolculuğa çıkmaları dahi bunların saç baş yolmalarına neden oluyor.
Ve ey cahil ulema.. Çocuklar neden umreye gitmesin diye sorsam ne diyebilirsin ki. Sen bu yolun güzelliğinden ne habersin. 1400 yıldır Dünya Liderliğinden inmeyen, bir numaradaki konumunu koruyan şefkat, dirayet, sabır, güzellik, hakkaniyet, kardeşlik, mütevazılık timsali bir Hükümdarın, bir Sultanın, bir Elçinin tanıtımından neden korkuyorsun.
Senin ataların da korkmuş, savaşmış, karşı gelmiş ve sonunda gerçeği gören Hakkı görmüş görmeyen helak olup gitmiş. Sen ey okumuş adam (!) bunları öğrenmedin mi?
Okusaydın, bilseydin, öğrenseydin konuşamazdın.
Bu organizasyona destek olurdun. Ancak senin ki, Cehalet işte… Üzülme, Hiç kusuruna bakmayacağım.
Çocuklar umreye gider mi gitmez mi diye merak edenlere..
Çocuklarınızı, gençlerinizi kutsal yolculuğa çıkartın. Tamam, hac farz olmaya bilir. Ama umre ibadetinde böyle bir şart yok.
Üç çocuğunu umreye götürmüş biri olarak diyorum ki, inanın kazançlı çıkarsınız. Harcadığınız paranın geri dönmesi bir yana sadece kitaplardan öğrenilen yerleri gezerek, görerek ve dinleyerek bilmesi daha iyi olur.
Bir dinin hangi şartlarda insanın hayatına girdiğini öğrenmeleri çocuklara zarar vermez. Aksine çok gezen çok bilir atasözünü unutmamak lazım.
Bunlar çocuğunuzu Fransa’ya, Bahama Adalarına, İngiltere’ye, İsrail’e, Çin’e götürmenize asla ses çıkartmazlardı. Hatta Yahudilerin havralarına, Hıristiyanların Vatikan’ına götürseniz sizi çağdaş, aydın fikirli olarak alkışlayacaklardı.
Ama iş İslam ülkesine yolculuk olunca nasılda haykırdılar. Siz bu seslere aldırmayın.
Ben Müslüman’ım diyorsanız İslam’ın doğduğu yerleri çocuklarınızla gezin. Hicretin yaşandığı yolları gösterin. Hazreti Hatice annemizin her gün yemek taşıyarak gösterdiği fedakârlığını Nur Dağında anlatın. Kendisini yaralayan kâfirlerden kaçarken “sen iste bunları helak edeyim” diyen Rabbine, “Onlardan iman edecekler var” diyerek affını isteyen bir Elçi’nin sığındığı mağarayı Uhud’da gösterin. “Canım sana feda olsun” diye canlarını feda etmiş sahabenin kabirlerini, topraklarını gezdirin.
Dünyanın Merkezi Kâbe’yi, Biatin yaşandığı Akabe’yi anlatın. Günlerce aç bir halde hendekler kazan müminlerin çabalarını Yedi Mescidler’de anlatırken İslam’ın kolay kazanılmadığını izah edin.
Bu yavrunuzu camiye götürmeniz kadar üzerinizde haktır. Bu eğitim görmesi için okula göndermeniz kadar haktır. Çocuklarınıza cami yolunu da Kabe yolunu da göstermek sizin üzerinizde haktır.
O büyüdüğünde gider gitmez, sever sevmez onun bileceğidir. Çocuğunuza güzel isim vermek nasıl üzerinize haksa Dinini tanıtmakta haktır.
Yoksa bana dinimi neden öğretmedin diye hesap gününde yakana yapışacak olan evladının ahı ile huzur bulamazsın.
Sen bu İslam’ı bilmeyenlerin sözlerine kulak asma. Eğer ana babaları onları o yolda yaşatsaydı, oraları anlatsaydı, o beldelere götürseydi bugün oraların aleyhine yazamazlardı. Eğer onların ana babaları İslamiyeti adam gibi anlatsaydı bugün bunlar bu şekilde yazamazdı.
Müslüman’san, İnanıyorsan, Gücün yetiyorsa çocuklarını götür.
Umre her Müslüman için büyük bir derstir. Bu dersi almak lazım.
Salyalara aldırma, Varsın haykırsınlar.
Sen Müslüman’san Allah ve Resulünü çocuklarına anlatmak zorundasın.
EROL KARA
Çocuklar umreye nasıl götürülür.
Aslında çocuklar umreye nasıl götürülürün cevabı basit ve net. Pasaportunu çıkartırsın, Diyanetin ya da Türsab üyesi tur firmalarından Mekke’ye organizasyon yapan birine kaydını yaptırırsın. Ve gidersin.
Bu kadar basit..
Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Dairesi Müdürlüğünün düzenlediği sömestri tatilinde umre organizasyonu gayet olağan ancak gecikmiş bir çalışma olarak gündeme geldi.
10 günlük bir eğitim ve ibadet turu olan bu organizasyonda temel amaç Diyanetin belirttiği şekliyle “ ülke genelinde öğrencilerin bilgi, görgü ve deneyimlerinin artırılması ve pekiştirilmesine katkıda bulunmak, kutsal topraklarda bulunan ve İslam tarihi açısından önem arz eden mekânların ziyaret edilmesini sağlamak amacıyla öğretmenleri nezaretinde öğrenciler için özel umre turu planlandığı” idi.
Ne var bunda da birçok içlerinde prof. etiketli cehalet müsveddesi insanlar çıldırmışçasına bağırmaya başladı.
Nasıl olur, nasıl giderler, çocuklar umreden ne anlar. Götürülemezler vs.
Önce bunlara sormalı. Sen ne anlarsın, cahil...
Kafası büyük aklı küçük bu insanlara diyecek söz bulamıyorum. Nasıl ilim ve fikir adamı oldular , hayret yani..
Yıllar yılı yaşlıların ibadeti olarak zihinlere yerleşmiş hac ve umre ibadetine giderek artan şekilde talebin olması , gençlerin bu yoldaki hevesleri bu zihniyete mahsus çevreleri adeta çıldırtıyor. Hiç ummadıkları insanların kutsal yolculuğa çıkmaları dahi bunların saç baş yolmalarına neden oluyor.
Ve ey cahil ulema.. Çocuklar neden umreye gitmesin diye sorsam ne diyebilirsin ki. Sen bu yolun güzelliğinden ne habersin. 1400 yıldır Dünya Liderliğinden inmeyen, bir numaradaki konumunu koruyan şefkat, dirayet, sabır, güzellik, hakkaniyet, kardeşlik, mütevazılık timsali bir Hükümdarın, bir Sultanın, bir Elçinin tanıtımından neden korkuyorsun.
Senin ataların da korkmuş, savaşmış, karşı gelmiş ve sonunda gerçeği gören Hakkı görmüş görmeyen helak olup gitmiş. Sen ey okumuş adam (!) bunları öğrenmedin mi?
Okusaydın, bilseydin, öğrenseydin konuşamazdın.
Bu organizasyona destek olurdun. Ancak senin ki, Cehalet işte… Üzülme, Hiç kusuruna bakmayacağım.
Çocuklar umreye gider mi gitmez mi diye merak edenlere..
Üç çocuğunu umreye götürmüş biri olarak diyorum ki, inanın kazançlı çıkarsınız. Harcadığınız paranın geri dönmesi bir yana sadece kitaplardan öğrenilen yerleri gezerek, görerek ve dinleyerek bilmesi daha iyi olur.
Bir dinin hangi şartlarda insanın hayatına girdiğini öğrenmeleri çocuklara zarar vermez. Aksine çok gezen çok bilir atasözünü unutmamak lazım.
Bunlar çocuğunuzu Fransa’ya, Bahama Adalarına, İngiltere’ye, İsrail’e, Çin’e götürmenize asla ses çıkartmazlardı. Hatta Yahudilerin havralarına, Hıristiyanların Vatikan’ına götürseniz sizi çağdaş, aydın fikirli olarak alkışlayacaklardı.
Ama iş İslam ülkesine yolculuk olunca nasılda haykırdılar. Siz bu seslere aldırmayın.
Ben Müslüman’ım diyorsanız İslam’ın doğduğu yerleri çocuklarınızla gezin. Hicretin yaşandığı yolları gösterin. Hazreti Hatice annemizin her gün yemek taşıyarak gösterdiği fedakârlığını Nur Dağında anlatın. Kendisini yaralayan kâfirlerden kaçarken “sen iste bunları helak edeyim” diyen Rabbine, “Onlardan iman edecekler var” diyerek affını isteyen bir Elçi’nin sığındığı mağarayı Uhud’da gösterin. “Canım sana feda olsun” diye canlarını feda etmiş sahabenin kabirlerini, topraklarını gezdirin.
Dünyanın Merkezi Kâbe’yi, Biatin yaşandığı Akabe’yi anlatın. Günlerce aç bir halde hendekler kazan müminlerin çabalarını Yedi Mescidler’de anlatırken İslam’ın kolay kazanılmadığını izah edin.
Bu yavrunuzu camiye götürmeniz kadar üzerinizde haktır. Bu eğitim görmesi için okula göndermeniz kadar haktır. Çocuklarınıza cami yolunu da Kabe yolunu da göstermek sizin üzerinizde haktır.
O büyüdüğünde gider gitmez, sever sevmez onun bileceğidir. Çocuğunuza güzel isim vermek nasıl üzerinize haksa Dinini tanıtmakta haktır.
Yoksa bana dinimi neden öğretmedin diye hesap gününde yakana yapışacak olan evladının ahı ile huzur bulamazsın.
Sen bu İslam’ı bilmeyenlerin sözlerine kulak asma. Eğer ana babaları onları o yolda yaşatsaydı, oraları anlatsaydı, o beldelere götürseydi bugün oraların aleyhine yazamazlardı. Eğer onların ana babaları İslamiyeti adam gibi anlatsaydı bugün bunlar bu şekilde yazamazdı.
Müslüman’san, İnanıyorsan, Gücün yetiyorsa çocuklarını götür.
Umre her Müslüman için büyük bir derstir. Bu dersi almak lazım.
Salyalara aldırma, Varsın haykırsınlar.
Sen Müslüman’san Allah ve Resulünü çocuklarına anlatmak zorundasın.
EROL KARA