
Önceleri Eminönü ilçe sınırları içinde olan bugün Fatih ilçesinde yer alan Vefa semti savaştan çıkmış belde gibi virane , metruk , harap bir halde.2010 Kültür Başkentine yakışmayan bir semt olarak İstanbul'un göbeğinde bulunan semti dolaşanlar adeta küçük dilini yutacak durumda kalmaktadır. Onlarca bina metruk bir halde bulunurken semt yabancı uyruklu kaçak olarak yaşayan insanlarla , Anadolu'dan göç etmiş barınacak bir yer bulamayanların mekanı haline gelmiş. Camiler her an yıkılacak gibi dururken , bazı binaların çatısı brandalarla kaplanarak sözde evin içine yağmurun girmesi önlenmek amacıyla konulmuş. Penceresi kapısı olmayan oturulmaz halde bulunan binalarda halen ailelerin oturması hayretlere sebep olmaktadır.
Yabancılar için gezilmesi görülmesi yerlerden biri olan ve görmeden gidilmeyecek olmazsa olmazlardan olan semtin savaştan çıkmış hali tarihi eserlerden fazla turistlerin dikkatini çekmektedir.
Yıkılan ahşap konakların yerini otoparklar veyahut kağıt - demir hurdacıların işgal ettiği semt utanılacak bir durumda bulunmaktadır. Kaçakların , uyşturucu müptelaların , hırsızların adeta mekanı olan semt vefa sahibi yöneticilerin ilgisine beklemektedir.
Not : Vefa da doğmuş biri olarak içim sızlayarak sokakları dolaşırken bu fotoğrafları çektim. Kahroldum.

Vefa semti, çatısı tenekelerle örtülmüş, derme çatma barakaları, yıkık dökük binalarıyla deprem sonrasını yaşayan bir kasabayı ya da iç savaş yaşanan kentleri hatırlatıyor.
Vefa Kilise Camii |
Sarayların, kiliselerin, camilerin bulunduğu sur içinin bu seçkin semti 1918 yangınlarıyla özelliklerini yitirmiş, sonraki dönemde çarpık yapılaşmanın ve yoksulluğun merkezi olmuş.

Ancak halen Vefa Bozacısı’nın, Vefa Lisesi’nin, Şehir Tiyatroları Reşat Nuri Salonu’nun hayat verdiği semt
Fotoğraflar : Erol Kara - 29.06.2010