@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

erolkarasiteleri

                                                                                                   "

Banner

Abdal Hasan Türbesi




Abdal Hasan Türbesi (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü' ilçesinin güneyinde Abdal hasan Köyü’nde bulunan bu türbede gömülü olan Abdal Hasan’ın kim olduğu bilinmemektedir.

Eski tapu kayıtlarında bu köyün ismi Totaş olarak geçmekte, buradaki dergahın şeyhlerinden birinin Muhammed Veledi Veli Dede, diğerinin de Muzaffer bin Seydi olduğu yazılıdır. Ayrıca bu tapu kayıtlarında Sultan Beyazıt döneminde burada bir zaviye yapıldığı da belirtilmiştir.

Ancak bu padişahın Yıldırım Beyazıt mı yoksa Sultan II.Beyazıt mı olduğuna açıklık getirilmemiştir. Türbe moloz taştan yapılmış duvar örgüsüne yer yer tuğla hatıllar yerleştirilmiştir. Türbe 5.00x5.00 m. ölçüsünde kare planlı olup, üzeri çatı ile örtülüdür.

Basit bir girişi olan türbe kapısının solunda bir onarım kitabesi bulunmaktadır: “Feth-i bab et gir içeru Kıl namazı et tazarru Rabbine eyle niyazı”

****

Abdalhasan Hazretleri

Tarih boyunca her daim yeni medeniyetlere ev sahipliği yapan Taşköprü ilçemiz, 13. yüzyılın başlarında Çobanoğulları Emiri Şeyh Hüsamettin Hz.’nin bu toprakları fethetmesi ile İslamiyet ile şereflenmiştir.
Bu öyle bir şereftir ki; geçmişten günümüze kadar gerek büyük âlimlerle, gerekse mana âleminin sultanları ile yoğrulmuştur.
İlçemizin gönül sultanlarından biri de ilçemize 16 km mesafede bulunan ve o dönemki adı Tutaş olmasına rağmen daha sonraları köye kendi ismi verilen Abdalhasan Hz.’dir.
yüzyılın başlarında Türkistan’da doğan ve ailesiyle birlikte Anadolu’ya ve daha sonrasında Taşköprü ilçemize göç etmiş olan Abdalhasan Hz.’nin ünü 15. yüzyılın ortalarından itibaren hem âlim olarak hem de mana âleminde gönüllere hitap eden bir sultan olarak çevresine ve daha sonra tüm çevre illere yayılmıştır.
Türkistan’dan başlayan Anadolu yolculuğu sırasında Sinop’un Ayancık ilçesine kadar gelen ve burada birkaç yıl konaklayıp anne ve babasının vefatının ardından en büyük kardeşleri Kornopa köyünde metfun olan Şeyh Musa Hz.’leri ve 6 kardeşi ile birlikte Kornopa köyüne yerleşmişlerdir.
Aslında Yesevi Dergahı’nda kardeşleri ile birlikte ilim tahsil eden Abdalhasan Hz.’leri Kornopa köyünde abisi Şeyh Musa’dan da bir süre eğitim aldıktan sonra o zamanki adı Tutaş olan köy sakinlerinin talebi üzerine abisinin de izni ile 1441 yılında din görevlisi olarak bu köye yerleşmiştir.
Bu köyde yaşayan Nuran Annemiz ile izdivacından sonra hayatının sonuna kadar bu köyde ilim irfan faaliyetlerini sürdürmüştür.
Kalplere nüfuz eden sohbetleriyle, insanların dünyevi ve uhrevi kapılara ulaşmasını sağlayan bir gönül eri olarak kabul edilmiştir.
Hatta bu özelliği ile rivayetleri dilden dile anlatılarak günümüze kadar gelmiştir.
Din görevlisi olduğu dönemde ilmi ve tarihi araştırmalar yapan ve bunun yanı sıra basılmış 1 şiir kitabı ile basıma hazır halde bulunan bir şiir kitabı ve bir de roman çalışması olan Kornopa köyü emekli imam hatibi değerli büyüğüm Ali Korkmaz Hocam ile daha önceki yazımızda yer verdiğimiz Muzafferettin Gazi Hz.’nin türbesini ziyaret ettiğimiz gibi,  yaklaşık 1 yıldır “Taşköprülü Gönül Sultanları” isminde yayımlamayı planladığımız kitap çalışmamız için bu seferki istikametimiz Abdalhasan Hz.’nin türbesi oldu.
Girişte geçtiğimiz yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından türbenin restorasyonunun yapılması dikkatimizi çekti.
Son yıllarda ülkemizin birçok noktasında kültürel zenginliklerimizin yanı sıra manevi zenginliklerimizin de tarihimize yakışan şekilde onarılıp, gelecek kuşaklara bırakılması bizleri ziyadesiyle memnun etmekte.
Bu doğrultuda Abdalhasan Hz.’nin türbesinin girişinde özel mülkiyete ait olan hayvan gübreliğinin eskiye nazaran kısmen etrafı kapatılmış olsa da halen olumsuz görüntüye sebebiyet vermesi, gelen ziyaretçiler nezdinde de memnuniyetsizlik meydana getiriyor.
Bunun yanında önceki yıllarda restorasyonu tamamlanmasına rağmen türbe içerisindeki tahmini 20 m2’lik bir alanda halılardaki bazı eksiklikler olması nedeniyle henüz restorasyonunun tamamlanmadığı imajını uyandırması rahatsızlık verici bir durum olarak dikkat çekiyor.
Abdalhasan Hz.’nin günümüze kadar ulaşan en büyük kerametlerinden birisi 2. Beyazıt’ın Amasya şehzadeliği döneminde iken 9 yaşına kadar konuşmayan kızı Fatma (Sofiyye) Sultan’ı Abdalhasan Hz.’ne göndermesi ve Dilsiz Sultan olarak bilinen kızı Fatma (Sofiyye) Sultan’ın buraya geldikten sonra konuşmaya başlaması olmuştur. Ardından 6 ay süreyle burada misafir olarak kalmış ve daha sonra babasının isteği üzerine geri götürülmüştür.
Abdalhasan Hz.’nin vefatına kadar Fatma Sultan, 3 defa daha ziyaretine gelmiş, gelemediği yıllarda ise çeşitli hediyeler göndermiştir.
Abdalhasan Hz.’nin adının Fatih Sultan Mehmet Han’ın padişahlığı döneminde Osmanlı Sarayı’nda dahi isminin duyulmasının nedeni bu olaydır.
Bugüne kadar Abdalhasan Hz.’nin türbesinde yanında bulunan diğer kabrin Dilsiz Sultan olarak anılan Fatma (Sofiyye) Sultan’a ait olduğu düşünülse de yapılan çeşitli araştırmalardan da edindiğimiz kesin bilgiye göre Fatma (Sofiyye) Sultan’ın kabri, birçok kız kardeşi gibi Bursa’da Sultan Murat Han Türbesi’nde metfun bulunmaktadır. (dergipark.org.tr – Çağatay Uluçay – Beyazıt II.’nin Ailesi)
Bu doğrultuda Abdahasan Hz.’nin türbesinde yanında bulunan metfunun kim olduğu, kendisi ve kardeşleri ile ilgili diğer bazı bilgiler çıkaracağımız kitapta yer alacak olup, Taşköprülü Gönül Sultanlarımıza ait yazı dizilerimize de ileriki haftalarda devam edeceğimizi belirtmek isterim.

Mehmet TUĞCU / Taşköprü Postası

******

Abdal Hasan Hazretleri
Kastamonu ili Taşköprü ilçesi Abdal Hasan köyünde türbesi bulunmakta ve Hazret bu türbede Meftundur.Abdal Hasan’ın türbesinin biraz yukarısında bir su vardır. Bu suya “Asa Suyu” denmektedir ki bu isim, Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki su için de, Benli Sultan Türbesinin bahçesindeki su için de kullanılmaktadır.
Abdal Hasan’ın türbesindeki suyun, cilt hastalıklarına iyi geldiği ve çeşitli rahatsızlıkları olan kişilerin bu suyla yıkandıktan sonra, rahatsızlıklarından kurtulacaklarına inanılmaktadır. Bunun yanında cinli olduğuna inanılan, saralı olan, hamileyken çocuğunu düşüren ya da çocuğu olmayan kadınlar da bu türbeye gelerek dua etmekte ve kısa zamanda dileklerinin gerçekleştiğine inanılmaktadır. Sultan Beyazıt’ın kızıyla ilgili anlatılan efsaneden yola çıkarak da konuşamayan çocuklara Asa Suyu’ndan içirerek kısa zamanda konuşacağına inanılmaktadır.
Türbesi Taşköprü ilçesinde bulunan Abdal Hasan ile ilgili anlatılan efsanelere göre, zamanında Sultan Beyazıt’ın bir kız çocuğu olur ve bu kız 20 yaşına kadar hiç konuşmaz.Kızının derdine deva bulamayan sultan, çevresindekilerin tavsiyesi üzerine kızını adamlarına teslim ederek Kastamonu’daki Abdal Hasan’a gönderir. Daha kafile köye gelmeden Abdal Hasan olaylar kendine malum olduğu için, kafileyi köyün girişinde karşılar. “Kızım konuş”der. Kız ise “Selametü’l-insan, fi hıfzı’l-lisan” (İnsanın selameti dilini tutmasındadır) der. O günden sonra konuşmaya başlayan sultanın kızı köyden ayrılmayarak oraya yerleşir.
Abdal Hasan ile ilgili anlatılan bir diğer efsaneye göre, Abdal Hasan’nın yaşadığı köyün halkı oldukça fakirdir. Bir gece köye hırsızlar gelerek, tek bir kuzusu olan bir adamın kuzusunu çalarlar. Çaldıkları bu kuzuyu kesip, köye yakın bir mağarada pişirip yemeye başlarlar. O sırada mağaraya üstü başı perişan bir adam gelir, kendisinin de kızaran kuzudan dan yiyip yiyemeyeceğini sorar. Hırsızlar onu da aralarına alıp kızarmış kuzudan verirler. Yemeğe başlamadan, sonradan gelen kişi yemek bitince şükür duası etmek istediğini, bunun için yemek yenirken kuzunun kemiklerini atmamalarını bir kenarda toplamalarını söyler. Yemeğin bitiminde, kuzunun sadece bir tarafta toplanmış kemikleri kalmıştır. Mağaraya sonradan gelip yemeğe katılan kişi, şükür duası eder ve “Allahım biz eksilttik sen yerine koy “ der. Birden kemikler canlanıp yeniden kuzu olur ve mağaradan çıkarak doğru köye gider. Bütün bunları şaşkınlık ve korkuyla seyreden hırsızlar, bu kişinin yörede adı çok bilinen ermiş Abdal Hasan olduğunu anlarlar. Bunun üzerine hırsızlık yapmamaya tövbe ederek, Abdal Hasan’nın elini öperek iyi insan olmaya söz verirler.
Ayrıca Abdal Hasan türbesi için söylenen anlatılan diğer bir efsaneye göre türbede büyük ebatta sacayak bulunmakta ve bu sacağının bel ile kaldırıldığında bel rahatsızlığına iyi geldiği söylenir.
Diğer bir anlatı ve efsaneye göre Ayrıca Abdal Hasan türbesi külliyesi içinde bulunan camide minberde kılıç bulunmakta ve bu kılıcın dünya üzerinde müslümanların savaş içinde bulunması halinde kaybolduğu söylenmektedir.

NASIL GİDİLİR ?

Abdalhasan Köyü Taşköprü/Kastamonu


Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.

DERLEMEDİR.- @erolkaranet - 2015/2021

SÜREKLİ GÜNCELLENMEKTEDİR 
#Yargı, #Magazin, #Hastalık, #Gezi, #Dini, #Kamuda