Sene 2003... Yıllardan beri hasretle beklediğimiz Hac farizasını yerine getirmek için Diyanet İşleri Başkanlığının hac kayıtları ile ilgili duyurularını bekliyorduk.
Ve bir gün medyadan HAC kayıtlarının başladığını duyar duymaz soluğu Gaziosmanpaşa ilçe Müftülüğünde aldım.
Müftülüğün kapısından girene kadar heyecandan ölecektim.
Kapının girişinde bulunan basamaklardan çıkar çıkmaz müracaat denilen yerde bulunan bir görevliye "hac kaydı yaptırmak için geldim" dedim. Bir kat aşağıya gitmemi istedi. İndim. Yanyana bulunan iki odadan biri ilgilenmiyormuş. Bir diğerinde ise kimse yoktu. Diğer odada bulunan görevli "şimdi gelir " dedi.
Saat 13.30.Bekliyorum. Gelen giden yok
Saat 14.00 Halen bekliyorum. Orta yaşlı sakallı bir bey göründü. Kollarını sıvamış. "Bir namaz kılıp geleceğim " dedi. "Olsun " dedim. Beklemeye devam....
Saat 14.25 . Yaşlı bir bey geldi. O da Hacc kaydı yaptıracakmış. Beraber beklemeye başladık.
Saat 14.50 Görevli ağır adımlarla masasına geçti. Masa üzerini topladıktan sonra "buyurun” dedi.
Saat 15.00 "Şükür Allah'a dedim. Tam bir buçuk saat oldu..." deyince görevli hiç istifini bozmadan " "OOO, DUR BAKALIM. SABIR GÖSTERECEKSİN. HAC MEŞAKKATTİR. BU BEKLEYİŞ NE Kİ. BÖYLE YAPARSAN HACI OLAMAZSIN "
ne diyeceğimi bilemedim.
Onlar kadar bilecek değildim ya.
Hac meşakkattir diyorsa bir bildiği vardır, herhalde. Sustum.
İsmimi kaydedip ön kayıt ücretini ödemem için gerekli işlemleri yaptı.
Çıktığımda 15.15 idi. 15 dakikalık işlem için bir buçuk saat.
( Not: Hac bu görevli dahil diğer hocaların söylediği gibi hiçte meşakkat değildi. Hiçbir şey zor değildir , kolay da değildir tabi.Tabii ki yolculukta , ibadet şeklinde bir takım zorluklar olacaktı. Ama bunlara sebep görevliler olacaksa kötüydü.)
Kesin kayıt için yeni haber beklemeye başladık