Birkaç gündür ortalık tam tam sesleri ile dolmaya yer yerinden oynamaya başladı.
Avrupa Birliğine aday olmamız yaygarası ile hükümet ve bazı çevreler ile Avrupa ülkeleri oynamaya başlamış. Bizim için iyi olacağı söylenen bir şey için Avrupalı neden sevinir. Ben anlayamadım . Büyüklerimizden biri “ yaptığın düşmanını sevindiriyorsa yanlış , dostunu sevindiriyorsa doğru yapıyorsun ” diye bir söz söz söylemiş.
Artık yorum sizin.
Geçelim konumuza. Bundan otuz yıl önce büyüklerim ve şu anda büyük bir kısmı ahirete göç etmiş olanlardan bu birliğe gireceğimizi duyar, onların bolca ahkam kesmelerini dinlerdim. Anadolu’da gezer gibi yabancı ülkelerde de elimizi kolumuzu sallayarak gezeceğimizi, ortak paramız ve de pazarımız olacağını anlatır dururlardı.
O anlatanların büyük bir kısmı aday olduğumuz şu günleri göremedi. Orta yaşın üzerine çıkmış ben de aday olduğumuzu gördüm. Şimdi bana ölüm yok artık, diyemem. Ancak bu güne kadar dinlediklerime ve öğrendiklerime bakacak olursam ben ve benim yaş grubum ve üzeri yaşayanlarda Helsinki’de adaylığımızın ilan edildiği Avrupa Birliği’ne girmiş olmamızı zor görürler. Ben cahil aklımla bunu bilerek söylüyorum.
Aksini iddia eden varsa bugün Avrupa Birliği’ne neden alınmadığımızı izah etsin.
Önce Müslüman’ız ve bundan bizi hiçbir babayiğit vazgeçiremez. Ayıramaz. Başka bir kıbleye çeviremez. Girmez olduğunuz topluluk asırlardır bu dine mensup insanları sıcak ve soğuk savaşlar yaparak yok etmek amacını gütmüşlerdir. Bugün soğuk savaşla Türkiye ile mücadele eden Avrupa insanı gücünün yettikleri ile imha silahları ile yok etme yoluna gitmektedirler. Atalarının Haçlı seferleri vardı bunlarında... Bunlar asla bundan vazgeçemezler. Kosova , Bosna, Çeçenya , Bulgaristan, Yunanistan ’ da bulunan Türk ve Müslüman halkların yaşadıkları zulümleri unutmuyoruz.
Türk’üz. Ta Orta Asya ’dan dünyanın her bir yanına dağılan ve hakimiyetini asırlarca sürdüren bir ırkın soyuyuz. Onlar bizi barbar bellese de medeniyet ve insanlık götürdüğümüzü de unutmadıkları kesin. Ama uşaklık ettikleri bu milleti yok etmek için hain planlarını her fırsatta kullanmışlardır. Türk sözünü duyduklarında iliklerine kadar düşmanlıkla titreyen bu insanlar mı bizi aralarına alacak. Şaşarım.
Tarihe dönün ve ibret alın. Osmanlı’nın gerilemesine , yıkılmasına ve bu ülkenin parça parça edilişine bakın. Çakallar sürüsü nasıl da yerleşmişti ülkemin topraklarına. Türk’leri yok etmek ve dünyadan silmek için ellerinden geleni yaptılar. Ancak “ ....hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatlarıyla , planlarıyla yükselebilsin ” diyen Atatürk’ün ve “ Hangi çılgın bana zincir vuracakmış , şaşarım ..” diyen bu milletin gerçek evlatlarıyla püskürtülen bu Avrupa Birliği ettiği yeminle cephe savaşıyla yok edemediği bu ülke insanını soğuk savaşlarla yok etmenin histerisi içine girdi.
Önce , yaptığı güzellik yarışması ile çıplak olarak teşhir ettiği ve şerefine kadeh kaldırdığı bir düzenle ahlak yapımızı sarsmaya başladı. Ahlaki çöküntü ile bir direğin yıkımına sebep olan Avrupa , İslâmiyetin de yaşanılmamasını sağlamak için aramıza bidatler soktu. Savaştan çıkmış ve hiçbir dostu olmayan Türk yurdunun has evlatları ekonomik sıkıntının içinde İlim ve irfan ‘dan yoksun kalınca ve dahi Milli Şef döneminde camilerin
Şimdi Avrupa Birliğine girmenin hesapları yapılıyor.
Ağla ey milletim ağla...
Canımıza , varlığımıza , tarihimize , ahlakımıza , kültürümüze, dinimize düşman olduğundan hiçbir zaman şüphe edilmeyen bir topluluğa girmenin çabaları içinde bulunuyoruz.
Sadece aday olduğumuz durumda dahi bunu zafer olarak kabul edenler bu yarışın sonunda kaybederlerse ne olacak. Neden o konseyin masasına yumruğunuzu vurup “aday maday ne demek ,eğer Türkiye’yi topluluğunuz içinde görmek istiyorsanız hemen girişimiz yapılır. Biz de girişten sonra kendi ahlaki , dini , milli , kültürel kurallarımıza halel getirmeden yapılması gereken ne varsa yaparız. ” Diyemiyoruz. Dahi kalkmış onların öne sürdüğü şartları kabulleniyoruz.
Şartlara ve kabulleneceğimiz kurallara bak Milletim...
1 . Kıbrıs elden gidiyor. Verdiğimiz şehitlerin bedelini kim ödeyecek.
2 . Ege kimin.? Yunan denizi yapılması düşünülen Ege elden çıkarsa senin stratejik durumun ne olur.
3 . Enflasyon düşecekmiş. Sen kendi milli kaynaklarını kullanma. Zırt pırt kredi al. Kredini kredi ile kapat. Üretim yapma bunun kolayı ithal mal getirt . Enflasyon düşecekmiş. Hayale bak.
4 . Zaten Avrupa ‘dan alınmış kanunlardan oluşan bir hukuk sistemimiz var. Şimdi bunlar sil baştan.
5 . İdam cezası kalkacak. Otuz bin şehidin kanının hesabı sorulmayacak mı. Bir alçak ki benim ülkemi bölmeye kalkmış. Bir alçak ki bebek yaşlı dememiş, ayrım gözetmeden her önüne geleni yok etmiş. Avrupa buna ne karışır.
6 . Bugüne kadar birlik ve beraberlik içinde yaşamış , kız alıp kız vermiş , etnik ayrımcılıktan çok birbirini bu ülkenin insanı saymış bizlerde ayrım yapacaklarmış.
“Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
ULUSUN, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar.?
.......................
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli :
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
BU EZANLAR- Kİ ŞEHADETLERİ DİNİN TEMELİ-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.”
Sözün özü, Avrupa’nız Batsın.
EROL KARA
Avrupa Birliğine aday olmamız yaygarası ile hükümet ve bazı çevreler ile Avrupa ülkeleri oynamaya başlamış. Bizim için iyi olacağı söylenen bir şey için Avrupalı neden sevinir. Ben anlayamadım . Büyüklerimizden biri “ yaptığın düşmanını sevindiriyorsa yanlış , dostunu sevindiriyorsa doğru yapıyorsun ” diye bir söz söz söylemiş.
Artık yorum sizin.
Geçelim konumuza. Bundan otuz yıl önce büyüklerim ve şu anda büyük bir kısmı ahirete göç etmiş olanlardan bu birliğe gireceğimizi duyar, onların bolca ahkam kesmelerini dinlerdim. Anadolu’da gezer gibi yabancı ülkelerde de elimizi kolumuzu sallayarak gezeceğimizi, ortak paramız ve de pazarımız olacağını anlatır dururlardı.
O anlatanların büyük bir kısmı aday olduğumuz şu günleri göremedi. Orta yaşın üzerine çıkmış ben de aday olduğumuzu gördüm. Şimdi bana ölüm yok artık, diyemem. Ancak bu güne kadar dinlediklerime ve öğrendiklerime bakacak olursam ben ve benim yaş grubum ve üzeri yaşayanlarda Helsinki’de adaylığımızın ilan edildiği Avrupa Birliği’ne girmiş olmamızı zor görürler. Ben cahil aklımla bunu bilerek söylüyorum.
Aksini iddia eden varsa bugün Avrupa Birliği’ne neden alınmadığımızı izah etsin.
Önce Müslüman’ız ve bundan bizi hiçbir babayiğit vazgeçiremez. Ayıramaz. Başka bir kıbleye çeviremez. Girmez olduğunuz topluluk asırlardır bu dine mensup insanları sıcak ve soğuk savaşlar yaparak yok etmek amacını gütmüşlerdir. Bugün soğuk savaşla Türkiye ile mücadele eden Avrupa insanı gücünün yettikleri ile imha silahları ile yok etme yoluna gitmektedirler. Atalarının Haçlı seferleri vardı bunlarında... Bunlar asla bundan vazgeçemezler. Kosova , Bosna, Çeçenya , Bulgaristan, Yunanistan ’ da bulunan Türk ve Müslüman halkların yaşadıkları zulümleri unutmuyoruz.
Türk’üz. Ta Orta Asya ’dan dünyanın her bir yanına dağılan ve hakimiyetini asırlarca sürdüren bir ırkın soyuyuz. Onlar bizi barbar bellese de medeniyet ve insanlık götürdüğümüzü de unutmadıkları kesin. Ama uşaklık ettikleri bu milleti yok etmek için hain planlarını her fırsatta kullanmışlardır. Türk sözünü duyduklarında iliklerine kadar düşmanlıkla titreyen bu insanlar mı bizi aralarına alacak. Şaşarım.
Tarihe dönün ve ibret alın. Osmanlı’nın gerilemesine , yıkılmasına ve bu ülkenin parça parça edilişine bakın. Çakallar sürüsü nasıl da yerleşmişti ülkemin topraklarına. Türk’leri yok etmek ve dünyadan silmek için ellerinden geleni yaptılar. Ancak “ ....hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatlarıyla , planlarıyla yükselebilsin ” diyen Atatürk’ün ve “ Hangi çılgın bana zincir vuracakmış , şaşarım ..” diyen bu milletin gerçek evlatlarıyla püskürtülen bu Avrupa Birliği ettiği yeminle cephe savaşıyla yok edemediği bu ülke insanını soğuk savaşlarla yok etmenin histerisi içine girdi.
Önce , yaptığı güzellik yarışması ile çıplak olarak teşhir ettiği ve şerefine kadeh kaldırdığı bir düzenle ahlak yapımızı sarsmaya başladı. Ahlaki çöküntü ile bir direğin yıkımına sebep olan Avrupa , İslâmiyetin de yaşanılmamasını sağlamak için aramıza bidatler soktu. Savaştan çıkmış ve hiçbir dostu olmayan Türk yurdunun has evlatları ekonomik sıkıntının içinde İlim ve irfan ‘dan yoksun kalınca ve dahi Milli Şef döneminde camilerin
Şimdi Avrupa Birliğine girmenin hesapları yapılıyor.
Ağla ey milletim ağla...
Canımıza , varlığımıza , tarihimize , ahlakımıza , kültürümüze, dinimize düşman olduğundan hiçbir zaman şüphe edilmeyen bir topluluğa girmenin çabaları içinde bulunuyoruz.
Sadece aday olduğumuz durumda dahi bunu zafer olarak kabul edenler bu yarışın sonunda kaybederlerse ne olacak. Neden o konseyin masasına yumruğunuzu vurup “aday maday ne demek ,eğer Türkiye’yi topluluğunuz içinde görmek istiyorsanız hemen girişimiz yapılır. Biz de girişten sonra kendi ahlaki , dini , milli , kültürel kurallarımıza halel getirmeden yapılması gereken ne varsa yaparız. ” Diyemiyoruz. Dahi kalkmış onların öne sürdüğü şartları kabulleniyoruz.
Şartlara ve kabulleneceğimiz kurallara bak Milletim...
1 . Kıbrıs elden gidiyor. Verdiğimiz şehitlerin bedelini kim ödeyecek.
2 . Ege kimin.? Yunan denizi yapılması düşünülen Ege elden çıkarsa senin stratejik durumun ne olur.
3 . Enflasyon düşecekmiş. Sen kendi milli kaynaklarını kullanma. Zırt pırt kredi al. Kredini kredi ile kapat. Üretim yapma bunun kolayı ithal mal getirt . Enflasyon düşecekmiş. Hayale bak.
4 . Zaten Avrupa ‘dan alınmış kanunlardan oluşan bir hukuk sistemimiz var. Şimdi bunlar sil baştan.
5 . İdam cezası kalkacak. Otuz bin şehidin kanının hesabı sorulmayacak mı. Bir alçak ki benim ülkemi bölmeye kalkmış. Bir alçak ki bebek yaşlı dememiş, ayrım gözetmeden her önüne geleni yok etmiş. Avrupa buna ne karışır.
6 . Bugüne kadar birlik ve beraberlik içinde yaşamış , kız alıp kız vermiş , etnik ayrımcılıktan çok birbirini bu ülkenin insanı saymış bizlerde ayrım yapacaklarmış.
“Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
ULUSUN, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar.?
.......................
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli :
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
BU EZANLAR- Kİ ŞEHADETLERİ DİNİN TEMELİ-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.”
Sözün özü, Avrupa’nız Batsın.
EROL KARA