Hutbeler Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanır ve camilerde okunur.
Her hafta cami görevlileri ya müftülük kanalıyla ya da internetten bu hutbeleri temin ederek her Cuma Müslümanlara duyurmaya çalışırlar.
Yıllar önce her cami imamı kendi hazırlarken, yıllar sonra devletin aldığı kararla bu olay teke düşürülmüş. Tek hutbe ülkemizde okunmaya başlanmış.
Bu konudaki gelişmeleri arşivlerden bulabilirsiniz
İslamı ve toplumu ilgilendiren konuların Cuma hutbelerinde söylenmesi, bunlardan halkın faydalanmasını sağlamak çok güzel.
Bazı konular belli bir zümre ya da topluluğu ilgilendirse de hutbe yoluyla mesajların her yere yayılması çok önemli.
Zaten Cuma'nın bir amacı da budur.
Buna önem verilmelidir.
Ancak bazen incir çekirdeğini doldurmayan, içinde heyecan, aşk, merak hissi uyandırmayan, insanların irşad edilmesine sebep olmayan vaazlar olduğu zaman cemaat boş gelip boş gitmektedir
Hutbe hazırlamak çok önemli bir görevdir.
Özen göstermeli, hutbelerde halkın dikkatini çekecek konular, onu dine bağlayacak kötülükten uzaklaştıracak, hayatın temel ve önemli unsurları dikkate alınması gereken konulardan oluşması gerekir
Bu yüzden bu konuda en başta Diyanet İşleri Başkanlığı Din hizmetleri Genel Müdürlüğü olmak üzere hutbe hazırlamakla yükümlü olan makam ve mevkilere çok iş düşmektedir.
Her hafta cami görevlileri ya müftülük kanalıyla ya da internetten bu hutbeleri temin ederek her Cuma Müslümanlara duyurmaya çalışırlar.
Yıllar önce her cami imamı kendi hazırlarken, yıllar sonra devletin aldığı kararla bu olay teke düşürülmüş. Tek hutbe ülkemizde okunmaya başlanmış.
Bu konudaki gelişmeleri arşivlerden bulabilirsiniz
İslamı ve toplumu ilgilendiren konuların Cuma hutbelerinde söylenmesi, bunlardan halkın faydalanmasını sağlamak çok güzel.
Bazı konular belli bir zümre ya da topluluğu ilgilendirse de hutbe yoluyla mesajların her yere yayılması çok önemli.
Zaten Cuma'nın bir amacı da budur.
Buna önem verilmelidir.
Ancak bazen incir çekirdeğini doldurmayan, içinde heyecan, aşk, merak hissi uyandırmayan, insanların irşad edilmesine sebep olmayan vaazlar olduğu zaman cemaat boş gelip boş gitmektedir
Hutbe hazırlamak çok önemli bir görevdir.
Özen göstermeli, hutbelerde halkın dikkatini çekecek konular, onu dine bağlayacak kötülükten uzaklaştıracak, hayatın temel ve önemli unsurları dikkate alınması gereken konulardan oluşması gerekir
Bu yüzden bu konuda en başta Diyanet İşleri Başkanlığı Din hizmetleri Genel Müdürlüğü olmak üzere hutbe hazırlamakla yükümlü olan makam ve mevkilere çok iş düşmektedir.
Ya da illerde irşad görevlilerine..
Ya da bu işle görevlendirilmiş, sorumluluk verilmiş kimselere.
Bu hafta yani 5 Şubat 2015 günü yayınlanan hutbeler birçok din görevlisinde şok etkisi bıraktı.
Hutbe ezberleyen bazı din görevlileri yazılan hutbeyi bir yerlerden hatırlayacaktı
Evet, başlarını kaşıyacak vakti olmayan Din hizmetleri Müdürlüğünde çalışan ve hutbe hazırlamakla yükümlü bulunan görevliler bir fırsat bulup yeni hutbe yazamamış, eskimiş bir hutbeyi, hatta minberlerden en az 3 kez tekrarlanmış hutbeyi yeni gibi halkın önüne koyuvermişti.
Geçtiğimiz hafta, 5 Şubat 2015 günü hutbede okunan “Şükür Nimetleri Artırır” konulu vaaz 2005 yılından bu yana en az 3. Kez tekrar okutuldu.
6666 ayetin her birinden bir vaaz konusu çıkartsalar bu 6666 hafta yapar. Sayısının 7000 ila 20000 arasında söylenen hadisi şeriflerden bahsedilse bu da bir ömür karşılığı hutbe eder.
Soruyoruz, aynı hutbeyi tekrar tekrar vermek görevi hakkıyla yapmak demek midir?
Yoksa siz insanları saf mı sanıyorsunuz.
Bilinmeli ki, hutbeler çok donuk, çok sığ, çok zayıf..
Ya da bu işle görevlendirilmiş, sorumluluk verilmiş kimselere.
Bu hafta yani 5 Şubat 2015 günü yayınlanan hutbeler birçok din görevlisinde şok etkisi bıraktı.
Hutbe ezberleyen bazı din görevlileri yazılan hutbeyi bir yerlerden hatırlayacaktı
Evet, başlarını kaşıyacak vakti olmayan Din hizmetleri Müdürlüğünde çalışan ve hutbe hazırlamakla yükümlü bulunan görevliler bir fırsat bulup yeni hutbe yazamamış, eskimiş bir hutbeyi, hatta minberlerden en az 3 kez tekrarlanmış hutbeyi yeni gibi halkın önüne koyuvermişti.
Geçtiğimiz hafta, 5 Şubat 2015 günü hutbede okunan “Şükür Nimetleri Artırır” konulu vaaz 2005 yılından bu yana en az 3. Kez tekrar okutuldu.
6666 ayetin her birinden bir vaaz konusu çıkartsalar bu 6666 hafta yapar. Sayısının 7000 ila 20000 arasında söylenen hadisi şeriflerden bahsedilse bu da bir ömür karşılığı hutbe eder.
Soruyoruz, aynı hutbeyi tekrar tekrar vermek görevi hakkıyla yapmak demek midir?
Yoksa siz insanları saf mı sanıyorsunuz.
Bilinmeli ki, hutbeler çok donuk, çok sığ, çok zayıf..
Heyecanlı hutbeler yazacak her hafta halkın dini damarına dokunacak, dine ısındıracak, uyaracak, müjdeleyecek hutbeleri yazabilecek görevlilerin o makamlara gelmesi gerekiyor demek ki.
Biraz da aldıkları parayı helalinden yemek lazım
Ayrıca, Diyanetin hutbeler sayfası başta savma, dikkatsizce yayınlanıyor. Her hafta medyadan önce hangi hutbenin yayınlanacağı orada düzenli olarak en az 2-3 gün önce orada ilan edilmelidir
Dikkatinize…
Erol Kara - 08.02.2015
makalemizi paylaşanlar

Biraz da aldıkları parayı helalinden yemek lazım
Ayrıca, Diyanetin hutbeler sayfası başta savma, dikkatsizce yayınlanıyor. Her hafta medyadan önce hangi hutbenin yayınlanacağı orada düzenli olarak en az 2-3 gün önce orada ilan edilmelidir
Dikkatinize…
Erol Kara - 08.02.2015
makalemizi paylaşanlar


Erol Kara - 29.09.2015