@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

erolkarasiteleri

                                                                                                   "

Banner

Merve'nin Sırlarından - Yüklerden Kurtulmak



Merve, Kâbe-i muazzamanın yakınında bulunan ve umrenin vaciplerinden olan say denilen 7 kez gidiş gelişin önemli basamaklarından biri olup iki tepeden diğerinin adıdır.

 Hac ve umre esnâsında sa'y denilen hac vazîfesini yaparken Safâ tepesinden sonra Merve tepesine gidilir.

 Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Şüphe yok ki, Safâ ile Merve Allah'ın şeâirinden (Allahü teâlâya ibâdet etmeye vesîle olan nişâneler, alâmetlerden)dir. İşte kim o Beyti (Kâbe'yi) hac veya umre niyetiyle ziyâret ederse, bunları (Safâ ile Merve'yi) güzelce tavâf etmesinde bir günâh yoktur. (Bekara sûresi: 158) ...

İbrâhim aleyhisselâm, İsmâil aleyhisselâmla annesi Hâcer'i Mekke'ye bıraktığında erzakları ve suları bitti. Çocuğuna su aramak için önce Kâbe yakınındaki Safâ tepesine çıktı. Sonra vâdiye karşı durup, baktı. Kimseyi göremeyince, Safâ tepesinden vâdiye indi. Vâdiye varınca ayağını çelmesin diye entârisinin eteğini topladı. Sonra çok müşkil bir işle karşılaşan bir insan azmiyle koştu. Nihâyet vâdiyi geçip Merve tepesine geldi. Orada da biraz durdu ve bir kimse görebilir miyim diye baktı fakat hiçbir kimseyi göremedi. Hâcer, bu sûretle Safâ ile Merve arasında yedi defâ gidip geldi. İşte bunun için hacılar Safâ ile Merve arasında sa'y ederler. Hâcer son defâ Merve üzerine çıktığında bir ses işitti ve iyice dinledikten sonra şimdiki zemzem kuyusunun bulunduğu yerde bir melek (Cebrâil aleyhisselâmı) görüp oraya gitti... (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Buhârî)

Ayet ve hadislerden anlaşılacağı üzere Müslümanların açısından en önemli yerlerden biridir. Hac veya umre yapan mümin ihramıyla sadece 7 kez gidip gelinen yer olarak bu alanı görmemeli gerektiğinde Hz. Hacer olabilmenin , onu bir kez daha yaşamanın amacını da gütmelidir.

Bir Müslüman Allah c.c'nın davetlisi, misafiri olarak Hareme girdiğinde mutlaka onun için bir teslimiyet söz konusudur. Bu teslimiyette artık dünya ve dünya nimetleri yoktur. Aralarında , yani ilah ile kul arasında da hiç kimse yoktur. Yıllar önce Hz. Hacer'i koşturan ve ona zemzemi hediye eden Allah-u Teala rahman ve rahim oluşundan ötürü burada yürüyüp gidenlerin emeklerini de asla boşa çıkartmayacaktır.
Safa ve Merve, yani say alanı orada bulunan ve remel yapılan yeşil ışıkların altı her birinin mutlaka insan olarak anlayamayacağımız ama düşünenler için mutlaka bir sebebi olan bir görevdir. Safa ve Merve Allahın nişanlarından bir nişandır denilirken bu nişana muahatap olan ve ihram ile orada bulunması gereken kul'un her adımında ayrı bir sır vardır.

Gerek say alanında giderken, gerek Safa tepesinde bulunduğundan bir çok sırlar var olduğu gibi Merve'de de apayrı bir sır vardır.

“Kendilerine ilim verilenler onun, senin Rabbinden bir hak olduğunu bilsinler, ona inansınlar da kalpleri ona saygı duysun diye böyle yapılmıştır. Şu bir gerçek ki Allah Hadi’dir, iman edenleri dosdoğru yola mutlaka ulaştıracaktır.” (Hac suresi 54 ayet)

Nasıl ki Kâbe’de TAVAF, safa ve Merve arası SAY yapmak,Arafat’ta, Münzelife’de VAKFE yapmak,  Mina’da ŞEYTAN TAŞLAMA her biri ayrı ayrı bir görevse Merve'de olmak da ayrı bir görevdir. Ve asla boşuna değildir.


Zaman zaman "ayaklarıma kara sular indi, dizlerim tutmuyor" diye hayıflanan umrecilerin hali ortada iken Merve'nin gizmelerinden bir ilk işte bu noktada ortaya çıkmaktadır.

Safa tepesinden yola çıkılıp yaklaşıl 400 metrelik diğer hedefe, Merve'ye gelindiğinde alelacele geriye dönenler aslında "ayaklarına inen kara sularndan" bu aşamada kurtulabilmektedir.

Alışıla gelinen ve görenen Merve tepesini ilk önce görenler "a, tepe dedikleri bu muymuş" diye söylenmekte. Oysa o tepenin uç noktasında olduğunu alt katlara indiğinde daha rahat görecektir. Yıllar önce farklı bir konumda iken giderek hacıların daha rahat ibadet etmesi amacıyla farklı bir şekle getirilmiş olan Say alanı ve dolayısıyla Merve tepesinin en üstünde iken bir dua faslı yapılmakta

Sayın hangi şavtında olunursa olunsun Merve'ye gelen bir hacı eğer tepenin üzerinde bir müddet durup, duasını orada yapsa ve kalbini Hacerül Esved'e yani Kabe'ye çevirse işte o an ayaklarındaki, bacaklarındaki yorgunluğun yok olması ile karşı karşıya kalır.
Ve tekrar bir başka şevk ve heyecanla sayın diğer şavtına geçer. Öte yandan bitirmiş olup saçlarını kestiğinde kendisini dinlemeye kalktığında 7 kez 400 metre gidip geldiğinin bile farkında olmayacaktır.

Merve'nin sırlarına nail olmak kalben bu ibadeti yapanlarda sıkça şahit olunan bir durumdur.
Merve'nin sırrı sadece bu değil. Yazımız daha uzun olmasın diye şimdilik bu kadar deyip Allah'ın izniyle Haccın manevi boyutlarını tekrar zikretmeye çalışacağız ve kutsal yolculuktan karlı gelmenin, gizemlere , fazilete ermenin yollarını birlikte öğreneceğiz.

Şüphesiz doğruyu Allah c.c bilir.

Erol Kara - 04.07.2015

#Yargı, #Magazin, #Hastalık, #Gezi, #Dini, #Kamuda