16 Nisan 2015 saat 09:00 u gösterirken otobüslere biniyoruz. Bu kez rehber ekibine yeni biri katılmış. Durumundan, diğer rehberlerin davranışlarından rehberlik hizmeti veren firmanın sahibi olduğunu anlıyoruz.
Erkan Aydın |
Bugünkü turumuzda Zeytin dağı, Rabiatül Adeviyye, Selmani Farisi ve Hz İsa Efendimizin göğe yükseldiği yerleri göreceğimiz söyleniyor
Zeytin dağına doğru yükseliyoruz. Rehberimiz sol tepede büyükçe binaların olduğu bölümü işaret ederek, İsraillilerin devlet olmadan ilk yaptıkları yerleşim olarak yaptıkları Üniversiteyi gösterdi. Asırlar boyunca aşağılanmış, sürgünler yemiş, en önemlisi de lanetlenmiş bu millet sanki yaptıklarından dolayı ve de devlet olmadan önce ilim yoluyla kendilerini devlet olmaya hazırlamışlar. Ezilenler, güçlenince ezmek için her yolu mubah sayarlar. Yahudiler de bugün böyle bir yolda yürüyorlar.
Zeytin Dağında ilk olarak Selmanı Farisiyi göreceğimiz söyleniyor.,Allah dostu iki büyüğümüz Rabiatül Adeviyye ile Selmani Farisi tanıtılıyor. Bir kısım bilgileri gittiğimiz zaman anlatacağını söyleyen Erkan bey işini bilen tam bir profesyonel rehber olduğunu her kelimesi ile vurguluyor.
Bundan sonra Diyanet organizasyonuyla gelecek olanlara rehberlik yapmayacağını öğrendiğimde üzülmüştüm. Bu tür gezilere mesleği rehberlik olan böyle bilgeçler lazım. Öğrendiğime göre bir sonraki turlara rehber olarak Diyanetin imam, müezzin, müftü ve vaiz gibi memurları yapacakmış.
"Selman-ı Farisi’nin kabri konusunda farklı rivayetler var. Bazıları Irak’ta olduğunu, bazıları Kudüs’te olduğunu bazıları ise Medine’nin 450 kilometre güneyinde bulunan Median’da (en güçlü rivayet budur) olduğu iddia edilmektedir. "
"Burası, Kudüs’e gelen Müslümanların uğrak yerlerinden biri durumunda. Bir çok kimse, Kudüs’te bulunan yerin muhtemelen makam olduğuna inanmaktadırlar. Selman-ı Farisi, İsfahan’da çok zengin Mecusi bir tüccarın oğluyken, hakkı arama uğruna giriştiği mücadele sonrasında, başında geçen bir talihsizlik sonucu, köle olarak Medine’ye gelir. Peygamber efendimizin Medine’ye gelmesi üzerine iman eden Selman; bizatihi Hazreti Muhammet tarafından satın alınarak özgürlüğüne kavuşturulur. Hendek savaşında, Medine’nin dışına hendek kazılması fikri Selman-ı Farisi’ye aittir. Peygamber efendimiz onu kendi ailesinden biri olarak görmüştür. Selman-ı Farisi’nin Hazreti Ali’nin hilafeti döneminde vefat ettiği bilinmektedir."
Buradan çıkarak Rabiatül Adeviyye hazretlerine doğru yürüyoruz
Basra'da 752 yılında fakir bir alenin "dördüncü-rabia" çocuğu olarak dünyaya gelen Rabiatül Adeviyye'nin Zeytin Dağı'ndaki kabri Müslüman turistlerin önemli uğrak yerlerinden biri
Zeytin Dağı'nda yer altında bulunan türbe aynı zamanda onun yaşadığı mütevazi evidir.
Bugün hanımların ibret alması gereken örnek kadınlardan biri olan Rabiatül Adeviyye ömrünün son yıllarını Kudüs’te geçirmiş ve burada vefat etmiş.
Hem evi, hem inziva yeri, hem de şu anda türbesi olan mekan bütün orijinalliğiyle durmaktadır. Taştan oyma bir kapıdan girilir. Beş on kişinin namaz kılabileceği kadar bir yerden geniş aralıklı dik merdivenlerden aşağı çilehanesinin ve kabrinin bulunduğu yere inilir.
Bakımsız ama bir o kadar gizemli türbedeki kabri de yaşamı gibi bir garip halde.
Dualarımızı ederek inerken zorlandığımız ancak bir kişinin sığabildiği dar ve kaba merdivenlerden yukarıya yine zorlayarak çıkıyoruz. Bu kez yolumuz Zeytin dağındaki en pahalı mezar yerini görmek olacak.