
İlk önce mescidin sahibine yani Allahü teâlâya
tazim ve hürmet için iki rekat Tehıyyet-ül-mescid namazı kılarak bir tarafta toplanmış bulunan bir kaç kişinin yanına doğru selam vererek yaklaştım.
Daha sonraları cami imamı ve grup hocası olacağını öğrendiğim İbrahim Tunç hoca bir kenarda duran çantalardan siyah olanından bir tane almamı istedi.
Seminer programı Kafile başkanı Kartal ilçe
vaizi Selman Oktay Aktürkoğlu‘nun konuşmasıyla başladı. Aktürkoğlu ilk kez yapılan bu turun bundan sonrakilere örnek teşkil edeceğini, bunun hem Türkiye için hem Diyanet İşleri Başkanlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak bilgiler verdi.
![]() |
İbrahim Tunç Anlatıyor |
Umre öncesi yapılması gerekenleri anlatan Aktürkoğlu konuşmasında umreye gidenlerin Müslümanların temsilcisi olduklarını unutmamaları gerektiğini, umre seyahatinin asıl mahiyetinin ibadet olduğunu, bu kutsal yolculuğa isteyenlerin değil ancak seçilmiş ve davet edilmiş olanların çıkabileceği konusuna vurgu yaparak, ziyaret edilecek üç mescidden biri olan Kudüs’e gidecek olanların çok şanslı olduğunu söyledi.
![]() |
Projeksiyon destekli bilgilendirme |
Genç imam kardeşimiz cami içine yaptığı Kabe maketi ile, projekdiyon gösterisi ile, bilgilendirme ile, yolculuk süresince kullanacağımız ve her birinii2,5 TL ye yaptırdığını söylediği atkılarla iyi bir hazırlıkla bizi karşıladığını belli ediyordu.
Bayağı zahmet vermiş, bayağı uğraşmıştı. O gün gördüklerimi, yaklaşımı ve bilgi dağarcığının genişliği ile gerçekten umut vermişti.
Ne var ki grubunda ben yokmuşum. Bizim grubun başkanı aynı zamanda kafile başkanı vaizi Selman Oktay Aktürkoğlu olacakmış.
Semineri anlatmaya devam edeyim.
![]() |
Kabe maketiyle öğreti |
Seminerin başında çantalar ve daha sonra yine İbrahim hocanın umreciler için hazırladığı tavaf ve say dualarının yer aldığı özel hazırlanmış dua örneklerinin dağıtılması gerçekten güzeldi.
Karşılık soru cevaplardan bazıları incir çekirdeğini doldurmasa bile garip sorular da geldi. Uyarılara rağmen aşı olmayanlar, telefon kullanmasını bilmem demesine karşın bayan umrecinin sorduğu “gittiğimiz yerde çay var mı ?” sorusu çok ilginç idi. Bu soru gülüşmelere neden olurken görsel anlatımdan sonra cami içerisinde hazırlanmış bulunan Kâbe maketi çevresinde uygulamalı olarak ihrama nasıl girileceği, tavaf ve sayın nasıl yapılacağı anlatılarak son buldu.
Kafile başkanından daha genç ve heyecanlı olduğu gözlenen İbrahim hoca ile tanıştıktan sonra daha çnvce kendime sorduğum sorunun, neden kenar mahallede bir cami diye düşüncemde yapılan bu hazırlıkların güzelliği silip atmıştı.
Her ne kadar Kadıköy Göztepe'den, Ümraniye ve Üsküdar'dan ve daha bir çok uzak semtten gelenlerin yorgunluğuna değmişti.
Katılım fazla değildi. Bunun nedeni kafileye Türkiye'nin değişik illerinden gelenlerin olmasıydı. Hepsiylebirlikte Kudüs'te bir araya gelecektik.

Kafiledeki bayan kafile hocasının da sadece kendisini tanıştırmakla yetinmesi, uzak
durması hanımlara fazla yaklaşmaması birlikte olmaktan ziyade geldim gördüm yeter duyguları içinde olması beni biraz tedirgin etmişti.
Böylesine ilk kez düzenlenen turda Kudüs için profesyonel rehberlerin geleceğinin söylenmesi memnun edici, Mekke ve Medine'de ibadet yaparken izinsiz bir yere gitmememiz de ısrar edilmesi,
fazla umre yapmayın, gerek yok denmesi üzücü bir durum gibiydi.
Görelim bakalım mevlam neyler, neylerse güzel eyler...