@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

erolkarasiteleri

                                                                                                   "

Banner

Bir Küçük Tabela Neler Yapmaz ki...




İmam efendilerimiz, hoca efendilerimiz, müezzinlerimiz pek müftülüklere gitmek istemedikleri gibi, çağırılmaktan da pek hoşlanmazlar.
Ne zaman müftülükten bir telefon gelse ince tüylerine kadar bir titreme alır. “Yine ne oldu yavu” ile biraz merak ve biraz da endişe ile telefonu açarlar.
İşleri olsa da pek gitmek istemezler.
Müftü bey yoksa şefle ya da farklı biriyle karşılaşmak istemezler.
Hoş aynı kurumun çalışanları olsa da itici bir elektriklenme bir türlü düzelmez durumda.
Buraya bir parantez açalım.
Müftü ya da müftülük çalışanları ile aralarında su sızmayan, ailecek görüşenleri tabii ki kast etmiyoruz.
Genele göre konuşuyoruz.
Hatta vatandaşlardan gelen şikâyetlere de değinirsek.
Resim bir başka çıkacak
Vatandaş müftülüklerde derdini anlatamamaktan, muhatap bulamamaktan, saatlerce bekletilmekten muzdarip söylenir duru.
Bu şikâyetler ya umre mevsiminde ya da hac kayıtlarında çoğalır.
Vatandaş söylendiğiyle kalır.
Kervan yürür.
Rotasyonlar başladı. Değişim rüzgârları da…
Başkan Görmez sürekli dolaşıyor.
Gittiği yerlerde müftülüklerin halka açılmasını ve kucaklamasını da istiyor ya…
Dayanışma ve kaynaşmanın adresi müftülükler olsun diyor ya..
Bunlar bazı kulaklara da küpe oluyor.
Hele ki iyi çalışalım, takdir ve güven alalım.
Ya da aldığım maaşı sonuna kadar hak edeyim diyenler kıpırdamaya başladı.
Başkan Görmez’in dost eli, sıcak yüreği çalışanlarına, bilhassa dokunduklarına akıyor gibi.
İşte bunlardan bir örnek.
Bir küçük tabela. Ve değişen duygular.
Yolumuz Kırşehir Müftülüğüne düştü.
Bilenleriniz varsa da hatırlatalım.
Geçenlerde yapılan Ahiler haftası kapsamında Mehmet Görmez hoca efendi Kırşehir’e gelmişti.
Vaazdı. Cuma namazı idi, konferanstı, açılıştı derken il müftülüğüne de uğramıştı.
İl Müftüsü Mustafa BALIK’a söz arasında arzu ettiği müftülüğü anlatmıştı.
“ÖYLE BİR MÜFTÜLÜK İSTİYORUM Kİ GEREK PERSONEL GELSİN GEREKSE DIŞARIDAN BİRİSİ O KADAR GÜZEL İLGİLENİLSİN Kİ, MÜFTÜLÜKTEN AYRILMAK İSTEYEN KİŞİLER YA BURASI NE GÜZEL BİR YER İNSANIN AYRILALASI GELMİYOR DİİYEBİLMELİ. BEN BÖYLE MÜFTÜLÜK İSTİYORUM”
Olay bu ve çok geçmedi.
Kırşehir il Müftülüğünden geçerken girişteki yazı gönlümüzü hoş etti.
Bu kucaklama sadece tabela da yazan “DEĞERLİ HOCALARIMIZ EVİNİZE HOŞ GELDİNİZ” yazması ile mi kalmıştı.
Merak ettik.
Girdik.
Hoş geldin tebessümleri, oturacak yer gösterme nezaketi, misafir oturmadan yerine oturmama,
Güler yüz, sıcak karşılama ve ikram…
Çıktık.
Geri geldik.
Vatandaş olarak bir soru soralım dedik.
Derler ya, tebdili kıyafet..
O türden…
Durum aynı..
Yok, rüya görmediğimize eminim.
Dışarıda çiseleyen yağmuru hissediyorduk.
Kırşehir müftülüğünde değişim rüzgârları, İzmir’in meltemi kadar hoş idi.
Sıcacık.
Son nokta demeden önce müftülükler aynı şemsiyenin altında olanlara değil, hizmetini yapmakla mükellef olduğu vatandaşını da kucaklasın.
Hatta bu yazıya vatandaşlar için de küçük bir yazı eklenseydi…
“Değerli vatandaşımız misafirimiz olarak hoş geldiniz” tarzı…
Makamlar geçicidir.
Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
Kırşehir müftülüğünün bu güzel uygulamasının örnek olması ve çoğalması dileğiyle…
Kırşehir’den, ahi dostların arasından selamlarla…

Erol Kara - 01.07.2012
#Yargı, #Magazin, #Hastalık, #Gezi, #Dini, #Kamuda

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.