
En büyük korkum o günlere erecek miyim. Ölümü nefesim kadar yakın hissetiğim her günüme bu kez Kudüs, Mekke ve Medine yolculuğumu yapamayacağımın korkusu yerleşiyor.
Her gün takvimlere bakıyorum. Nisanın 15'i hangi güne geliyor. Sayıyorum. Günlerden çarşamba oluyor. Cuma günü orada olma heyecanı yüreğimden taaşıyor Mescidi Aksa oluyor, Kudüs yollarında sel oluyor. Bununla mutlu oluyorum. Bir coşku sarıyor ve titiryoeum.
Ya gittiğimiz günlerde orada Cuma olmazsa..
Kudüs'te nereye gideceğiz, neler göreceğiz bilgileri araştırırken br yanda oranın manevi hayatını soluyamamaktan korkuyorum.
Orada İbrahim Aleyhisselama, Davut ve İsa Aleyhisselamlara layık misafir olamayacağımdan korkuyorum.
Hazreti Ömer'in mirasına sahip çıkamadığımızdan sorulacak hesaba cevap veremeyeceğimden korkuyorum.
Az ötede Filistinli kardeşlerimizin acısını içime koymaktan gafil halde yanyana yürümekten korkuyorum.
Yahudinin oralara ayak basmasına engel olamamanın yüreğimdeki volkanını patlamadığıma içerliyorum.
Korkuyorum, üşüyorum, titriyorum.
Medine'ye bembeyaz gidebilmek için hazırlıklar yapıyorum. Herşeyim beyaz olsun diyorum. Aklar içinde gitmryi hayal ediyorum. Kalbimin karalığı ne olacak diye içime burukluk düşüyor.
En sevgiliye giderken tertemiz gitmek istiyorum. Ona layık ümmetinden biri olarak gidememenin kahrından ölüyorum.
Ya Mekke, bekke'ye günah yığılı ruhumla nasıl gideceğim acısı daha fazla yüreğimi deliyor.
"Lebbeyk" diyeceğim cesareti nasıl ve nereden bulacağımı bilemyorum. Huzura gideceğim ama hangi yüzle kendime sorulara soruyorum.
Hoş ya... Beş vakit namazda dahi yüzüm önüme düşüyor. mahcubum. Sana söz verdiğim halde sözümü tutamadan huzuruna geldiğim için beni bağışla dediğim Rabbime ve onun beytinde nasıl ben geldim derim.
Her gelen gün korkumu artırıyor.
Ya gidemezsem..
Gitsem de yaşayamazsam.
Huzura vardığımda yanamazsam
Bir olamazsam..
09.03.2015